Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '11

 
Kategori
Tıp
 

Eczacılık ve tıp tarihçisi Naşid Baylav İstanbul Üniversitesi yüzünden gözleri açık öldü (*)

Eczacılık ve tıp tarihçisi Naşid Baylav İstanbul Üniversitesi yüzünden gözleri açık öldü (*)
 

Naşid Baylav'ın Eczacılık Tarih'i, alanında halâ aşılamamış bir başyapıttır.


Naşid Baylav gözleri açık olarak terk etti bu dünyayı

Eczacılık ve tıp tarihi alanlarındaki bazı çalışmaları halâ aşılamamış olan eczacı - kimyager Naşid Baylav'dan bahsedeceğim sizlere. Öncelikle, onun aramızdan nasıl, hangi ruh hali ve psikolojik mod içinde bu dünyadan ayrıldığına dair çarpıcı bir tespit yapmak istiyorum. Baylav'ın hayatını adadığı eseri olan 'Eczacılık Tarihi', alanında halâ referans kitap olmasına karşın, yazarı, genel olarak akademik camiaya, özel olarak da İstanbul ve Ünivesitesine ve Eczacılık Fakültesine dargın ayrılmış ve tabir-i amiyane ile gözleri açık gitmiştir. Bu durumun nedenlerini mercek altına almadan önce, onun hayatına dair bazı ayrıntıları paylaşmak zaruridir.

Naşid Baylav'ın kısa hayat hikâyesi

1903’de Manastır’da doğan Baylav, 1923’de İstanbul Darülfünunu Eczacılık Mektebini bitirdi. Hemen akabinde, kimya mektebinden de mezun olarak kimyager – eczacı ünvanını elde eden Baylav, 1933’de, üniversite reformuyla İstanbul Üniversitesi bünyesine alınan Eczacılık Mektebinde Prof. Dr. Akif Aykut’un (1883 – 1939) yanına farmakognozi ve toksikoloji doçenti olarak atanmıştır. Devlet tarafından, mesleki bilgi ve görgüsünü arttırması için gönderildiği Berlin’den, aniden patlayan 2. Dünya Harbi yüzünden erken dönmek zorunda kalana Naşid Baylav; üniversite mevzuatında yapılan bir değişik sonucu, kendisi gibi atanmış doçentlerin doçentlik tezi hazırlayıp bunu bir sınavda savunmaları zorunluluğu getirilince, bu durumu protesto ederek üniversitedeki görevinden istifa etmiştir. 1943 – 1952 periyodunda 12 yıl boyunca İstanbul Erkek Lisesinde Kimya öğretmenliği yapan Baylav, emekli olduktan sonra hayatının en büyük tutkusu olan eczacılık tarihiyle ilgili araştırmalarına yoğunlaşmıştır.

Naşid Baylav gerçek bir araştırmacı, koleksiyoner ve arşivciydi

Mesleki araştırmacılık, onu, daha çocuk yaşlarındayken tesiri altına almıştı. Bu tespiti, neredeyse öğrencilik yıllarından başlamak kaydıyla, kabaca 65 yıl boyunca eczacılık tarihi ve tıbbi bitkilerle ilgili araştırmalar yaptığına bizzat şahit olan yakın civarı yapmıştır. Bu çalışmaları sayesinde çok büyük bir mesleki arşive ve koleksiyona sahip olan Baylav, eczacıların mesleki örgütü olan Eczacılık Cemiyeti’nde de çok uzun yıllar boyunca oldukça verimli bir mesai ortaya koymuştur. Baylav, bu cemiyetin yanı sıra, bir başka mesleki örgüte, Türk Farmakolog Birliği’ne de kayda değer katkılar vermiştir. Söz konusu cemiyetin yayın organı olan Farmakolog’un sahibi, mesul müdürü ve en verimli yazarlarından birisi olan Baylav, bu derginin yayın hayatına başladığı 1931’den itibaren, mesleğin geçmiş ve birikimini bugün üzerinden gelecek kuşaklara bağlayacak olan ve örneklerine Batı Aleminde sıkça rastlanan bir ilk eczacılık müzesinin projesini oluşturmaya başlamıştır. Nihayet, Baylav’ın gayret ve çalışmalarıyla bu cemiyet bünyesinde 1940’da Türkiye’nin ilk eczacılık müzesi olan Türk İspençiyari Tarihi Müze ve Kütüphanesi kurulmuştur. Prof. Dr. Turhan Baytop’un üstün gayretleriyle, 1960’da İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi bünyesinde açılan Eczacılık Müzesi, Baylav’ın kurduğu müzenin birikimi, varlıkları ve mirasını devralarak ortaya çıkmıştı. Naşid Baylav’ın eczacılık alemine dair olan bir diğer önemli katkısı da, 14 Mayıs Eczacılık Günü / Bayramı ile ilgilidir. Bu günün, 1967’den itibaren söz konusu meslek erbabının bayramı olarak kutlanması, Baylav’ın önerisi ile olmuştur.

