Ekonomide bahçivan hikayesi...

Geçenlerde Melih Aşık, herkesçe bilinen ve işlerin iyi gitmediğini anlatan o malum hikayeyi köşesine taşımıştı. 

Bu günlerde gerçekten ülkemizin hali tam da o hikâyedeki gibi… 

Malum bizim memlekette iyimserler (Yağcılar, yandaşlar ve takkeli liboşlar) kötümserlere kızınca, “Hiç mi pozitif bir şey yok bu memlekette birader” diye çıkışıyorlar ve başlıyorlar yapılan iyi(!) şeylerden anlatmaya! 

İşte ülkemizin bu günkü halini anlatan pozitif bir bahçıvan hikayesi...
Seyahatten dönen ev sahibi telefon açmış, konuşuyorlar:
- Nasıl, her şey yolunda mı?
- Yolunda... Küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum.
- Neden kırıldı?
- Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı.
- Nee! Köpeğim mi öldü?
- Maalesef havuza düştü?
- Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?
- Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı.
- Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?
- İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular.
- Neee?! Evde yangın mı çıktı?
- Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.
- Annem mi öldü? Yahu kadın daha iki hafta önce sapasağlamdı?
- Haklısınız da... Yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.
- Yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?
- Var efendim... Geçen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya... Sonucu geldi, pozitif... 

Nasıl? 

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa’da sürmekte olan ekonomik kriz bizi de etkileyecek diyor, sonra AKP’nin 2 veya 3 nolu adamı, Ekonomist Bülent Gedikli, herkes elindeki parayı harcamasın. Ekonomik kriz geliyor diyerek halkı uyarıyor. Ekonomide işlerin kötü gittiğinin işareti sayılan bu hamlelere, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “siz onlara bakmayın ekonomi rayında, her hangi bir kriz yok” dese de halkı ikna edemiyor. Ardından Başbakan geç kalan bir açıklama ile toplumu rahatlatıyor(!) 

Başbakan’ın açıklaması ile toplum ve piyasalar gerçekten rahatladı mı? Yoksa bir hafta da yüzde 15-18 arasında değer kazanan Döviz, kazandığı değeri hazmetmeye mi uğraşıyor? 

Toplumu yönlendirenlerin söylediği gibi Sayın Başbakan’ın açıklamaları toplumu ve piyasaları rahatlatsaydı, döviz bir haftada kazandıklarını geri verirdi. Oysa şu sırada döviz çok kısa sürede kazandıklarını hazmetmek için istirahat(!) ediyor. (Geviş getiren hayvanlar, yiyeceklerini çiğnemeden yutarlar. Sonra yan gelip yatarak, geviş getirip, yediklerini hazmederler.) 

Sayın Başbakan ne söylemişti? 

Krizin bizi “Teğet” bile geçmeyeceğini… 

Önümüzdeki günlerde ne olup bittiğini bekleyip göreceğiz. Ancak ekonomideki kara delik olan Cari Açık, bu şekilde devam ettikçe, muhtemel bir krizin gelme olasılığı hayli yüksek. 

Yüksek Cari Açığı kapatmak için ne yapacağız? 

Ya yüksek maliyetle borçlanacağız, ya da ülkeye giren ve nereden geldiği belli olmayan sıcak paraya veya kara paraya göz yumacağız. 

Bu gelen paralar, bir gün geldiği gibi giderse ne yapacağız? Tabi o zaman yine krize gireceğiz! 

Çünkü üretmeden, tüketerek bir ekonomi daha fazla büyüyemez. 

Bu ülke son on yılda faize ne kadar ödedi? 

Evet, tamı tamına 500 milyar dolar! 

Bir o kadar da borç! 

Sonuç? 

Ekonomik mucize!..