Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Duyarlı olmak

Çoğumuz sadece kendimiz için yaşarız. Ailemiz, çocuğumuz, makamımız, başkası, acı çekmiş onlar için hiçtir. Genelde kendi için yaşayanlar böyledir. 

Çevremizde ki olup bitenlere aldırmaz bunlar. Bir de kendilerinden başkalarını da beğenmezler. 

Çevresindeki konulara duyarlı olan kişilerle de çok rahat çalışmaz. Çünkü duyarlı insanın yanında, duyarsız insanın makamı ne olursa olsun ast durumuna düşer. 

Kendi kozasında yaşayan insanın tanınması zordur. Kimsede onu tanımaz. Toplumun hayrına hiç ağacı da yoktur. 

İnsan içinde yaşamanın da bedeli olabilir. İnsanların içinde bulunmanın sıkıntıları olabilir. Hakkınızda olmadık laflar olabilir. 

İnsanların içinde ve duyarlı olmayı tercih ederim. Duyarlı olmak ama niye duyarlı olmalıyım? Toplumun etkisinin nesillere kötü örnek konularında, yanlışların düzeltilmesinde, erdemsizliklerde duyarlı olunmalı. 

Kendim için duyarlı olmamam egoistlik olur. İçimizde yanlış yapanlara, hatalı ifadelere, yanlış beyanlara, kişilerin temiz geçmişini karalamaya çalışanlara karşı duyarlı olunmalı. Maalesef duyarlı olunması icap eden alanlarda kimse sesini çıkarmıyor. 

İnsanların başına gelen yanlış uygulamalar bizimde başımıza gelebilir. Bize gelmez de, akrabamıza, çocuğumuza gelebilir. 

Yerine göre demokratik hakkımızın gereği olarak yanlış yapanlara uyarıda bulunmalıyız. Zamanında iyi işler başaranlara yapılan yanlışlara dur bile demeyiz bizler. 

Yanlışı olmayan insanların fikrinden korkmamalıdır. Eğer insanoğlu haklıysa güç kullanmaz. Sabır der bekler. 

Lakin çevremizdeki olumsuz havayı yayanlar kimin için olursa olsun çekiştirdiği kişiden geridir. 

Üstünüm diyemediği için ancak olmayan, gerçekle alakası olmayan yanlışlarla insanları kötülüyoruz. Hayali suç bile yükleriz toplumun içinde ki duyarlı insanlara. 

Kötü insanın kim olduğunu hepimiz biliriz. 

Dürüst olan kişiden zarar gelmez. Günümüzde duyarlı insan yok denecek kadar az. Çevresinde ki olumsuzluklardan rahatsız olanların nadirattan olduğu günümüzde hakkaniyetten söz etmek zordur. 

Kötülüğü gördüğü halde susan insan duyarlı olamaz. Komşusunun sıkıntısında yan çizen insan ne kadar kardeşlikten bahsederse bahsetsin boştur. 

Çevresinde ki güzel insanların hak etmediği sıkıntı yaşarken hiç duymazlıktan gelmek ne kadar doğrudur? Sağır olsa insanın duymamasının imkânsız olacağı hadiselere duyarsız kalmak düşünenlere yakışmaz. 

Kendimiz dara düştüğümüzde nasıl çare düşünüyorsak, zorda bırakılan arkadaşımızda mutlaka çare arar. 

Çare yoksa o zaman kendi kabuğuna çekilir. Toplumda çevresine faydası olanları değirmen gibi öğütüyoruz. 

Kim olursa olsun, bulunduğu çevre için mesai sarf ediyorsa yardımcı olunmalıdır. Faydalı fakat çevrenin isteğiyle değil de cesur, kararlı olması bazılarına sıkıntı veriyorsa daha çok onun yanında olmalıyız. 

İnsanımızın çoğu uysal çocuk ister. Benim dediğim olduğu sürece iyidir. Benim dediğimi kabul ettiği halde itirazını da usulünce yaparsa yaramaz olur. 

Hem duyarlı olacaksınız. Konuşulanları irdeleyeceksiniz. Davranışları yorumlayacaksınız. Yanlışları söylemekten çekinmeyeceksiniz. 

Bu kişiler uysal çocuk olamazlar ki… 

Çoğumuz şikâyet ederiz bazı konulardan fakat gel beraber düzeltelim deseniz sanki hiç şikâyetçi olmamış gibi davranırız. 

Her koyun kendi bacağından asılır. Asılı kaldıkça kokusu çevreyi rahatsız eder. Kötülerin kötülüğü herkesi etkiler. 

Hemen öfkelenme sözünü duyuyorsanız bence siz duyarlısınız. Haksızlığa gelemez deniyorsa hakkınızda, kendinizi bir kez kutlayın. Hakkınızda kendisini sevmem fakat iyidir sözü söyleniyorsa mutlu olun. 

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..