Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '07

 
Kategori
Haber
 

Doğu Perinçek, Lozan'da ne yaptı?

Doğu Perinçek, Lozan'da ne yaptı?
 

Milliyetçiyim, ulusalcıyım, muhafazakarım, geçmişime laf söyletmem, biz şöyleydik, biz böyleydik edebiyatı yapanların, dillerinden gelip de ellerinden gelmişi hiçbir zaman vaki olmayanların, yapamadığını yaptı. Gitti, sözde medeniyetin sözde kalesinde, medeniyet ve tarih dersi, her şeyden önce de demokratlık eğitiminin, en güzelini verdi ve geldi. Kendisini; hiçbir siyasal yapı ile herhangi bir organik bağı olmayan, sıradan bir Türk vatandaşı olarak, tebrik ve takdir ediyorum.

Medeni Avrupa’nın, en medenisi İsviçre, hatırlayacağınız üzere bir süre önce; sözde Ermeni soykırımını inkar etmeyi, “yoktur, olmamıştır” diyerek düşünce açıklamayı dahi suç sayan, son derece demokratik(?) ve bir o kadar da özgürlükçü(?) bir yasayı kabul etmişti.

Malum yasanın kabulünden ve yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra da, İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, Lozan’a giderek, adamların gözlerinin içine baka baka “sözde Ermeni soykırımı iddiaları, koskocaman bir emperyalist yalandır” açıklamasını yaptı. Yani suç(?) işledi. Tabi hemen, hakkında savcılar harekete geçti ve yasaya aykırı fiil işlemekten dava açıldı. Perinçek de bu işe, eminim çok üzüldü(?).

Birkaç gün önce de, basına yansıyan ve işin biraz daha medyatik unsuru olarak ele alınan, doksan kilo belge ile, Perinçek, Lozan mahkemelerinde, dünyanın en medeni ülkesi olarak bilinen İsviçre’nin bağımsız yargısı önünde savunmasını yaptı. Aslında, buna “savunma” demek kesinlikle doğru değil. Yaptığı şey, tam anlamıyla bir tarih ve demokrasi dersi vermekten başka bir şey değildi.

Yargıç, fikrini sorduğunda, sanırım başka bir cevap alacağını sanıyordu ama Doğu Bey bir kere daha şaşırttı kendilerini: “sözde Ermeni soykırımı iddiaları, koskocaman bir emperyalist yalandır.”

Şimdi zat-ı muhteremler, konuyu değerlendirip hükümlerini verecekler. “Kırk satır mı istersin, kırk katır mı” falan diye sorarlar belki de. Bu gelişmeler, ibret vesikalarıdır baylar ve bayanlar. Avrupa’nın göbeğinde yaşanan dramatik, “demokrasicilik ve özgürlükçülük komedyası”nın baş aktörü, maalesef ki çok medeni(?), Zürich yönetimi olmuştur. Bunların ipliklerini pazara döken ise; Doğu Perinçek.

“Düşünce hürriyetine aykırıdır” sudan bahaneleriyle, bu ülkenin hakim meclislerinin yapmış oldukları yasaları, en ağır dillerle eleştirmekten kaçınmayan ve yerli destekleyenleri ile birlikte, bu kanun maddeleri hakkında, kaldırılmasına yönelik kampanyalar yürütenler; olup-olmadığı dahi son derece tartışmalı olan bir tarihi olay hakkında, kendi düşüncelerinden farklı yönde, görüş beyan etmeyi bile suç sayma gafletinde bulunmaktan çekinmemekte ve utanmamaktadırlar.

Bizler, bu bilinçsizlik ve atalet içindeki bölünmüşlüğümüzle daha çok darbe yiyeceğiz, kimsenin şüphesi olmasın. Youtobe denilen sitede, Gazi Mustafa Kemal’e hakaretler içeren görüntüler, günlerce yayınlandı. Birtakım “sivil” girişimler sonucu da durduruldu. Şimdi ise malum siteye erişimi, yasaklama kararı getiren mahkeme kararlarımız tartışılıyor, daha doğrusu dibi oyuluyor.

Hiç kimseye kızmaya hakkımız yok diye düşünmekteyim. Atatürk gibi, bu milletin kutsallarına; laf söyletme cesaret ve zeminini yaratıyorsak, bu işin müsebbibi inanın ki bizleriz, başkası değil.

Anadolu’da, bu gibi durumlarda, insana ne derler biliyor musunuz? Mutlaka biliyorsunuz: “Haydi geçmiş olsun.”

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..