Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

Ekranbaşı cemaati

İNANMAK; SADECE DİNSEL OLGULARLA SINIRLI DEĞİL

Bugün için ülkemiz insanının mevcut sosyal ve inançsal sorunlarının yanında çok da önemli olmamakla birlikte dünya inanç ligine yeni giren bazı oyunculardan da söz etmek istiyorum.

Aktaracağım konular, vereceğim örnekler bize uzak gibi görünsede hızla değişen dünyada bu olguların çocuklarımıza hiçte uzak olmadığına inanıyorum.

Özellikle bilgisayarın ön plana çıktığı iletişim çağında bilginin multimedya formunda erişilebilir bir halde olması, yapacağım öngörüleri dahada destekleyici zemin hazırlıyor.

Ele aldığım iki örneğin bununla sınırlı olmadığını da ayrıca belirteyim.
Bilgi toplumunun ortaya koyduğu, benim; "ekranbaşı cemaati" olarak adlandırdığım, çok kalabalık bir topluluk, hiçbir dünyevi unsura ilgi duymadan, tamamen ayrışmış, adeta çile dolduran bir keşiş yada nirvanaya ulaşmış bir rahip gibi bilgisayara bağlanmış durumda.
Bu izole network cemaati ise yakın geleceğin en büyük sosyal çöküntüsü olarak önümüzde duruyor.

POST-ABZÜRT DİNLER: 1

Dinler zaman içerisinde yeni sosyolojik ifadeleri de içlerinde barındırmaya başlayacak.
Bunun ilk örneklerini farklı sosyal ortamları (sanki varmış gibi) ayrıntılı ve anlaşılır bir statü içerisinde anlatan sinema filmleri ile olmaya başladı.

Yıldız Savaşları filmlerinde ortaya konulan sosyal ortam kurgusu, yaşam şekli, yerel ahlak ve toplumsal inanışlar olarak öyle detaylı verilmişti ki, seyircinin bu kurgu-toplumsal kitleyi hayranlık ötesi bir benimseme içerisinde olması gerçekleşti.

Film içerisinde verilen "Ceday" ahlaki sistemi ve "Cedi" inanışı bazı ülkelerde (Avustralya ve Yeni Zellanda) dinsel olgu olarak benimsendi.

Bunun gerçek olduğuna inanan kitleleri ortaya çıkardı. İşte bu durum: Birkaç kuşak (Mesela 200 yıl) sonra. Yapay da olsa tarihsel geçmişi, azizleri ve evliyaları olan bir dinin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

POST-ABZÜRT DİNLER: 2

Aynı şekilde ZAMAN-MEKAN boyutları üzerine yapılan algı hilelerinin ön plana çıktığı bazı filmler, zaman ve mekanın boyut kavramına yeni açılımlar getirerek halkın bir kesimi üzerinde, bazı olguların tartışılır hale gelmesine yol açtı.

Özellikle daha önce de bahsettiğimiz "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma" durumunu da örnekleyen bilim-kurgu diye adlandırılan abzürt-kurgu yada kaos-kurgulu senaryolar ile doğru bilinenler, duyuların yanılma sınırlarını iyi kullanan yönetmeler eli ile tahrik edildi.

Buna örnek olarak Tom Cruise'un oynadığı ve "Scientology" tarikatının propagandası için kullanılan filmler gösterilebilir.
Tarikatın birçok teorisi ve söylemi filmlerde ispatlanmış izlenimi veriliyor.
Böylece bu sanal ispatlara inanan kişiler aracılığı ile kurgusal bir "Epistemolojik Cemaat" oluşturuluyor.

Murat SEVGİ
_________________
(1) CDenizkent, "Din ve Toplum", 05 EYLÜL 2008, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=129043
B.ÜZER, "Onlinekolik miyim?", 04 EYLÜL 2008, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=130029
(2) M.SEVGİ, "Camın Arkası, 04 EYLÜL 2008, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=130056
(3) M.SEVGİ, "Bilgi Toplumu Öldü Yaşasın Akıl Toplumu", 21 TEMMUZ 2008, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=120986,
(4) M.SEVGİ, "E-'den M-'ye", Teknolojinin Geleceği, 11 TEMMUZ 2008, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=119310

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..