Eğitimden manzaralar 1

Eğitim sistemimizin ürünü olan öğretmenlerden biri, bir dilekçe yazmış , dilekçede imza olur mu olmaz mı tartışması yapıyor arkadaşlarıyla. Ben ne oluyor diyerek araya girdim ve durumla ilgili olarak " imzasız dilekçe olmaz " dedim.

Görün, duyun ey millet ! Üniversiteyi bitiren üstelik on yıllık bir öğretmen dilekçe yazmasını bilmiyor.Çocuklarımızı bunlara emanet ediyor , kendilerinden eğitim bekliyoruz.

Öğretmen; ezberci, şabloncu, evet efendimci olmamalı. Sorgulayan, yorumlayan, yeni olay ve görevler karşısında neden, nasıl, sorularını sorabilen ve kendini yenileyebilen birey olmalı.

Tanıdığım çok sayıda öğretmen yapacağı veli toplantısının gündem maddelerini kağıt kalem alıp bir yerlere bakmadan yazamıyor. Ya hazır olan matbu bir evraktan ya da bir başkasının gündem maddelerine bakarak yazıyor.

Bunun nedeni, öğretmenin;

Ezberci olması

Yaratıcı olmaması,

Korkak olması,

Belirlenen çerçevenin dışına çıktığında eleştirilme korkusu,

Emredilenleri sınırları belli kalıplar içinde tam ve eksiksiz olarak yaparak amirlerinden " aferin alma " duygusu içinde olması,

Başkaları, arkadaşlar, amirlerim ne der , sonra yalnız kalırım korkusu içinde olması,

Öğretmen özgüveni yüksek, iç zenginliği olan bir birey olmalı ki yukarıdaki duygu, tutum ve davranışları yaşamasın.