Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '12

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde "Tablet" yanlışı...

Eğitimde "Tablet" yanlışı...
 

Herkese bir tablet ...Oh ne ala, ne ala...Güle güle kullanın çocuklar sakın kaybetmeyin.


Daha önce yazdığım bir yazıda “Fatih Projesini” desteklediğimi belirtmiştim. Bir ev kadınına nasıl buzdolabı, fırın, robot vs. mutfak araçları gerekliyse, bir öğretmene her türlü kullanılabilir araç-gereç, teknolojik sistemler gereklidir. Bu onun hakkıdır. Ve bundan kaçınılamaz. Ama…

Ama eğitimde salt teknoloji yetmez. Teknoloji ancak alınacak “Nitelik artırıcı önlemler”in bir parçasıdır ve iyi kullanılmazsa, hem devletin, hem de öğrencinin aleyhine çok puan yazar.

Düşünün, bir yıl sonra, Tablet verilen öğrencilerin bir bölümünün Tablet’ini kaybettiğini (Mümkün değil midir? Hepimiz kaç kez, kalem, silgi vs. kaybettik okulda… Tabletini düşürdüğünü; bozduğunu; çaldırdığını düşünün… bütün bunlar olmaz mı? Nasıl olmaz? Bir yıl sonra görürüz! Tabii, ödünç verilen bu tabletlerin arkasından büyük sorunlar çıkacaktır. Öğretmenler sorumlu tutulacaktır. Onlar sorumluluğu almak istemeyeceklerdir… Neler, neler? Görürüz, görürüz… Bir Tablet'in fiyatı ne kadar 1000 lira, bir kitabın fiyatı ne kadar 1 TL...

İşin en ters tarafı, Eğitim Teknolojisi unsurlarının eğitimin en önemli girdisi olarak kabul edilmesidir. Bu takdirde diğer öğelerin rolü ne olacaktır. Tableti masanın üzerine koyun da bekleyin ders öğretsin, diye. Öyleyse eğitimde çok daha başka öğeler var;  önemli olan; onların üzerinde hiç durulmak istenilmemesidir… Asıl tehlikeli olan budur.

Bana sorarsanız eğitimin en önemli girdileri nelerdir diye size birkaç girdi sayabilirim:
1. Öğretmen; 2.Öğrenci; 3.Yönetici; 4.Fiziksel olanaklar; 5.Aile; 6. Çevre ; 7. Teknoloji ve gereçler ; 8. Programlar ; 9. Kütüphane ve Deneylikler ;10. Nitelikli Öğretim ; 11. Çağdaş bilim ve uygulamanın izlenmesi; 12. Sınıf mevcudu ; 13. Etkili yöntemler , 14. Anlayış –güdüleme ; 15.Değerlendirmenin kalitesi.;16. Etkili iletişim tekniklerinin kullanılması ; 17. Öğrenciye dayalı eğitim; 18. Her şeyde ölçülülük ; 19. Yaratıcılık; 20. Uygulanabilirlik.

Doğal olarak bir başka bir öğretmen, bu listeye daha başka şeyler ekleyebilir ya da çıkarabilir. Ama şu kısa, özet liste de gösteriyor ki, eğitimde yalnızca Eğitim Teknolojisi olanaklarını ön plana çıkararak, her şeyi oldu bittiye getiremeyiz. Her gün on binlerce tablet dağıtsak; bu demektir ki gelecek yıl, bunlar, on binlerce sorun olarak geri dönecektir. Yararı olmaz mı? Kuşkusuz olacaktır, ama yukarda saydığımız her bir girdiyi ihmal etmediğimiz takdirde.

Bu girdilerin ne kadar önemli olduğu kuşkusuz bütün Eğitime Giriş kitaplarında bulabilirsiniz.  Fakat özellikle bir  “öğretmen”in eğitimin kalitesinde nasıl can alıcı rol oynadığını bütün anne-babalar ve bütün yöneticiler  bilirler.

“Öğretmen”in bu derece önemli bir faktör olduğu kabul edildiği eğitim sürecinde , Eğitim Fakültelerinin kalitesi kuşkusuz son derece önemli bir tartışma konusudur; fakat ne yazık ki bu konu baştan aşağı yerlerde sürünmektedir. Bir çok Eğitim Fakültesi, ne yazık ki Eğitimci olan Profesöre sahip değildir. Sağdan soldan toplama öğretim üyeleriyle eğitimlerini sürdürmektedirler. Buradan yetişecek olan öğretmen adayının kalitesi ne olabilir ki?

Bazı uyanık anne-babalar çocuklarını ilköğretim okuluna yazdırırken, bayağı öğretmen seçerler, bunun için yöneticilere  torpil koyarlar, ricacı gönderirler… Çünkü onlar çok iyi bilir ;iyi bir öğretmenin çocuğu nerelere götürebileceğini… Kötü bir öğretmenin de çocuğu nerede bırakabileceğini… Bilimsel olarak saptanmıştır ki ,bir önceki okul, bir sonraki okulu kestirir, belirler… Çocuğunuzun iyi bir yer kazanmasını istiyorsanız, bugünkü okulunun ve öğretmeninin çok iyi olmasına dikkat edin… Bugünkü öğretmeni, ve okul olanakları iyi değilse … Çocuğunuz ve siz boşuna harcama yapıyorsunuz demektir.  Fakat, diğer başka etmenlere de dikkat etmek gerekir; hem bir veli olarak hem de bu toplumda yaşayan bir vatandaş olarak.

Çok iyi hazırlanmış “Programlı Öğretim” takımlarının öğretime önemli katkıda bulunabileceğini biliyoruz. Fakat böyle takımların hazırlanması son derece güç ve pahalıdır. Ama eğitimizin geleceği açısından kaçınılmazdır. Hem devlet hem de özel kesim bu konuda birbiriyle yarışmalıdır.

Yeni Eğitim Teknolojisi öğelerinin okul ortamına uygulanması, kitapçıları ve bu konuda malzeme geliştirenleri şaşkına çevirmiştir. Çünkü yeni malzemelerin hazırlanması çok daha başka beceriler isteyecektir.

Kitap ortadan kalkacak mıdır? Bana göre bu doğru olamaz. Kitabın ortadan kalkması demek, cehaletin ve demagojinin ortama hakim olması demektir. Bir çok araç, gereç çıkacaktır; hükmünü sürecektir ama kitaplar da yazılacaktır. Çünkü söze güven olmaz ama, yazıya olur. Onun için daha şimdiden kitaplarınızı atmaya hazırlanmayın. Akıl onlarda saklı. Fikir de. Sakın ha öyle bir şey yapmayın…

Bakın şu televizyon programlarına, dizilere; çocukların durmadan seyrettiği oyunlara filan… Hepsi de akılsızların işi, akılsızlara göre… Akıllı bir insan bunlarla yetinemez. İnsana sonsuz kitaplar gerek; bir kutunun içine sıkıştırılmış ve sansürlenmiş bir, iki kitap değil…


 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..