Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte güncel

Ne güzel bir hava!

Ihlamur ağaçları da çiçek açmaya başladı, mis gibi kokuyor.

Merhaba e-günlüğüm.

Dün gece köpeklerimin yemekleri bitmişti onu yaptım. Büyük bir tencere de yapıyorum, dolaba koyuyorum üç gün yetiyor. Sonra tekrar yapıyorum. Zaten havalar ısındığı için az yiyorlar.

Akşam yine seyirciler eşliğin de boss ile oyun oynadık. Çok akıllı hayvan. Her akşam oyundan sonra bahçe de bir çeşme var, oaraya gidip su içiriyorum. Artık oyun biter bitmez çeşmenin yanına gidip bekliyor. Hem su içiyor, hem de serinliyor.

Ara sıra da mahalleden köpeğim olduğunu bilenler yemek artıkları getiriyorlar. Ama ne artıklar! Bonfile, pirzolalar, köfteler, tavuk etleri... Sadece köpeklerim değil, bir kaç aile daha doyabilir. Ne diyebilirim ki? Bulamayanlar, yiyemeyenler var.
Bizim buralarda yol çizim çalışmaları başladı. Yollara kadmiyum içerikli boyalarla gidiş yönü işaretleri yapıyorlar. Bir sürü sokak kapalı, girilmiyor ve servisler aksıyor. İşin komik yanı, girilmez sokak tabelası olan yere girilir işareti yapıyorlar, gidiş geliş olan yola tek yönlü gidiş işareti yapıyorlar. Zaten sokaklar da her gün tartışmalar çıkıyordu, şimdi iyice kızışacak.

Önümüzdeki iki sene elektrik kesintisi olacakmış... "Hadi bakalım jeneratör ithal edelim" diyeceğim ama, kimbilir hangi bakanın hangi yakını jeneratörleri çoktan stoklamıştır. Bu sene su sıkıntısı haberleri pek olmayacak galiba. Sususzluk haberlerinden sonra İstanbul da benim tespit ettiğim on beş yeni su markası türedi.

E-günlüğüm, sen bilirsin, bu türban yasasını neden iptal ettiler acaba? Ne güzel di. Kızlar okula türbanla giriyor ve erkekler türbensız kızların kıymetini anlıyor du. Yanlış yaptılar. İptal etmemeleri gerekiyordu. Bir çok yönden sakıncalı olduğunu düşünüyorum. İşin politik, siyasi, toplumsal, felsefi, ekonomik, fiziki, ahlaki, kimyasal, biyolojik ve en önemlisi kadınsal boyutu var. Hepsini ele almak gerek. Örneğin; yolda türbanlı bir kadın gördüğüm zaman, diğer kadınlara oranla onlara daha dikkatli bakıyor, daha dikkatli süzüyorum. Sebebini bilmiyorum (biliyorum) ama sanırım merakdan olsa gerek. Yok yok iyi olmadı. Serbest olmalı idi. Hatta sadece üniversitelerde değil, sigaranın yasak olduğu bütün mekanlarda türban serbestisi olmalı idi. Hatta abartmış olurmuyum bilmiyorum ama askeriye de bile türban serbest olmalı... Her yerda her şey serbest olmalı. Nasıl delilik, kanser, aids, kırım kongo gibi şeylere bir yasak yoksa onlara da olmamalı. Hakikaten aklıma geldi; neden bu hastalıklara yasak koymuyorlar. Meclisten yasa geçirsinler ve kanseri yasaklasınlar.

Kimbilir, belki kanser vakaları azalır. Yaz aylarına girerken bir kanun tasarısı ile gribi yasaklasınlar. Gülme bu ülkede hiçbir şeyin standardı yok. Bir bakmışsın anayasa ile kansere çare bulunmuş... Olur mu olur.
Dün akşam bir abonem oturmaya çağırmıştı ona gittim. Bu gibi davetler de sohbetimiz genel de bana yönelik sorularla geçiyor. Nedenini biliyorum. Merak ediyorlar. Bir türlü kalıba oturtamıyorlar ve eksik taşları tamamlamaya çalışıyorlar. Olmuyor. Bir türlü puzzle'ı tamamlıyamıyorlar. Eksikler kalıyor. Bu yüzden bir süre sonra yeni sorular hazırlayıp yine davet ediyorlar. Sıradan biri olduğumu ne zaman anlayıp kabul edecekler bilmem ki.

Bu gün, sabah hareketliliğinin ardından sakin geçiyor e-günlüğüm. Akşam yine bir hareket olur ve günü kapatırız.

Yine ben geldim. Ne yaptığımı biliyorsun yazmayacağım.

Son cümleyi yazdım, telefon işlemeye başladı.

Sana dünya da yaşanacak dört ülkeden bahsedecektim ama süre dolmak üzere. Birazdan gong çalacak. Sadece isimlerini yazayım. Evet dünyada yaşanacak en temiz dört ülke: İzlanda, Yeni Zelenda, Norveç ve Kosta Rika... Bu ülkeler sıfır CO2 için yarışıyorlarmış... Tıpkı bizim gibi...
Şimdilik hoşçakal günlüğüm.
Yarın yine yazışır kurtlarımızı dökeriz.

Biliyor musun? "Newton, yerçekimi kanununu farkettiği zaman 23 yaşında imiş..."
Güzel söz: "Gençliğimizde düşüncelerimizi oluşturan tüm konular sevgi ile ilgilidir.
Sonraları ise tüm sevgilerimiz, düşüncelerimiz olmuştur..." A. EINSTAIN (hmmm demek halen gencim:)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..