Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '11

 
Kategori
Kültürler
 

Edası, nazı, sazı, işvesi, sevişi ile bir başkadır benim memleketim.

Edası, nazı, sazı, işvesi, sevişi ile bir başkadır benim memleketim.
 

Belediye Başkanı Akın, yöresel konulara karşı çok duyarlı. Tıpkı, halkın istediği giibi.


 

 

Artık Bartın’lılar, geleneksel yemeklerini, yüz akıyla misafirlerine ikram edecek yeri buldular. Belediye, kendi hesabına işlettiği Yalı’daki  yöresel  yemeklerin yapıldığı binayı hizmete açtığından bu yana, Bartın’lılar, misafirlerini, göğüslerini gere gere buraya davet ederek ağırlayabiliyorlar.

 Turistler de bu yerel ev yemeklerinden tadıyor ve çok beğeniyor. Ve  bu yemeklerin tariflerinin yazılı broşürünü istiyorlar.

 Başkan Akın’a “bir kitapçık halinde bu yemeklerin tariflerini iki, üç dilden masalara korsanız, işiniz kolaylaşır” şeklinde fısıldadığımızda, “İyi fikir. Hemen yaptıralım” cevabını almıştık. İnşallah unutmamıştır.

 Buradaki  yemeklerin isimleri çok hoş. Mesela bir “şapşap köfte” leri var ki, enfes. Mısır unuyla yapılan “Pumpum Çorbası” var  hakeza. Kesme makarnaları, kaskatı manda yoğurtları ve de beyaz baklavaları var. Ha, bir de “halışka” ları var. İsimler de enteresan.

 Her Bartınlı, reklamı sever. Memleketlerini tanıtmak için yarışırlar. Bu sevdaları ezelidir. Nesilden nesile geçer.

 Bartın’da  “kitap haftası”  münasebetiyle onca insan, burada doydu ve burayı tanımış oldular. Belediye, bu yerel yemekleriyle ortaya çıktığından beri, puan kazandı.

 Çeeek ustam ordan  / Bir pumpum çorbası. / Dumanı da yandan çıkası./ Men dakkası, men dukkası /  Tadı,  damağımda kaldı / Hesaplıdır cukkası / İçindedir onun mısırı /  Gelin bakay, hadin bakay / Çaykara otobüsü kaçta kakay /  Sabah  beşte islim salay / 7 de yola kakay / Çaykara yolcuları kalmasın / Hadi bakay, hadi bakay…

 Gün ışığına çıkmış “ yöresel yemekleri” ile Bartın’lılar,  bir parça daha  “dışa”  açılmış bulunuyorlar.

 Dışarıdan   Bartın’a gelen yerli ve yabancılara, tel kırma hünerlerinden,  tutun da, yöresel yemeklerine varıncaya kadar tanıtımda birbirleriyle yarışılır bu kentte. Yeter ki, Bartın,  bir adım daha öne çıksın, yer etsin kendine.

 Dahası var. Bartın’ın geleneksel manileri de, zaman zaman bir araya gelindiğinde ortaya konuyor, kullanılan dil, unutturulmuyor. Karşılıklı  “şair atışması”’na anında, kadın ve erkek tarafından  hemencecik cevaplanıyor. Bartın’ın il oluşunun 20.yılındaki panelde de söylenen aşağıdaki “atışma”, mahalli dili yansıtması bakımından enfes. (Her dörtlüyü, sırayla, kız erkek karşılıklı söylüyor) Şöyle ki:

 “Bileydeki saati / Ver kurayım kurayım / Sen bulladan gidince / Ben kiminle galayım / Pencereden bakıyosuy / Bana ışmar çakıyosuy / Sende bu güzellik vaken / Her delikanlıyı yakıyosuy / Karanfilsiyiz, telcimsiyiz / Tam benim harcımsıyız / Beni veriyola ellere / Görseyiz, acırsıyız / Şapkayı eydürürsüyüz / Kirpüğüne deydürürsüyüz / Sana bakan kişiyi / Ecelsiz öldürürsüyüz. /  Akşamlar oldu yine / Badeler doldu yine / Yüzüy gözüy pek eğri / Sana neyoldu yine ?!”

 Özel yemeğiyle, türküsüyle… İşvesiyle, nazıyle… Duruşuyle, edasıyle … Sevişiyle, gülüşüyle, bakışıyle, sazıyle, suyu ile  toprağı ile  başkadır Bartın…

 

 

 

 

 

 

   

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..