Ekonomik Geri Besleme Sistemi: Batı

Dünyanın en gelişmiş ülkeleri ile en gelişmemiş ülkelerinin insanları arasındaki en büyük fark nedir? Daha akıllı olmaları mıdır? Yoksa daha çalışkan olmaları mı? Yoksa hem zeki, hem çalışkan, hem bilgili, hem daha kullanışlı olmaları mıdır?

Birçok ülkenin gelir giderleri incelendiğinde, örneğin birkaç ülkenin insanlarının durumuna kısaca bakıldığında açıkça görülecektir ki; ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile borçları aynı seviyede yükseklerde. Örneğin İsveç; ülkenin yaklaşık nüfusu on milyon ve ülkenin toplam borcu 527 milyar dolar. Ülkede insanların kişi başı borcu 53 bin dolar civarındayken kazanç namına kaydedilen hemen hemen her şey binlerle ifade edilen kişilerin malıyken, borç on milyon kişinin.

Borçlu olmak ödeyebilecek gücü olduğu manasına gelmiyor. Ödeme gücü çocuklarda bulunmaz, yaşlılarda bulunmaz, engellilerde bulunmaz On mlyon nüfusa sahipbir ülkenin belki de en fazla nüfusunun yüzde ellisi ödeme ve üretim gücüne sahip olabilir. Aslında nüfusa göre yeniden borç oranlandığında bu durumda yaklaşık kişi başı borç iki katına çıkar.

Dünya sistemlerinde işe yarar olmakla; borçlanabilmek ve o borcun sürekliliğini sağlayabilmek aynı anlama geliyor olmalı.

Sistem sağmal inek olmaya elverişli düzenleri sürekli desteklerken bana bir doğa döngüsünü hatırlatıyor. Yağmur yağıyor, yağan yağmur bitkileri yeşertiyor, yeşeren otlar ağaçlar sürekli yağmur ve kar olaylarını dengelerken sistem birbirini sürekli kapalı döngüde destekliyor. Biri olmazsa diğeri olmuyor. Avrupa ülkeleri ve gelişmiş addedilen bütün ülkelerde rastanabilecek bir kapalı devre döngü sistemi asla çöle yağmur yağmasına izin vermiyor.

Hem çöle yağmur yağsa ne olacak?