Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '13

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Efferim kaleleri denize bakardı

Efferim kaleleri denize bakardı
 

İnsanların bazıları mevkii ve makam olarak diğerlerinden yukarıda. Sizin bir şekilde üstünüz olan bu kimseler sizden daha fazla para alıyorlar, daha fazla saygı görüyor veeee size emretme zevkini tadıyorlar. Cehalet çağlarında insanlar koyun gibiymiş; koyunlar kendilerini otlatamayacağına göre çoban gerekliymiş. Eğer bu çağda hala koyun gibi olduğunuzu düşünüyorsanız başınızda bir çobanın olması normal. Ama ben başımdaki çobandan rahatsızım.

Bu çağda artık koyunlar bile çoban istemezken ordinaryüs prof’lar diyor ki birimiz başkan olsun; yani bizi yönetsin. Bir ordinaryüs prof yönetilmeyi kabul ediyorsa çobanın muhtarın önünde amuda kalkması çok normal. Biz insanları yönetilmekten kurtulsun diye prof yapıyoruz. Yoksa beyninizi matkapla açıp bilgiyi doldururduk.

On bin yıllar boyunca insanları yönetmek hayatın bir gereği olarak görüldü belki ama Kerim Korkut  bu konuyu artık gözden geçirmemizin zamanı geldiğini söylüyor. Çalıştığınız kurumlarda amir düzeninin sırıttığını sizler de görüyorsunuz; çalışanların eğitimi yönetenlerden daha fazla. Veya sizinle aynı bilgi seviyesine sahip kimseler sizi yönetiyor. Üstelik bu yönetmek yol göstermek şeklinde de değil. Bulundukları mevkii nedeniyle istemeseler de emretmek durumundalar. Oysa insana emredilmez, kölelere emredilir. Kişileri suçlamayın, yanlışlık yönetim kavramında.

Hanginiz emir almayı seviyorsunuz? Müdürün kapısını çalmadan giremiyorsunuz. Patronun huzuruna düğmelerinizi ilikleyerek çıkıyorsunuz. Karşısında iki büküm duruyorsunuz. Git diyor gidiyorsunuz, gel diyor geliyorsunuz. Haceli’nin köpeği de bunu yapıyor, bizim farkımız ne? İş gereği demeyin bana. Size yapacağınız iş gösterilir. Çalışıp çalışmadığınız kamerayla kontrol edilir. Adam benim başımda bekliyor. İcabında “Çabuk çalış hayvan!” diyor.

Biz artık hangi şekilde olursa olsun insanların yönetilmesi konusunun kaldırılması gerektiğini düşünüyor halkımızı bu düşünceye hazırlıyoruz. Ağaç Hareketi iktidarında üzerinizde hiç kimse olmayacak. Bu konu dünyada henüz algılanamayan bir durum. Bu düşünce bizim gibi daha önce böylesine net bir şekilde dillendirildi mi bilmiyorum. Kerim Korkut bir insanın iradesi üzerinde başka bir insanın olmaması gerektiğini söylüyor.  İnsanlar okudukça bizim düşüncelerimize geliyorlar. Hiyerarşik düzenin saçmalığını yıllar önce biz bu sitede yazdık. Şimdi çoğu kişiden beni destekleyen şeyler duyuyorum. Hiyerarşik düzen denilen şeyin artık mantığı ve uygulama alanı kalmamıştır. Herkes böyle düşünüyor ama maalesef Kerim Korkut öncülük etmediği takdirde bu düzenin değişmesi mümkün görünmüyor.

Şu an Türkiye’de bir devlet memurunu ele alalım. Önce üzerinde şefi var. Onun üzerinde muavin. Onun üzerinde müdür. Onun üzerinde gurup müdürü. Onun üzerinde genel müdür. Onun üzerinde kaymakam. Onun üzerinde vali. Onun üzerinde müsteşar yardımcısı. Onun üzerinde müsteşar. Onun üzerinde bakan. Onun üzerinde başbakan ve onun üzerinde cumhurbaşkanı. Evet, 12 kişi. Türkiye’de bir memurun üzerinde, gerektiğinde ona emir verebilecek tam 12 kişi var. 12. kişi cumhurbaşkanı ile 12 kademe aşağıdaki memur aynı eğitimi görmüş, aynı üniversiteden mezun. Üzerinizdeki 12 kişi her konuda sizden farklı. Daha zengin. Daha fazla saygı görüyor. Daha iyi yaşıyor. Size lan diyorlar, onlara efendim. Sizi kimse kale almıyor. Sinek kadar değeriniz yok. İnsan yerine konulmuyorsunuz. Onlar gittikleri yerlerde krallar gibi karşılanıyorlar.

