Doğru erkek

Aranılan ama bulunmayan, olsa da rast gelme olasılığınızın çok düşük olduğu, üç (milyon mu desem) bilinmeyenli denklemden bile daha zor olan bir bilmecedir bu, Bilin bakalım kim?

Hayatımızın aşkı, dostu, sırdaşı, eşi, sevgilisi, yaşlılığımızın yareni... Vee imkan-sızı-mız. Nedendir bu ikilemler bilmiyorum, erkek kadını hayal ettiği gibi bulamaz, kadında hayalindeki erkeği...

Yanılgılar yanılgılar yanılgılar, yaşanan her şeyin sonunda sonuç hayal kırıklığıdır çoğunlukta.

Özellikle günümüzde insan ilişkilerinin muammadan ibaret olması, sahtekârlığın çocukluğumda duyduğum naylon faturacılığından da ileri boyutlara ulaşması; sahte aşkların aşıkların peyda olması... Enflasyonun artmasına ters orantıyla karşılık veren “sevgi” sözcüklerinin ucuzlaması, üstelik birde ikinci el piyasasına düşmesi, en vahim olanı da sanki bu! İkinci el ilişkiler yaşamak…

Hasretle izliyorum şu eski nostaljik Türk filmlerini. Ben denk gelemedim ne yazık ki bu zamanın yaşanmışlığına, sahi bu kadar temiz miydi; sevgiler, bakışlar, dokunuşlar? Bu kadar sadakatli miydi; insanlar, yürekler, bedenler? Sahtecilikten uzak mıydı; gülüşler, kelimeler, söylenenler?

İnsanın eskide yaşayası geliyor hep izlerken bu filmleri, gizliden gizliye de ağlamıyor değilim. Ama ne çare büyüyor da küçülemiyor insan, doğacağı günü belirleyemiyor…

Kederliyim bu akşam, öyle olmuşluğa bitmişliğe değil değil çok şükür de, yaşanmamışlığın hayalinedir efkârım. Alayına isyan yani… Bu devirde değil de Külhan beyleri döneminde mi yaşasaymışız ne? Şöyle paşa konağında filan, musıki, piyano, ud dersleri alsaymışız da, genç hocamıza aşık olup küçük bir mendil kokusuna, masum bir bakışa deli divane olsaymışız. Kendim için bir şey istiyor değilim; babama yakışıklı bir damat ver Allah’ım:)

İstediğim hepsi bu, bu da; Alaadin’in “Sihirli lambası” bile elimize geçse, 3 dilek hakkımızda olsa, gerçekleşmesi çok zor bir istek gibi gözüküyor…

Ve… Küçük bir fıkra ile bu yazıya veda…

Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış,
kadın lambayı kumların içinden çıkarmış ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve;
-'Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün öyle dile' demiş.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
-'Bütün dünyada zulmün, savaşın, açlığın bitmesini istiyorum.
Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun?
Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını,
her yere barışın gelmesini diliyorum' diyivermiş.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle;
- 'Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam isimde iyiyim ama o kadar da değil!
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
Başka bir dilekte bulun' diye bağırmış.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ;
- 'Hayatım boyunca doğru bir erkek bulamadım.
Bilirsin; hem ince düşünceli, hem dürüst, hem karizmatik , hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum' demiş.
Cin derin derin bir iç çekmiş:
-Uzat su kahrolası haritayı ...!!! :))

Not: Cin bile pes dediyse biz ne yapacağız dostlar bilemiyorum:) Şuan yüreğinizden geçenlerin kabul olması dileğimle sevgiyle yaşayın…