E-günlük de Tanrı tartışması ve şifre çözmece...

"Tanrı muhtemelen yok; endişelenmeyi bırakıp, hayatın tadını çıkarın..." ve ardından, "Evet tanrı var, Hz. İsa ile hayatın tadını çıkarın..." Ateist otobüs savaşı İspanya’ya sıçradı. (ntvmsnbc) Bize sıçrar mı acaba? Tanrı var, yok size ne yahu! Üstelik yoksa, hayatın tadını nasıl çıkarmayı öneriyorsunuz? Öbür taraf, (inananlar) daha da bir garip slogan atmış. Lafa bak: "İsa ile hayatın tadını çıkarın". Ne demek istiyor bunlar, İsa'nın öğretileri ile hayatın tadını çıkarın" dese hadi neyse. Hayır ısrarla "İsa ile hayatın tadını çıkarın." Ver bakayım sen şu İsa'nın adresini, telefonunu bana... Bunlar nereden çıktı, kim yönlendiriyor bunları? Kimse hayatın tadını çıkarmıyor mu sanıyorlar? Ateistler günlük yaşamlarında ne yapıyorlar da hayatın tadını çıkarıyoruz sanıyorlar? İsa yanlıları için de aynı soru geçerli... Bunlara biri gerçekleri anlatsın, nerede yaşıyor bunlar? İnsanlar sizin bahsettiğiniz tanrılardan uzaklaşalı uzun zaman oldu. Artık büyük bir çoğunluk, paraya, statüye, güce tapıyor. Silahlara tapanlar, Tanrıya olmadığı kadar uyuşturucuya bağlı olanlar, araba, cep telefonu bağımlıları sardı dünyanın her yanını. Kimse hayatını yaşayamadığını iddia etmiyor. Herkes bir şekilde hayatını yaşıyor. "Yaşayamadığını" söyleyenlerin eminim başka dertleri vardır. Siz, bence, önce savaşlarda öldürülen çocukların hayatını yaşaması için mücadele edin, onların hayatını, hatta en azından çocukluklarını yaşamasını sağlamaya çalışın. Ha, ne dersiniz? Yürrüüüü anca gidersiniz. Terbiyesizler, benim de ağzımı bozacaklar şimdi...

Merhaba e-günlüğüm. Sinirlenme canım, bu sermayenin yeni oyunu. Reklam vermeyen bir onlar kalmıştı, bir de uyuşturucu ve silah tüccarları. Bunların peşinden uyuşturucu ve silah satıcıları, ürün ve fiyat katalogu yaptırıp kapı kapı dağıtırsa hiç şaşırmam. Fuhuş ve seks tacirlerini saymıyorum çünkü onlar dünyanın dört bir yanında gayet rahat ve halka açık bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyorlar... Bir ara boş vakit bulursanız gelin de ben size her şekilde nasıl hayat yaşanır göstereyim... Çelmeyin milletin aklını, düşürmeyin milleti bir birine.

"Koyun can derdinde, kasap et derdinde." Cumhurbaşkanımız da sinema sanatçılarına yemekli davet veriyor. Ne zamanlama ama. Siz milletin yılbaşı kutlamalarını iptal edin ondan sonra kendiniz ziyafet verin. Aynı gün yasa çıkıyor, "yeni emeklilere sosyal yardım ve kömür parası verilmeyecek"diye... "Pirzola çok güzel di" demiş Gani Müjde. Kasabın adresinide alsaydın bari, yazılarında yayınlardın, biz de eti oradan alırdık. Kasapta Türkiyenin sayılı zenginleri arasına katılırdı. (belki de öyledir.)

E-günlüğüm; şimdi şifre çözeceğiz. İbrahim şahin ne demiş: "Terörle mücadele kapsamında, yeni oluşumda bana, devlet kurumları tarafından müsteşarlık önerildi" Deşifre edilmiş hali: Ulan hayırsızlar! Size yıllarca hizmet ettim, benim buralarda çürümeme izin vermeyin, bir sürü olay gerçekleştirdik birlikte, çok şey bildiğimi biliyorsunuz. Çıkınca bunların acısını çıkarırım, benim ne mal olduğumu, kaç kişiyi beslediğimi biliyorsunuz. Saygılarımla arz ederim...

Mit açıklama yaptı. Şahin’in bir süre önce duyumlarını, “sosyal bir ilişki” üzerinden taraflarına aktardığını bildirdi. (basına yansıyan mahkeme açıklamasının devamı.) Deşifre edilmiş hali: Oğlum manyakmısın nesin, seni sattığımız falan yok. Arkandayız. Şu anda toplumun ve medyanın gözü önündesin (sosyal ortam) rahat ol. Can güvenliğin bundan daha iyi korunamaz. Kafanı yorma biz içerden çalışıyoruz, gereken yapılacaktır. Saygı ve sevgilerimizle arzederiz...

Değerli e-günlüğüm; Dün akşam yine eve gitmeden alışveriş yaptım. Hava fena değild. Linda ve Boss' gezmeye çıkardım. Vukuatsız bir şekilde biten gezme sonrası, saat 22:00 ye kadar bahçede oturdum. Kış mevsimi olmasına rağmen yaz akşamı gibi bir durum vardı. (yoksa kafayı yedim de bana mı öyle geldi;)
Sabah işe gelirken kargaların ve martıların sesi yoktu. Her halde iki günlük tartışmaları sonucu olayları aralarında çözmüşler. Belki de bu "gelgenekon" davasını tartışıyorlardı. Kimbilir belki onlardan da bir kişi içeri alınmış veya alınacaktır...

Erken başlayan hareketlilik öğle saatlerine doğru hızını kesti ve rahat bir yemek yedim. Yemekten sonra arabamın kırılan aynasını onarmak için kolları sıvadım. Silikonla yapıştırdığım mekanizma üç gün sonra kurumuştu nihayet. Şimdi sıra aynada idi. Aynayı da yine silikonla mekanizmanın üzerine tutturup, kuruyana kadar yerinden oynamasın diye sıkıca bantladım. Üç gün sonra da o kurur ve arabamın aynası sağlığına kavuşmuş olur...

Bu günlerde baktım ki yine herkes hasta, ben de korunma seanslarına başladım. İş yerinde "kasimon içiyorum, eve gidincede "kanali" içeceğim...

Şu aşureler de bitmek bilmedi. Tam bitiyor, bir yerlerden bir daha geliyor. Sabah akşam aşure yiyoruz. İyi ki seviyorum, yoksa elimizde kalırdı.

Değerli e-günlük; yine akşamı ettik birlikte. Teferruata girmeden vedalaşalım. Uzat elini. Tamam. Yarın yine yazışacağız nasılsa. Hoşçakal

Biliyor musun: Kara mayınları nedeni ile, saatte bir insan ölüyor ve yaralanıyor...

Çirkin söz: " Meni olarak da bilinen spermin insan hayatı için oldukça önemli olduğunu ve erkeklerin vücutlarındaki bu sıvıyı kendilerine saklamaları, çok fazla harcamamaları gerekiyor muş. Ve yılda 12 kereden fazla seks yapmak sağlığa zararlı imiş..." Dr. Sylvester Graham (1794 - 1851) (demek o yıllarda da laf olsun diye konuşan bilim adamları varmış.. Ama şimdi sayıları çok fazla)

Güzel söz: "Nerede olursanız olun, elinizdekilerle yapabileceklerinizi yapın..." Theodore Roosevelt