Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '11

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim ve marka

Eğitim ve marka
 

Dünyanın gelişmiş belli başlı ülkeleri dışında, son yıllarda eğitim alanındaki performanslarıyla dikkat çeken ve ekonomilerinde bir dönüşüm gerçekleştiren ülkelerin olduğunu görüyoruz. İlk akla gelen bu ülkeler; Çin, Finlandiya ve Güney Kore. Bahsi geçen ülkelerin son yıllarda ekonomide kat ettikleri mesafenin sırrı, eğitimde alanındaki başarıları ve bunun sonucu nitelikli bireyler yetiştirilmesinde yatmaktadır. Çin’in ekonomideki sıçrayışı, sadece ucuz iş gücü ve konjöktürel sebeplere bağlanamaz. Çin’de dünyada ilk 500’e giren birçok üniversite vardır. Eğitimdeki kalitesi ve ar-ge çalışmalarıyla dünya ekonomisine yön vermektedir. Daha küçük ölçekteki Finlandiya’nın eğitimi göz kamaştırıyor. OECD ülkeleri tarafından düzenlenen 15 yaş grubuna yönelik PISA sınavlarında son yıllardaki başarısıyla en tepede yer almaktadır. Peki, Finlandiya’yı bu başarıya götüren nedir? Finlilerin eğitim felsefesi, ” herkesin derse katabileceği bir şeyleri olduğu ve bazı konulara takılıp geride kalanların ihmal edilmemesi “üzerine konumlanmıştır. Her derste geri takılıp kalan öğrencilere, sınıfta bulunan ikinci bir öğretmen ilgilenmektedir. Böylece hiçbir öğrenci ihmal edilip sistemin dışına çıkarılmamaktadır. OECD ülkeleri arasında ders saatleri en kısa olan ülkedir. Ülkede ilk ve ortaöğretim birleştirilmiş durumda. Çocuklar 13 yaşından itibaren okul değiştirmek ve eğitimlerinin normal akışını değiştirmek zorunda kalmıyorlar. Böylece öğretmenler öğrencilerini daha yakından tanıyor. Öğrenciyi yakından tanıyan öğretmenler, öğrencilerin bireysel özelliklerini bildikleri için yaklaşımları ve motive edilmeleri daha kolaylaşmaktadır. Veliler eğitime duyarlı, ailelerde kitap okuma kültürü yüksek, veliler öğretmenlerle her zaman diyalog halinde, öğretmenler yüksek niteliklere sahip ve öğretmenlik itibarlı bir meslek, ekonomik ve sosyal hakları yüksek, eğitim siyasi reçetelerden muaf, özgür okullara vurgu yapılıyor. Finlandiya’ya baktığımızda son yıllarda eğitimdeki başarısını ekonomiye ve teknolojiye yansıtmış durumda. Bugün birçoğumuzun elinde bulunan Nokia markalı cep telefonlarının sahibi ve üreticisi. Nokia’nın Finlandiya ekonomisine katkısı ise % 37, 3 tür. Diğer taraftan Güney Kore’de eğitim standartları çok yüksek. Okul saatleri uzun, sınıf geçme kuralları diğer ülkelere göre daha ağır. Eğitim süresi 220 gündür. Güney Kore’de eğitimin amacı;”Her insana bireysel karakterini mükemmelleştirmede yardım etmek, bireyin kendi yaşamını kazanma yeteneğini geliştirmek, bireye demokratik vatandaşlığın gereklerini öğretmek, bireyi demokratik toplum yaşamına dâhil etmek ve tüm insanlığın refahına katkı sağlamak” şeklinde ifade edilmektedir. G.Kore’de özgürlük ve politik tarafsızlık ön plandadır. Ar-ge çalışmaları için ayrılan para çok yükseltir. Tüm bunlar G.Kore’nin dünya ekonomisi içindeki yerini özellikle teknoloji alanındaki markalarıyla ön plana çıkarmaktadır. Samsung, LC, Hyundai gibi teknoloji markalarıyla adeta dünyaya meydan okumaktadır İnsan olmanın en önemli özelliği aklı, okuması, yazması ve eğitilebilirliğidir. Bunu en iyi şekilde başaran ülkeler ekonomik, sosyal ve teknolojide dünya gelişmişlik ölçeğinde en üst sıralarda yer almaktadırlar. İngilizlerin;” 20 yaşına kadar her çocuğa yüz bin sterlin harcıyoruz ki ileride bize daha pahalıya mal olmasın” sözü eğitim için çok şey anlatmaktadır. Ülkemizde son yıllarda eğitim alanında olumlu birtakım iyileştirmeler yapılmasına rağmen istenilen düzeye ulaşmamıştır. Öğretmenin ekonomik ve sosyal haklarında tutunda, yeteneklerine göre öğrencilerin yetiştirilmemesi, tek tip öğrenci yetiştirme uygulamaları, demokratik ve özgür bireyler yetiştirmedeki sıkıntılar, derslik sayısı, öğretmen ve yönetici atamadaki aksaklıklar, sınav odaklı eğitim sistemi, bölgelerarası fırsat eşitsizliği, sık sık değişen eğitim politikaları gibi sorunları aşılmadan ülkemizdeki eğitimi istenilen düzeye çıkarmak kısa vadede zor görünmektedir. Çağdaş, toplumun ruhuna uygun, uzun vadeli ihtiyaçlara yönelik, bireysel farklılıkları önceleyen, demokratik, ideolojilerden uzak, tüm bireyleri sisteme kazandıran bir eğitim anlayışı, ülkemizdeki eğitim alanındaki birçok sorunu çözeceğine inanıyorum. 

 
Toplam blog
: 18
: 994
Kayıt tarihi
: 25.01.11
 
 

Bir ortaöğretim kurumunda yöneticiyim. Yüksek lisansımı" Eğitimi Yönetimi ve Denetimi " alanında ..