Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '15

 
Kategori
Dünya
 

Doğulular değil, neden hep Batılılar (Haçlılar) Doğu’nun (zenginliğin) peşindedir

Doğulular değil, neden hep Batılılar (Haçlılar) Doğu’nun (zenginliğin) peşindedir
 

İnsan olmak farkında olmaktır.


İnsan, ancak öğrendikçe, kendi gerçeğinin farkında varabilmekte ve farkındalığı derecesinde de koyu cehalet' inden ürkmektedir.

Günümüzde özellikle de (Asya-Afrika) bölgemizde bir “Kaos” ortamı sürmekte (aslında sistemli olarak sürdürülmektedir.)

Kaos İmparatorluğu’nun, Kaos ortamı ile hedeflediği;

-Sömürüye dayalı bir yaşam şeklinin (Kapitalist anlayışın), refahın sürdürülemeyeceği endişesinin giderek belirginleşmesi karşısında, “İslam, Terör-Terörist” ifadelerini planlı olarak ve yan yana getirerek, bunların (etnik-inanç-mezhep) kılcal damarlarını, besleyerek- işleyerek-genişleterek, “Kaos” üretmek;

Üretilen bu “Kaos” ortamını da yöneterek, bölge insanlarını-kaynaklarını kontrol etmek ve bir müddet daha bölgenin zenginliklerin batıya aktarmak'tır.

...

Batının, Doğu’nun zenginliğe göz dikmesi yeni bir olay mıdır?

Elbette değildir. Bunun en belirgin örneği “Haçlı Seferleri”dir.

Haçlı Seferi Düşüncesinin Doğuşu (1095)

"..Papa VII. Gregorius Doğu’ya bir haçlı seferi yapma düşüncesindeydi fakat bu halefi II. Urbanus’a nasip olacaktı. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu bir Türk akınına uğramıştı ve Selçuklu Türkleri güçlü bir hakimiyet kurmuşlardı. Suriye ve Filistin’i dahi ele geçiren Türkleri Hıristiyan dünyası tedirginlikle izlemekteydi. Politik başarıları ile bilinen Bizans imparatoru I. Aleksios Komnenos Türkler’e karşı Papa’dan yardım istedi. Papa bu talebi kabul etti fakat onun amacı Bizans’a yardımdan çok Doğu topraklarını ve Kudüs’ü ele geçirmek, Papalığın görüşlerini benimsemeyen "Heretik" Doğu Hıristiyanlarını kontrol altına almak ve Avrupa’nın içinde bulunduğu krizden kurtulmasını sağlamaktı…

Çünkü 1094 senesi şiddetli kuraklığın getirdiği açlık ve sefalet, salgın hastalıklar ve artan nüfus gibi problemler ile Doğu’yu Batı’nın gözünde âdeta cennet haline getirmişti.

Papa Hıristiyanları Kudüs’ü ve doğu topraklarını ele geçirmek özellikle havarilerin yaşadığı yerlerin ve onlara ait kalıntıların Sarazen Müslümanların elinden kurtarılması için yapılacak kutsal savaşa davet etti.

Bu sefere katılacak kontlar ve dükler için öncelikli hedef maddi çıkarlar ve yeni topraklara sahip olmaktı.

-İkinci Haçlı Seferi 1147-1149

-Üçüncü Haçlı Seferi 1189–1192

-Dördüncü Haçlı Seferi 1202–1204

-Çocuk Haçlı Seferleri 1212

-Beşinci Haçlı Seferi 1217–1221

-Altıncı Haçlı Seferi 1228–1229

-Yedinci Haçlı Seferi 1248–1254

-Sekizinci Haçlı Seferi 1268–1270

-Dokuzuncu Haçlı Seferi 1271–1272

Haçlı Seferleri’nin belirgin sonuçları

-Avrupalılar, İslam Medeniyeti'ni yakından tanıdılar.

-Akdeniz'de doğu-batı ticareti gelişti.

-Avrupalılar, dokuma, cam ve deri işleme sanatını öğrendiler.

-Avrupa'da hayat standartları yükseldi.

-Ticaretle uğraşmaya başlayan şehir halkı, zenginleşerek burjuva sınıfını oluşturdular.

-Anadolu, Suriye ve Filistin, ekonomik bakımdan zarar gördü.

-Avrupa pusula, barut, kâğıt ve matbaanın yanında matematikle de tanışmış ve dolayısıyla Rönesans’ın kapısı aralanmıştır.

-El-Harezmi'nin özellikle cebir üzerine eserleri Avrupa'ya götürülmüş ve bu sayede Avrupalılar ikinci dereceden denklemleri nasıl çözmeleri gerektiğini görmüşlerdir.

-Yine El-Harezmi'nin eserleri sayesinde Avrupalılar sıfır sayısı ile tanışmıştır ki bu daha sonradan yapısında sıfır'ı barındırmayan Roma Rakamlarının elenmesini ve bunun yerine bugün bütün dünyanın kullandığı ve Arap rakamları olarak adlandırdığı (0,1,2,3,4,5,6,7,8,9) rakam sisteminin kullanılmaya başlanmasını beraberinde getirmiştir (İngilizcedeki "Zero" ve Almancadaki "Ziffer" ifadeleri Arapçadaki sıfır ifadesinden türetilmiştir).

Konuyu uzatmamak için ilerleyen tarihlerde (Günümüzde de olanca hızı ile devam eden);

-Çin’in, Hindistan’ın, Özellikle Ortadoğu’nun, Afrika’nın sömürgeleştirilmesini, soyulmasını anlatmıyoruz.

Toparlanırsa;

-Batı, Doğu-İnsanı sayesinde “Adam!” olmuş ve refaha kavuşmuştur!

-Batı, Çin-Hindistan ve İslam Medeniyeti’nin ürettiklerinin üzerine çöreklenmiş ve sahiplenmiştir. “İngiliz Sanayi devrimi” Koskoca bir yalandır. Çin-İslam Sanayileşmesinin evrelerini bilen ilim insanları bu hakkı teslim etmektedir.

-Batı, sahiplendikçe güçlenmiş, güçlendikçe acımasızlığını, arsızlığını artırmıştır.

-Batı’da ”Kazanmanın ahlakı yoktur.”

Derler ki;

-İslam (İman) şartlarına bir ilave daha yapılacak olsaymış bu herhalde “Haddini bilmek!” olurmuş.

-Bu nedenle, haddimizi ve yeteneklerimizin limitlerini bilmek durumundayız.

-İnsan olmak, farkında olmaktır.

 

www.canmehmet.com

Resim; Web ortamından alınmıştır.

-Haçlı Seferleri konusunda  “Vikipedi” kaynaklarından yararlanılmıştır.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..