Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '16

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Dünya Kadınlar Gününün tarihçesi. 8 Mart niçin kadınlar günü?

Dünya Kadınlar Gününün tarihçesi. 8 Mart niçin kadınlar günü?
 

Emekçi Kadınlar günü uzun yıllardan beri kutlanan bir gün olmasına rağmen, bu günün anlamını kaç kadın biliyor?

Ülkemizde kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiği bu günlerde, böylesi bir anlamlı günle ilgili yazılabilecek en güzel yazı, okunmasa da Dünya Emekçi Kadınlar Gününün tarihçesidir.

Dünya Emekçi Kadınlar Gününün Tarihçesine baktığımızda; 8 Mart’ın kadınların mücadele günü haline gelmesinin ilk eylemi olarak Mart 1857’de Tekstil işçisi kadınların yaptığı grevi görüyoruz.

Bu eylemden yaklaşık elli yıl sonra 1908’de yine tekstil işçisi 15.000 kadın oy hakkı, çalışma saatlerinin azaltılması, çocuk işçi çalıştırılmasının yasaklanması gibi taleplerle yürüdüler.

Emekçi ve eylemci kadınların sloganları “Ekmek ve Güller”di. Ekmek ekonomik adaleti ve güvenceyi Gül ise daha iyi yaşam koşullarını simgeliyordu.

1909’da Amerikan Sosyalist Partisi Şubat ayının son Pazarının Kadın Günü olarak kutlanması kararını aldı. 1910 yılında Kopenhag’da toplanan 2. Sosyalist Kadınlar Konferansı (Kadın Enternasyonali olarak da adlandırılır) 8 Mart’ın Uluslararası Kadın Günü olarak kutlanmasına karar verir. 

Louise Zeitz’ın Gleicheit’ta yazdığı kadınlar günü önerisini Clara Zetkin bu toplantıda önerge haline getirir. Konferans sonuç metninde çıkan kararın tam metni şöyleydi:

“Her ülke proletaryasının(emekçisinin), sınıf bilinçli, siyasi ve sendikal örgütlerinin anlaşmasına göre, tüm ülkelerin Sosyalist kadınları her yıl bir günü Kadınlar Günü olarak kutlayacak ve öncelikli hedefleri de kadınların oy hakkını kazanmasını desteklemek olmalı. Bu talep, tüm kadın sorununun Sosyalist ilkelerle bağlantılandırılmasıyla ele alınmalıdır. Kadınlar Günü enternasyonal bir karakterde ve dikkatle örgütlenmelidir.”

1911 yılında Sosyalist Enternasyonal’in deklarasyonuyla Uluslararası Kadın Günü ilk kez milyonlarca kadının bir araya geldiği mitinglerle Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de kutlandı.

25 Mart 1911’de New York’taki Triangle Gömlek Fabrikasında çıkan yangında çoğu İtalyan ve Yahudi 140 genç işçi kadının önlemlerin yetersizliği nedeniyle yanarak ölmesinin ardından, Kadın Sendikaları Birliği ve Uluslararası Kadın Tekstil İşçileri Sendikasının çağrısıyla düzenlenen eylemlerde yaklaşık 100.000 kişi sokağa dökülmüş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yapmıştı.

Kadınlar günü Rusya’da ilk kez 1913’de izinsiz gösterilerle kutlandı. 1913 ve 1914’de Menşevikler sadece kadınlarla kutlanmasını önerirken Bolşevikler tüm işçi sınıfının katılımında ısrar ediyorlardı. 1917’de Şubat Devrimi’nin başlangıcı olan,  Rus takvimiyle 22 Şubat’ta, yani 7 Mart’ta, erkek yöneticilerin itirazlarına rağmen kadınlar ertesi gün için grev çağrısı yaptılar. 23 Şubat -yani 8 Mart- günü kadınlar ekmek ve barış talebiyle sokağa dökülerek devrimi başlattılar. Ekim Devrimi’nin ardından Kollontay’ın önerisiyle 8 Mart resmi tatil ilan edildi ve Sovyetler dönemince “kahraman kadın işçilerin” anısına kutlandı.

1921 yılında Komünist Enternasyonal’in kadın sekretaryasındaki Bulgar kadınların önerisiyle 8 Mart Rusya’da devrimi başlatan ve Amerika’da hakları için mücadele eden ve ölen kadınların anısına Enternasyonal Kadınlar Günü olarak kabul edildi. Türkiye’de ilk kez 1921’de kutlandı. 1975 de BM’nin 75-85 yıllarını kadın on yılı olarak kabul etmesinin ardından, 1977 16 Aralık’taki genel kurulda yılın bir gününün Birleşmiş Milletler Kadın Hakları ve Barış günü olarak kutlanmasını karar altına aldı.

Tarihçesi herkes tarafından üç aşağı beş yukarı yukarıdaki gibi yazılsa da, Türkiye’de kadın hareketi, sosyalist hareket ve feministler arasında 8 Mart’ın “esasında” hangi kadınların günü olduğu tartışması sürüyor.

Özellikle ülkemizin Güneydoğusundaki kadınlarımız belli grupların elinde oyuncak olmuş, hak yerine terör örgütünün maşası haline getirilmiştir. Terör örgütüne her türlü desteği veren bölge kadınlarımız, feodal yapı ile ilgili ve üzerlerine getirilen kumalara seslerini çıkarmamaktadırlar.

Ülkemizde kadınlar hala ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürken, bunu savunan kadınların da olması, kadınlar açısından utanç vericidir. Tüm dünya kadınlarının, bu özel ve güzel gününü kutluyorum.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..