Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük izlemede...

Yandım ki ne yandım. Bundan sonra oğlum ve kız arkadaşım (arkadaşımın kızı) biz de kalacaklar... Zaten masraflara yetişemiyorum, şimdi iyice batacağım... Yazın bir ay kalmışlardı evde kırılmadık, dökülmedik yer kalmamış, elektrik, su giderleri üç kat artmıştı. Mutfak masrafı cabası...

Merhaba e-günlüğüm; Şaka şaka hepsi şaka. Köleleri olurum ben onların. Yanıbaşımda yerleri var. İstedikleri kadar kırıp döksünler. Hayatımı veririm önlerine. Mutluluk, huzur, enerji kaynağım onlar. Hem bir sürü konuda yardımcı da oluyorlar. Hiç onlardan şikayet eder miyim? Canım benim onlar...

Eski günlüklerimde çok sözünü ettiğim Elmar geldi. Bir sene önce yanımda çalışıyordu, sonra Azerbeycan'a gitti ve geri dön müş... Bir taraftan dans ve bale dersleri vermeye devam edip, bir taraftan yanımda çalışacak. Yine günlerimiz bol bol şaklabanlıkla geçeceğe benziyor.

Yeni bir abone yaptım. Kurumsal abone. Oğlumun arkadaşlarından birinin annesi. Bir dersane işletiyor. Daha önceden de tanıştığımız halde buralarda olduğunu bilmiyordum. Bir ara sohbet ederken lafı geçince öğrendim ve hemen gidip tanıtım yaptım...

Biraz karışık oldu ama şimdi de dün geceye geçeceğim. Dün gece bahçede oğlum ve kız arkadaşımla bol bol sohbet ettik. Oğlum kız arkadaşından, kız arkadaşım da erkek arkadaşından bahsettiler. Anlattılar dinledim, sordular cevap verdim, öneri istediler önerilerde bulundum. Onlar biraz derslerine göz, kulak, burun gezdirip yattılar. Ben biraz daha bahçede oturup, beynimde gün içinde oluşan ve karışmış dosyaları yerlerine koyup, düzenledim. Biraz da kıskanmasınlar diye, Boss ve Linda ile sohbet edip Tabi diğer canlılarla da.) yattım.

Sabah ev de bir kalabalık var dı. Herkes masanın etrafında kahvaltı yapıyor du. Anlayışlı çocuklar benim yerime oturmamışlar. Hemen yerime oturup onlarla birlikte kahvaltı yaptım. (kahvaltılar akşamdan hazırlanıyor) "Afiyet olsun, baba hoşçakal, iyi dersler, dikkatli ol" gibi sözlerin ardından ben de Linda ile baş başa iş yerine geldim. Elmar erkenden gelmişti. Anahtarları ona verdim ve iş yerini o açtı. Yerleri süpürüp, paspas yaptı ve telefonlar çalmaya başladı.
Servislere gidip gelip haberleri izledim. İzlemedeyim dedim ya...

Benzin fiyatları rekor kırmış. Eh çok doğal. Açılım yaparken benzin giderleri artıyor ve telafi etmek için zam yapıyorlar. Çok doğal, çok doğal...

Azerbaycan ile bayrak krizi büyüyor muş. O'da normal. Diğer çocukla fazla ilgileniyoruz ve öbür çocuk yaramazlık yapıyor.

Beklesinler onlara da açılacağız...

İsrail ve ABD bu güne kadar ki en büyük ortak tatbikatına başlamış... İşimiz çok, şimdi açılım yapıyoruz ilgilenemeyiz....

Vücudunun yüzde 97'si kıllarla kaplı 32 yaşındaki Yu Zhenhuan maymun rolü için yeterince çekici bulunmayınca estetik ameliyat olmaya karar ver miş... Bu ne ya, kim yaz dı bu haberi! (Özür dileriz, bu haber yanlışlıkla araya gir miş.)

Bu gün züğürt zamanımıza denk geldi. Öğle ve akşam yemeklerini tatlı olmadan yedik. Helvalar, lokumlar, çukulatalar iki gün de bitti. Kader utansın.

Hadi e-günlüğüm gitme vakti. Kaç satır oldu bilmiyorum ama 37'yi geçmesin sakın... Hoşçakal.

Biliyor musun: Genetiği değiştirilmiş tohumların üretimi İrlanda'da yasak mış... (İrlanda'yı kutlamak lazım)

Çirkin söz: "Kadını asla küçük görmeyin. Tabi yaşı ve kilosu dışında..." Shelley Winters

Güzel söz: "Birkaç gündür büyük bir tiyatro oyunuyla ve kahramanca karşılanan, ne yazık ki hiçbir ceza almadan serbest bırakılan hainlerle mücadele sırasında, alçakça tuzakladıkları mayına temas sonrası iki bacağımı kaybettim. Yaptığım hizmet, feda ettiğim gençliğim ve sağlığım devletime helaldir. Ancak son gelişmeler karşısında madalyamı taşımamın bir anlamı kalmamıştır.'' Mete Kurt (8 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra vatani görevini yaparken mayın patlaması sonucu bacaklarını kaybettiği için devletten övünç madalyası alan gazimiz)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..