Peki, böyle bir düzene gerek var mı? Niye sizin üzerinizde birileri var? Siz yapacağınız işi bilmiyor musunuz, neden birilerine hesap vermek zorundasınız? Sizi Tanrı onun bunun önünde eğilin diye mi yarattı? Bir insanın üzerinde 12 kişi olması,12 kişinin onu yönetmesi, amirlik yapması ne demek ya! Yaptığın iş bunu gerektirmiyor kardeşim, yok öyle şey. Siz kendinizi insan mı sanıyorsunuz. Sizi insan olarak görseler 12 tane amiriniz olmazdı. “Onlar benim amirim değil” babayı değil, bir gereksin bak hepsinin önünde tek tek …

Kimin düzeni bu ya! Onlar karşı çıkar mı, saltanat sürüyor adamlar, niye karşı çıksınlar; ezilen sensin, sen karşı çıkacaksın. İnsanım diyorsan şapkanın üzerinde güç tanımamalısın. Şunu bil ki böyle bir düzen katiyetle yok. Elbette yanında birileri olacak. Sana yol gösteren olacak. Ama bunların amir olması gerekmiyor. Bak bizim düzenimizde çalışanlar ve uzmanlar var. Ve uzmanlar çalışanların amiri değil. Sadece işin nasıl yapılacağını gösterecekler. Seni amele çavuşu değil sistemler kontrol edecek. Böyle bir şey olur mu ya! Sen amirin dediğini yapıyorsun. Onun sözünden çıkamazsın. Pekâlâ, senin insanlığın, gücün, kişiliğin nerede?  Sen kimsin, nesin? Değerin nedir. Ne yapacağına üzerindeki kişiler karar verdiğine göre sen insan mısın? Kölelere emredilir; özgür insanlar emir almazlar. Ve inanmış bir insan sadece Allah’ın önünde eğilir.

İş yerlerinizde veya hayatın içinde herhangi bir nedenle size de emir verebilecek şekilde amir pozisyonunda kişilerin olması sizi rahatsız etmiyor mu? Mahalle bekçisini bile görünce tırsıyorsunuz; çünkü o bile size emredebiliyor. Vilayette işiniz var girerken ayaklarınız titriyor. Vali denilen adamın huzuruna çıkmanız gerektiğinde iki büklüm oluyorsunuz.

Çobansız koyun olmaz beni birileri yönetebilir diyorsanız bizimle işiniz olamaz. Yönetilen, emir altındaki kişinin gururu haysiyeti olamaz. Dünyada hiçbir iş gerçekte yönetici gerektirmez. Para veriyorsunuz, önlerinde eğiliyorsunuz, değer veriyorsunuz elbette onlar memnun olacak. Sizlere karşı her türlü alçaltıcı davranışı kullanıyorlar. Üzerinizdeki kişi kocanız ya da babanız/ananız ise dövüyor. Patronunuz ise küfrediyor kovuyor. Şefiniz, muavininiz, müdürünüz ise aşağılıyor, hakaret ediyor. Amirini seven memur var mı? Mutlaka ya kendisi yalakadır ya da o amir onu kolluyordur. Çünkü amir sevilmez. İçinizde ben başıma amir istiyorum diyen var mı?

Yanlış anlaşılmasın kişiler suçlu değil; yönetmek yönetilmek böyle bir şey. Böyle bir sistem kurulmuş birileri gelmiş oturmuş, suçlu yanlış düzen. Aklı başında bir insanın yöneteni olamaz. Senin üzerinde senden daha iyi düşünen birileri varsa sen kötü düşünüyorsun demektir. İş yapmada ve sorunların çözümünde senin aklına güvenemem. Birinin emri altında olan kişiye ben güvenemem. Kimseyi suçlamıyoruz. Sadece bu düzen yanlış, değiştireceğiz diyoruz. İnsanlar yönetilemezler.

Sadece yönetim anlamında değil hayatın her yerinde bir şekilde bizim üzerimizde bulunan kişiler hürriyetimizi elimizden alıyorlar. Bizi dövüyorlar, hakaret küfür ediyorlar, aç bırakıp evden kovuyorlar. Onlardan korkuyoruz. Kendimizi sürekli baskı altında hissediyoruz. Sinemaya giderken annemiz, babamız, kocamız ya da başkalarından çekiniyorsak bu aşağılık düzeni ben kabul etmiyorum. Benim zevkim eğlencem burnumdan geliyor. Sittirsin gitsin! Ben köle değilim! Kimsenin emrinde yaşayamam! Kimsenin baskısını, korkusunu çekemem!

Sevgili Türkiye halkı, köle düzenlerden kurtulmak için Kerim Korkut’u ve Yeniçağ düzenini bekleyin!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..