Fatih Sultan Mehmed'in ölümünün üstündeki sır perdesini kaldıran Naşid Baylav'dı

Naşid Baylav’ın aşağıda tanıtacağım Eczacılık Tarihi dışındaki diğer anıtsal eseri ‘Fatih Sultan Mehmed Devrinde Te'lif, Terceme ve İstinsah Edilen Tıb Eserleri ile İlâçlar (1953)’ isimli kitabıdır. Baylav’ın tıp ve eczacılık tarihini aşarak, aynı zamanda genel tarihe de yaptığı bir önemli katkı, Fatih’in ölümüne dair getirdiği açıklamadır. O, Roma’yı fethetmek üzere devasa bir ordu toplayan Fatih Sultan Mehmed’in, esasen Papalığın casusu ve Venedikli bir Yahudi dönmesi olan sarayın baş doktoru Yakup Paşa (Jacop / Jacobus Maestro) tarafından zehirlendiğini, o zamana değin bilinmeyen bazı belgelere dayanarak kanıtladığı 1954 tarihli makalesi sayesinde, tarihimizin karanlık bir alanını ortadan kaldırmıştır.

Naşid Baylav'ın abidevi ve halen aşılamamış eseri Eczacılık Tarihi'dir

Eczacılık Fakültesi veİstanbul Üniversitesi ilgilenip basmayınca, Baylav, başyapıtı olan Eczacılık Tarihi kitabını,1968’de kendi imkânları ve ilaç sanayinin katkılarıyla bastırmak zorunda kalmıştır. Kitap 3 cilt olmasına karşın, eldeki maddi olanaklar kısıtlı olduğundan, yazarı onu tek cilde sığan bir hacme kadar kısaltmıştır. Kitabın hacmi: 2 (yazarın portresi) + 540 (ana metin) + ıv (İngilizce özet) + 30 (ilaç sanayi reklâmı) olarak toplamda 596 sayfadır. Kitap, en eski çağlardan başlayarak, bütün medeniyetlerde ve milletlerde eczacılık ve tıbbın geçirdiği aşamaları ele alarak başlamaktadır. Ardından, Osmanlı eczacılık ve tıbbına ayrılmış bölüm ve nihayet Cumhuriyet dönemine ayrılmış kapsamlı bir son fasıl gelmektedir. Eserin içerdiği ve büyük kısmı ilk defa burada yayınlanan çok sayıda belge ve görsel, söz konusu çalışmaya değer ve derinlik katmaktadır. Kitabın sonunda İngilizce bir özet ve bibliyografya ile, eseri finanse eden yerli ve yabancı ilaç firmalarının, dönemin tıbbi müstahzarlarını tanıttığı için bugün bir belge niteliğinde olan, hacimli bir reklâmlar kısmı yer almaktadır. Yazarın önsözde varlığından bahsettiği ayrıntılı index ise, nedendir bilinmez, kitaba konmamıştır.

Naşid Baylav niçin gözleri açık terk etti bu dünyayı?

Alanında tek ve öncü eser olan kitap, yazarının maddi olanaksızlıkları ve İstanbul Üniversitesinin anlaşılmaz bir şekilde vermekten kaçındığı destek nedeniyle, 3 ciltlik bir takım olarak yazılmasına karşın, bunlardan yapılmış tek ciltlik bir özet olarak okuruyla buluşabilmiştir. Naşid Baylav, gerek kazanılmış hakkı olan doçentliğinin elinden alınması ve gerekse de abidevi eserinin basılmasında zerrece destek olunmaması yüzünden, genelde akademyaya, özelde de İÜ ve Eczacılık Fakültesine dargın olarak terk etmiştir bu dünyayı. Mevcut kitabın orijinal halinin eksiksiz olarak basılması, hem eczacılık ve tıp tarihlerine sağlayacağı katkılar ve hem de Türkiye’deki akademik camiasının Naşid Baylav hocaya olan borcunun ödenmesi bakımından zorunludur. 

(*) Hedef Alliance Holding'in yayın organı Hedef Sağlık dergisinin Kasım 2011'de yayınlanacak olan 40. sayısı için yazılmıştır.

Faydalanılan kaynaklar:

Eczacı-kimyager Naşid Baylav Hoca'nın Türk Tıp ve Eczacılık Tarihine Hizmetleri, A.Terzioğlu ve T.Baytop

İstanbul Ansiklopedisi, Reşat Ekrem Koçu

Belgelerle TürkEczacılık tarihi, Mert ve Gülnur Sandalcı

Eczahaneden eczaneye, Turhan Baytop 

 
Toplam blog
: 297
: 1623
Kayıt tarihi
: 29.08.11
 
 

1958 Fatih / İstanbul doğumlu. Etiler Lisesi ve İTÜ Maden Fakültesi Petrol Mühendisliği Bölümü me..