Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '12

 
Kategori
Tarih
 

Düşünceleri uğruna diri diri yanmak

Düşünceleri uğruna diri diri yanmak
 

Onurlu, düşün ve bilim adamı.


Giardano Bruno, Galileo’ya toz kondurmak istemeyenler üstadın, Mahkeme salonunu terk ederken “Eppur si mueo” yani “siz ve ben tersini söylesek de o (dünya) yine hareket ediyor.” Diye mırıldandığını ileri sürerler, ama Galileo’ya dair kuşkuları tümüyle silemezler. Paçayı gayet politik bir manevra ile kurtaran Galileo daha sonra gökbilimine yaptığı büyük katkılarla bilim tarihine geçerken gözünü kırpmadan ölüme giden Bruno, çok az kişinin hatırasında yer bulmaktadır.

İtalyan düşünür, Bruno, Evrende dünyadan başka birçok gezegen olduğunu söyledi. Engizisyon mahkemesi tarafından yapılan büyük işkencelerden sonra 1600 yılında Romada Campo dei Fiori’de (Çiçek Tarlası Meydanı) kazığa bağlanarak diri diri yakıldı.

Ortaçağda, Engizisyonlar işkenceyi bir sanat haline getirmişti. Bilinen 78 çeşit işkence türü uygulanmakta (kızgın kerpetenler, çivili sandalyeler, büyük huniler, mengeneler, ölüm askıları v.b.) idi. Ama en büyük işkence ise metalden yapılmış olan boğanın karnındaki kapaktan suçlu içine konulmakta ve boğa ateşe tutularak suçlu canlı canlı yakılması idi. Yakıldığı esnada böğüren insan sesinden esinlenerek bu işkence yöntemine “böğüren boğa” denilmişti. Engizisyon mahkemelerinde yakılarak öldürülen insan sayısı 50.000’dir.

Arıca; Roger Bacon (1220-1292) Britanyalı, deney yöntemini savunan büyüteci bulan aydın, düşüncelerinden dolayı 15 yıl hapis yattı. Ockhamlı william (1285-1347) Papalığa karşı imparatorluğu desteklemenin incile uygun olduğunu savundu ve yakalanmadan Munih’e kaçarak canını kurtarmıştı.

Bir engizisyon yargıcı, istisnasız herkesi sapkınlıkla suçlayabilirdi. Suçlanan kişi kendini masum olduğunu ispat etmekle yükümlü idi. Engizisyon mahkemesinde mahkum suçunu kabul edene kadar işkence görürdü. Eğer suçunu kabul etmezse işkenceden ölürdü, kabul ettiğinde de zaten hapishanede ömür boyu ceza çekerdi yani kısacası, neresinden bakılırsa bakılsın engizisyona düşen bir kişi ölü demekti. Engizisyon mahkemeleri insanlık tarihinin en kara sayfalarından olup, bu trajedi 600 yıllık süreç ile devam ederek tarihin derinliklerinde yerini almıştır.

Bruno yakıldıktan 33 yıl sonra 22 Hazıran 1633 günü Roma meydanında Galileo Galilei’nin sözleri merak ediliyordu. Ünlü bilgin acaba düşüncelerinde direnecek miydi, yoksa itiraf mı edecekti? Galilei tüm izleyiciler karşısında şu sözleri söyledi: “Ben, güneş evrenin merkezidir dediğim için yargılanıyorum ve bütün aykırı görüşleri nefretle kınıyorum, lanetliyorum. Aynı zamanda kutsal Kilisesine yapılan tüm yanlışları da.”, Copernicus teorisini reddetmişti, kendi evinde göz hapsine mahkum edilmişti.

69 yaşındaki bilim adamı, Brunonun yakılmasından sonra korkmuş, pek kahramanca davranamamıştı. Ancak günümüzde engizisyon mahkemelerine cesurca karşı durarak mahkeme üyelerine siz ne derseniz deyin dünya dönüyor şeklinde sözler söylediği ifade edilen Galilei, Giordano Brunonun aksine aslında sahte, çakma Tarihsel bir kahraman olarak Tarihe geçmiştir.

Günümüzde düşünce özgürlüğü savaşçılarının en çok hayranlık duydukları, şehitlerin başında, Giardano Bruno gelir. Bruno, Engizisyonun soğuk ve karanlık zindanlarında baskı ve işkence altında tam yedi yıl geçirmiş, ama sözünü geri almayı reddetmiştir. Cezası korkunçtur, kazığa çakılarak diri diri yakılmak. Halbuki, bundan tam 33 yıl sonra aynı şeyleri savunan Galileo engizisyonda kullanılan aletlere bakıp düşününce savunduklarından vazgeçmişti.

Bruno yakılmadan bir süre önce, engizisyon mahkemesine “muhtemelen, bana cezamı açıklayan sizler, bu cezayı alan benden daha çok korkuyorsunuz.” Der. Bir daha böyle şeyler konuşmaması için Brunonun ağzına tıkaç takılır. Bir sapkın olarak suçlansa da Bruno, radikal, onurlu bir düşün ve bilim adamı olarak tarihin sayfalarında unutulmaya terk edilmiştir.

Aslında Brunoyu yüceltmek için öyküsünü süslemeye gerek yoktur, Engizisyon zindanlarında geçirdiği yedi yıla rağmen, ister bilimsel, ister dinsel içerikli olsun, görüşlerinde vazgeçmeyerek, Nazım’ın 3,5 asır sonra söylediği “Ben yanmazsam sen yanmazsan karanlıklar nasıl çıkar aydınlığa” sözünü kanıtlarcasına. diri diri yakılmaktan asla korkmamıştır.

Günümüzde gördüğü baskılar Brunonun gördüğü baskı ve işkencelerin yanında hiç sayılabilecek, düşüncelerini basit bireysel çıkarları adına anlık değiştiren bilim ve düşün adamlarını gördükçe, Bruno, inançları uğruna savaşanların idolü olmaya yeter de artar bile.

Öyle değil mi?

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..