Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük baba:)

Merhaba e-günlüğüm cüğüm;
Tüm kadınların babalar gününü kutlarım.
Babalar ikiye ayrılır. Gerçek babalar, sahte babalar. Bunlar da kendi içinde dörde ayrılır ama yazmayacağım. Babalar günü neymiş, diğer günler neymiş. Bir güne razı olup diğer günleri kaptıracağımı sananlar avcunu yalasın... Her gün benim günüm. İtirazı olan gelsin birlikte paylaşalım.

Milli takımın maçı varmış, mağlupmuş, son anda gol atmış ve galip gelmiş, çeyrek finale yükselmiş... (bir arkadaştan kopya aldım.) Görüyorsun ki e-günlüğüm futbolla yakından ilgileniyorum.

Onu bunu bilmem dün gece bütün iş yerlerinin hasılatları ikiye katlandı onu bilirim. Futbol ilgilileri piyasaya iyi para bıraktılar. Daha çok akaryakıt ve gırtlak yatırımı gözledim.

Değerli e-günlüğüm;
Cumartesi akşamı senden sonra dükkanı kapatıp eve gittim, alelacele işlerimi bitirip beklemeye koyuldum (yeğenim gelecek ya) Gelmedi... Eniştesinin ayağının üzerinden araba geçmiş, onun telaşı varmış. (mesaj attı) Umarım hep birlikte el ele verip eniştesinin ayağını eski haline getirmişlerdir. Bir kere başıma gelmişti. Ezilen ayağı yan çevirip arabayı tekrar üzerinden geçirince düzeliyor. Neyse, insanlar verdikleri sözlere uymadıkların da karşı tarafın yaptığı hazırlığı ve planları da hiçe saymış oluyorlar. Bu konu da ne kadar sert olduğumu bilirsin e-günlüğüm yazmayacağım.

Ben de gelen giden olmayınca kendimi köpeklerime verdim. Onlarla birlikte bahçede masa kurup bir güzel kendi kendime akşam sefası yaptım.
Pazar günü her pazar olduğu gibi geç kalktım. Oğlum arayıp babasının gününü kutladı, ardından köpeklerimin ihtiyaçlarını giderip, motora ve arabaya yakıt aldıktan sonra tekrar eve gelip arkadaşımla dondurma yemeye gittik ve yedik... (özellikle belirtiyorum, bazan dondurma yemeye gidip çay içtiğim oluyor)
Tekrar eve döndük, ablam aradı, malum kutlamayı yaptı ve "gel bir çay içelim" dedi. Gittim ve biraz sohbet edip çay içtik. Oğlum sınıfı geçmiş haberim yok. Nasıl mı? Sevgili Annesi bu işi para karşılığı yapan okullardan birine kaydını aldırıp derhal geçmesini sağlamış... Sözde iyilik yapıyor. Bence hiç iyilik yapmış sayılmaz. Kalmalı ve o duyguyu da yaşamalıydı.

Bendeniz orta iki den, lise ikiye yedi senede gelmiş bir yerel profösör olarak, o duyguları yaşamasını isterdim... Konu kapandı olan olmuş. Sonra ablamdan kalkıp mahalleye geldim. Ev de biraz yatıp dinlenmek istedim. Malum akşam sözümüz var. Cumartesi buluşmasını pazar gününe ertelemiştik. Dinlenme faslı bir saat sürdü ve kalktım. Bütün işlerimi bitirip saatin dolmasını bekledim. (lafa bak "saatin dolmasını"... etli mi, zeytinyağlı mı?)

Evet e-günlüğüm; kararlaştırdığımız saatte Belalı'nın evinde idim. Girerken sürünerek girdim. Her yer karanlıktı ve karartma var sandım. Meğer ben geleceğim diye ışıkları kapatıp yine mumlar yakmış... Kısa kesiyorum, sonuç olarak cumartesi buluşması böylece pazar günü telafi edilmiş oldu. Herkes mutlu ve mesut...

Gelelim bu güne sevgili e-günlüğüm;
Hareketli bir pazartesi yaşıyoruz. Yarın uğramam gereken yerler bile bugün arayıp su istediler. Hafta sonu işler iyi gitmiş demek. Aman iyi gitsin şurada az bir zaman kaldı. Sinek avlamaya başlarız diyeceğim ama daha hiç sinek de görmedim ortalıklarda...

Az daha unutuyordum. Pazar gecesi döndükten sonra yatmadan biraz bahçede oturdum. İki yarasa uçuşuyordu. Çok severim o yaratıkları. Algıları korkunç kuvvetlidir. Bilim adamları biraz üzerlerin de araştırma yapsalar, depremi bile üç gün önceden tespit ederler ama hiç ilgilenmiyorlar... Kıl bacaklılar, kıl kanatlılar ve perde kanatlılar muazzam yaratıklar ama ilgilenen yok...

Ne demişler e- günlüğüm: "aç ayı oynamaz" Ben de yemeğimi yedim karnımı doyurdum ve yazıyorum.

Biraz önce siparişle birlikte bir sebil şikayeti aldım ve hemen gidip hallettim. Hava çok sıcak ve nemli. Hayır hiç şikayet etmiyorum. Bol bol terliyor ve toksitleri atıyorum. Yarın kamyon gelecek, ilgilenenlere duyuruver günlükçüğüm.
Son sözü olan varsa alayım ve gideyim. Yok mu? Peki o zaman.
Değerli e-günlüğüm; Yarın yazışmak üzere. Hoşçakal.

Biliyor musun? Zürafalar yüzemezmiş... (O da bir şey mi, ben yüzemeyen bir sürü insan tanıyorum.)
Güzel söz: "Eğer hiç bir şeyin değişmeyeceğini düşünüyorsam ben bir aptalım. Eğer düşünmek istemiyorsam, bir korkak; ve eğer hiç bir şeyin değişmemesinin benim çıkarıma olacağını düşünüyorsam, alçak..." (Bunu söyleyeni unuttum günlüğüm, kusura bakma emi? Ama söz çok güzel)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..