Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '08

 
Kategori
Özel Günler
 

Doğumgünü kızı ve hissettirdikleri

Doğumgünü kızı ve hissettirdikleri
 

işte balım:)


Annemin dört çocuğu olmuş daha kendi çocukken… En küçük kardeşimi doğurduğu yaşları benim ilk umudumun, ilk heveslerimin yeşerdiği yaşlarıma denkmiş. Her anne gibi benim annemde “Beni anne olunca anlayacaksınız” der dururdu… Ne demek istediğini aslında az çok anlar ama onu kızdırmak içinde üstüne üstüne giderdik.

Bir gün dedim ki; “Anne hangimizi daha çok sevdin”. Asıl potansiyel politikacı bizim evdeymiş meğerse… Nasıl da kızdı. Söylendi, söylendi durdu.

Sonraki zamanlarda bu duygu bende annemi kızdırmaktan öte cidden merak uyandırmaya başlamıştı. Bıkmak bilmeden aynı soruyu tekrarlayan yaramaz çocuklar gibi hep sordum, hep sordum. O da her seferinde aynı kızgınlıkla aynı cevabı verdi.

Bir gün: “Anne ol da gör evlatlarını ayırabilecek misin?” dedi. İşte o klasiklerden biri daha dememe kalmadan diğer meşhur klasik arkadan geldi. “Beni anne olunca anlayacaksın.”

Yirmi altı yaşımda anne olmuş, o sormaktan bıkmadığım soruya yanıt bulamamıştım ama asıl meseleyi çok iyi anlamıştım…

Anneliği, annemi…

İçimde yaşam bulan, yaşamama mana olan varlığı, ilk hissettiğim andan bu güne hayata dair her şeye bir cevap bulurken sadece kendi kendime sorduğum şu soru cevapsız kalıyordu…

Ben onsuz onca yıl nasıl yaşamış, hayattan nasıl zevk almıştım?

İçimde kıpırdadığı o anlarda kendimi ilk defa cinsiyetimden dolayı şanslı hissetmiştim… Anneydim ve bu yeryüzünün en mükemmel duygusuna sahip olma fırsatı bana bahşedilmişti…

İlk bağlılık yeminim de sanırım o tarihlere aitti…

Sonra doğuma kadar ki süreç benim susmak bilmeden onun yerinede konuştuğum, onunda beni duyduğunu kıpırdanışlarla dile getirdiği süreçti…

Hiç sıkıntı çekmeden dokuz ayı doldurduğumda yaşamımın 2. perdesini araladığımın farkındaydım ama bu kadarını biliyor muydum?

Hayır…

Kolikli olduğunu öğrendiğimde bu rahatsızlık hakkında hiçbir bilgiye sahip değildim… Sonraki üç ayda konunun uzmanı olacak kadar bilgiye ise uykusuzluk eşliğinde nail oldum… Bu süreç bizim dip dibe yaşam hikâyemizin de başlangıcı sayılırdı...

Kokusu cennet bağından, tadı o cennetin en lezzetli meyvesindendi sanki…

Koşması, yürümesi için gün sayarken, kocaman kız olmuş okula bile başlamıştı…

Bu süreç bu satırlarda özete inse de özünde bir yaşamın dolu dolu hatıralarını oluşturmuştu…

Şimdilerde yaşamımın boşluğunu dolduran varlık, hayatta senin içinde olmadığın hiçbir olgu bana haz vermiyor…

Çünkü sen benim için;

Dilimin sözü, yüreğimin atış bestesi,

Nesnelere şekil, cisimlere mana,

Damağımda tat, yaşama ölümden ötesisin…

Ve doğduğun günün sekizinci tekrarında bana anneliği tattırdığın için, böylesi bir mutluğu yaşattığın için sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum…

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN, YAŞAMIN MUTLULUK DOLSUN… NEFESİNE NEFESİM HER DAİM FEDA OLSUN…

Seni çok seviyorum…

Annen.

28.02.08

 
Toplam blog
: 76
: 1458
Kayıt tarihi
: 25.03.07
 
 

1976 yılında Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde doğmuşum... 8 yaşımda göç ettiğim bu ile bir daha hiç git..