Dış ticaret açığımız büyürken...

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, ‘Avrupa’daki kriz bizi de etkileyebilir’ demesinin ardındaki gerçek, yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Aslında bizdeki krizin çok daha farklı olduğu görülüyor. 

AB’nin şımarık çocukları olan Yunanistan, Portekiz, İspanya ve şimdilerde İtalya, bu zamana kadar kapitalist sistemin yeni enstrümanını en fazla uygulayan ülkeler olarak göze batıyorlar. 

Neydi bu enstrüman? Üretmeden, sadece tüketmek! 

Üretmeden tüketmek, sadece Allaha has bir olgu olduğundan, bu ülkelerin ekonomileri bu işe fazla dayanamadı ve bir biri ardına iflas bayrağını çekti! 

Gelelim bizi “teğet” bile geçmeyecek krizimize: 

Bizim ekonomideki hastalıkta aynı dertten muzdarip! Son 10 yılda 500 milyar dolar faiz ödeyip, bir o kadar da borçlanmışız. 80 yıllık Cumhuriyetin kazanımlarını ‘babalar gibi’ bir bir satıp, bütçeye yama yapmaya çalışmışız. 

Netice? 

Her ne kadar Sayın Başbakan kriz bizi “teğet” bile geçmeyecek, ekonomimiz çok güçlü dese de, Merkez Bankası Başkanı, Sayın Başbakan’ın açıklamalarına sonuna kadar destek verse de, ‘görünen köy kılavuz istemez’ misali, ekonomik veriler, ne Sayın Başbakan’ı ne de Merkez Bankası Başkanını doğrulamıyor. Başbakan yardımcısı Ali Babacan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’yi haklı çıkartacak gibi görünüyor. 

Nedir o ekonomik veriler? 

* Dış Ticaret Açığı Haziran ayında, ithalatta beklentilerin üzerinde artış olması yüzünden, açığımız yüzde 79.2 artışla aylık bazda 10.2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş 

Bu konuda uzman görüşü neydi? Dış Ticaret Açığı’nın 9.5 milyar dolar seviyesinde olacağı… 

* Dış Ticaret Açığımız Ocak-Haziran'da döneminde ise yüzde 88.2 artışla 53.98 milyar dolar olarak gerçeklemiş.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 

* İhracat Haziran'da yüzde 19.3 artarak 11.39 milyar dolar, Ocak- Haziran'da yüzde 19.9 artarak 65.63 milyar dolar olmuş. 

* İthalat ise Haziran'da yüzde 41.7 artarak 21.59 milyar dolar, Ocak-Haziran'da yüzde 43.4 artarak 119.61 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.

* TÜİK verilerine göre 2010 Haziran'da yüzde 62.6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2011 Haziran'da yüzde 52.8'e gerilemiş.

* Haziran ayında enerji ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 37.3 artışla 4.28 milyar dolar olurken, yılın ilk beş ayında ise yüzde 41 artarak 24.83 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.

* Haziran ayında enerjinin ardından en yüksek ithalat 2.82 milyar dolar ile kazanlar, makine ve cihazlar, aletler ve bunların aksam- parçaları, 1.76 milyar dolar ile demir ve çelik, 1.7 milyar dolar ile motorlu kara taşıtları ve 1.53 milyar dolar ile elektrikli makine ve cihazlar, bunların aksam-parçaları izledi.

* Bir çok ülkesi batma noktasına gelen Avrupa Birliği'nin (AB) Haziran 2010'da yüzde 43.8 olan ihracattaki payı 2011 Haziran ayında yüzde 48.3'e çıkmış.

Netice itibarı ile bir yandan Cari Açıktaki önlenemeyen artışlar, öbür yandan Dış Ticarette aleyhimize gittikçe büyüyen rakamlar, ekonomimizin nereye gittiğini açıkça gösteriyor. 

Hükümet programında söylendiği gibi, ülke dışındaki müteahhitlik hizmetlerinden gelen gelirlerin arttırılması, turizm sektöründeki artış ve yurtdışı işçi gelirlerindeki artış bile Cari Açığımızı karşılamaya yetmiyor. 

Çevremizdeki ülkelerde süren kargaşa nedeniyle, ülkemize akın eden sıcak para nereye kadar daha devam edecek? En son yapılan açıklamalarda, komşularımızdan geçen ay gelen sıcak paranın 8.5 milyar dolar olduğu söyleniyor. Bu rakam bile aylık cari açığımızı karşılamaya yetmiyor! 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin dediği gibi, herkesin harcamasına dikkat etmesi gerekiyor. Kıyıda köşede bir şeyler bulundurmakta fayda var. Savurganlığın hiç yeri ve zamanı değil.