Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '15

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Duygusal açlığımız ve iletişim ihtiyacı

Duygusal açlığımız ve iletişim ihtiyacı
 

iletişim, ilişki, duygu, ihtiyaç


Yaşam kalitemizi ve doyumumuzu düşürmemek için yemek, içmek gibi bir ihtiyaçtır duygular. Duygusal açıdan ihtiyaçlarınızı görmezden gelerek, iyi olduğumuzda verilen, kötü durumda olduğumuzda esirgenen sevgi ve iletilerle idare etmeye, yetinmeye çalışırız. Tüm bunlar olurken de hissettiğimiz dürtülerimizi saklamaya, bastırmaya çalışırız. En kötüsü bir süre sonra buna alışmaya başlarız ve yerini duygusal hissizliğe bırakırız. Duygusal açlığınızı bastırarak ne kadar süre yaşayabilirsiniz? Elbette her şey her zaman kötü ya da her zaman iyi değildi. Bazen hayatta iyi ve kötü zamanlarımız, inişlerimiz ve çıkışlarımız, oldukça acı verici yaşantılarımız oldu. Bunun sonucunda kendimizi koruyabilmek için belirli bir düzeyde hissizlik hali oluştu.

İlişkide geçimsizliğe yol açan bazı kalıplar, Ön yargılı düşünceler, sürekli olarak eşinin davranışları arkasında farklı bir niyet aramak. Tünel görüşü, kişi sadece görmek istediğini görür ve o anki duygu durumuna uygun olan düşünceleri algılar. Etiketleme ve yanlış etiketleme, kişinin daha önceki yaptığı hata dolayısıyla onu şuan yaptığı davranışlarında da etiketler ve geçmiş hatası sebebiyle kişinin bugünkü kimliğini betimler. Ya hep ya hiç tarzı düşünme, kişilerden en az biri sürekli uç kutuptadır, o kişi için arası yoktur bu durumda çatışmayı kaçınılmaz kılar. Kişiselleştirme, ilişkideki olumsuz şeyleri sürekli eşlerden birinin üstlenmesidir. Keyfi çıkarımlar, herhangi bir durum için yeteri kadar kanıtı olmamasına rağmen sadece ayrıntıdan hareket ederek keyfi çıkarımlarda bulunur. Seçici soyutlama, kişi olayın tümüne odaklanmak yerine içinden bazı konulara dikkat eder ve bunlar doğrultusunda hareket eder. Aşırı genellemede bulunma, kişi aklındaki düşünceyi tek bir olaydan yola çıkarak tümüne geneller. Abartma ya da azımsama, bazı durumlar eşler arasında aşırı abartılır ya da hiç önemsenmez. Her iki durumda ilişki için olumsuz sonuçlar doğurur. Gerçekçi olmayan beklentiler, “Dile getirilmeyen ve gerçekçi olmayan beklentilerimiz” arttıkça aynı oranda hayal kırıklıkları da artar.

İletişim ve iletişim ihtiyacı doğamızın bir parçası ancak ilişkilerimizde çoğu zaman ertelediğimiz bir ihtiyaçtır. Aslına bakıldığı zaman yaşanan problemlerin her birinin kökeninde iletişimsizliğin sebep olduğunu ya da beslediğini görebiliriz. Bu sebeple oluşan yüklemeler, zihin okumalarımız, varsayımlarımız, bilişsel çarpıtmalarımız, kalıplaşmış ölçütlerimiz ve yönlendirdiğimiz seçici dikkatimizin karşımızdakine ve davranışlarımıza olan etkisinin farkında olmadan hareket ederiz. Karşımızdakinin düşünceleri üzerine tahminler yürütüp çıkarımlar yapmaya başlarız. Pek çok kişi, davranışlarının nedenini eşinin davranışlarına bağlar. Onlara göre iletişim bir neden-sonuç ilişkisi ile açıklanabilir. Yani, bu şekilde davranmasının nedeni eşinin ‘’o şekilde’’ davranmasıdır. Sağlıklı ilişki için öncelikle sağlıklı iletişim gerekir ve daha sonrası karşılıklı duyulan ihtiyaçların belirlenmesi ve gerçekçi beklentilerle karşılanabilmesi ile devam eder.

 

 
Toplam blog
: 8
: 112
Kayıt tarihi
: 15.09.15
 
 

Kolan Hospital Group Psikolog Özlem Semra (Yıldız) Taşkın ..