Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '07

 
Kategori
İnançlar
 

Dua

Dua
 

Rabbim !

Sanki bu dünyanın bütün yükünü sırtımda taşıyor gibiyim. Rüyalarımda ağlayan ve acı çeken insanları görüyorum. Gözümün önünden, açlıktan kemikleri çıkmış kadınlar, çocuklar, erkekler geçiyor. Hayata dair hiç bir ümidi kalmamış insanlar uykularımı bölüyor. Gecenin bir vaktinde uyanıyor ve ürperiyorum.

Irak'ta hergün patlayan bombalar, ölüm kusan silahlar ve heba olan canlar beni korkutuyor. Kendi topraklarında terör estirip, gereksiz yere kan akıtanlar beni ürkütüyor.

Rabbim !

Sen herekese akıl vermiş bu dünyadaki vazifelerini hatırlatmışsın. İnsanlara vicdan bahşetmiş ve onları merhamet hisleriyle donatmışsın. Ama bu dünyanın efendilerinin vicdanları kurumuş, merhamet hisleri de ölmüştür.

Rabbim !

Şehirlerinin sokaklarından her gün cesetlerin toplandığı Irak'ı, yürekleri evlat acısıyla yanan ülkemdeki şehit hanelerini, düşünmek zorundayım. Somali'de Etyopya'da vicdansız medeniyetin aç ve çaresiz bıraktığı insanları yadetmeden geçemem. Bosnada, Ruanda'da, Güney Afrika'da, Filistinde, K.Kore'de yapılanları hatırımdan çıkaramam. Çünkü ben bir insanım. Yüreğim ve vicdanım var.

Rabbim !

Ben, eşağılık süfliler, yalancı, ikiyüzlü düzenbazlar gibi davranmayacağım. Ruhumu şeytana satmadım ve satmayacağım. Senin yardımınla bunda kararlıyım. Bu sebeple, menfaatleri için dünyayı ateşe verenlerden yana olmayacağım. Güçsüzleri sömürenleri, kanla beslenenleri kutsamayacağım. Onları onaylayanlara saygı duymayacağım. Nerede bir haksızlık görürsem, aleyhime de olsa, gücüm yettiğince karşı çıkacağım. Elimden gelse bütün haksızlıkları, bütün hukuksuzlukları önlemek isterdim. Fakat gücüm yetmiyor.

Rabbim !

Dünyanın efendileri, ruhlarını iblise kiraya vermişler. İçleri boş yaşıyorlar. O boşluğu, dolarla, altınla, elmasla ve petrolle dolduruyorlar. Dilerim bir gün patlarlar. Dilerim bir gün, haklarını yedikleri insanların ahları midelerini deler, içlerini parçalar. Dilerim bir gün, yedikleri haramın, içtikleri kanın içinde boğulurlar.

Rabbim !

Dünya siyaseti o hale gelmişki:

Efendi bir yalan uyduruyor, "Irak'ta kitle imha silahı var" diyor. Diğerleri de hemen onu onaylıyor. Birlik olup, kimi isterlerse üzerine çullanarak iflahını kesiyorlar. İnsanlığın ruhunu ve geleceğini çalan bu iki yüzlü münafıklar, kendilerinin kılına dokunulduğunda kıyameti koparıyorlar. Başkaları söz konusu olduğunda ise kimseye acımıyorlar.

Rabbim !

Artık bu dünyada hak ve adalet kalmadı. Demokrasi, özgürlük insan hakları gibi kavramlar yapıcılık için değil yıkıcılık için kullanılıyor. Genel ahlak giderek zaafa uğruyor. Edep dediğimiz "terbiyelilik" aptallıkla eş oldu. Sokaklardaki cinsel davranışlar, nikahsız birliktelikler, zırtabozluklar kimseyi endişelendirmiyor.

Dilin ortasına raptiye çaktırmak, göbeğe halka, vücuda dövme yaptırmak, pantolonun belini en aşağıya indirip uzuvları teşhir etmek "ruh sağlığıyla ilgili bir fenomen" olarak görülmüyor. Ayıp ta sayılmıyor. Bunlara tereddütle bakanlara, "gerici, çağdışı" dışı gibi sözler söyleniyor.

Gençlik te bir garip oldu. Artık erkekler de küpe takıyor. Bu onların özgür tercihi imiş. Kendilerini böyle daha iyi hissediyorlarmış. Kimisi, ancak çok şişman birisine aitmiş gibi duran kıyafetler giyiyor. Sırtına da, kampa ya da davar otlatmaya giden insanlara mahsus kocaman bir çanta alıp, çarşıya öyle çıkıyor. Buna da çağdaşlık ve özgürlük diyorlar. Bütün bunlar kimseyi rahatsız etmiyor. Kimse bu davranışları ne gelecekle, ne de sağlıkla ilgili sorunlar olarak görmüyor.

Rabbim !

Yukarıdakilerin hepsine göz yuman hatta bunları yerine göre, "ülkeleri demokratikleştirme" yerine göre, "insanın özgürlüğü" diyerek teşvik eden efendiler, başörtüsüne gelince çok kızıyorlar. Onu üniversitelerin kapısından içeri sokmak istemiyorlar. Örtü, kamusal alana giremez diyorlar. Bunu takarsanız laiklik elden gider, Malezya oluruz diyorlar. Şeriat gelir diyorlar. Konu, başörtüsü olunca Avrupalı efendilerle, yerli efendiler birleşebiliyorlar.

Rabbim !

Her şeye tersinden bakan ülke ve dünya efendilerinden artık, insanlığa yarar geleceğini ummuyorum. Küremizin herhangi bir yerinde; namlunun gölgesinde yaşayan, acı çeken, haksızlığa uğrayan, hakları gasbedilen, aç ve açık bırakılan bütün mazlumların ümidi sensin. Onların bu dünyada tutunacak dalları, kendilerine sahip çıkacak efendileri yok. Ezilenler, hor görülenler, insan yerine konulmayanlar senden yardım bekliyor ! Yadım et Rabbim !

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..