Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '09

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Düşüncemde öğretmen

Düşüncemde öğretmen
 

Öğretmenler günü anısı


“<ı>Öğretmenler; Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır.” - Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK

***

Geçmişten bugüne ulusumuz; Göktürk, Uygur, Arap ve Latin abecesini (alfabe) kullandı. Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrası 29 Ekim 1923’te kimi yenilikler başlattı. Bunlardan en önemlisi, 1353 Sayılı Yasa ile çıkarılan Latin Alfabesinin Kabulü ve sonrasında başlatılan Okuma Yazma Seferberliği…

24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri açıldı. Yediden yetmişe tüm yurttaşlara okuma yazma öğretmek amaçlandı. Bu okulların açılışı, Atatürk'ün ‘Başöğretmenlik’ kabul tarihi olan ‘24 Kasım’ ile örtüşür. Yıllar sonra Hasan Sağlam’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde yasalaşarak, 1981 yılından beri “Öğretmenler Günü” coşkulu ve anlamlı etkinliklerle değerlendirilmektedir.

***

Görevli olduğu yerleşim yerlerinde danışılan, konuşulan ve sözü tutulandı; çevresinde eli kalemli olandı.1950’lerde Bizim Köy’ün Mahmut Makal’ydı öğretmen.

‘Devrim öğretmeni’ şanıyla yurdun en ücra köylerinde görev yaptı. Jean Paul Sartre’nin “aydın”ı tanımlamasına özdeşik: “<ı>Çabası hâkim sınıfça suç sayılan kimse<ı>.” oldu. Çalışmaları çoğu zaman egemen çevreleri ürküttü! Onların sinci karşı eylemleriyle sürüldü, kıyıldı! Tüm sindirmelere karşın görev bilinciyle yüreğindeki vatan ve insan sevgisini eksiltmedi! <ı>Ne bir tepe ne bir dağ, koskocaman Ağrı'yız / Ayrım yok ülkemizde; hem doğu, hem batıyız / Öğrettikçe öğrenir, tükenmeyiz yanmakla / Kemalizmin uğrunda yürürüz, kararlıyız. Dizelerini dilinden düşürmedi!

Eğitimin zor sanat olduğu kesindir. Gerçeğe tam anlam yaklaşıldığında ve dün bugün perspektifinden devinimle öğretmenin toplumdaki yeri her zaman önemsendi. Öteki meslek üyelerine kıyasla hep öne çıkarıldı.

Dün öğretmenin kapısında arabalar yoktu. Bugün onlar bile renk renk. Yazlık da var kışlık da. Varsın olsun. Olması elbette sevindirici! Ama dün okuyan, araştıran ve sorgulayan öğretmen bugün nerelerde? İstanbul gibi bir kültür kentinde öğretmenlerin kaçta kaçı, ayda ya da yılda kaç kez tiyatroya gitme ya da oyun izleme ediminde? Ne ki köyden kente göç olgusu, mesleksel erimeye koşut kimi değerleri de aşındırdı. Acı olan bir başka gerçek, teknolojik gelişimle birlikte böylesi olumsuz yansımanın da olması… Gözler her zaman öğretmene yönelik. Geniş bakış açısıyla her eğitimcinin de kendisini sorgulaması gerekir. Şimdilerde öğretmenin toplumsal yaşamdaki konumu elbette tartışılır oldu.

Öğretmen her zaman ve her yerde bilimin odağına konuldu. Başöğretmen Atatürk’ün düşüncesi ve buyruğu: “<ı>Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir<ı>.

*

Muhsin DURUCAN

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..