Elinize bir kalem, bir de kağıt alın!

Aldınız mı? Hah, tamam!

Bir kenara koyun.

Yalnız olun ve gevşemeniz için nasıl bir ortam sağlayacaksanız, mesela elinizde sıcacık çayınız mı, hafiften bir müzik ya da bir kadeh içkiniz ve kenarda yanan bir mum mu, onu sağlayınız…

Kendinizi düşünün az biraz, yalnızca kendinizi…

Neler beklemiştiniz yaşamdan, neler istemiştiniz; kaçı gerçekleşti falan hesabına girmeyin ama! O hesap ayrı bir hesap! İlle de yapılacak ama şimdi değil…

Ne olursa gerçekten mutlu olacağınızı düşünün, mutlu olmanız için nelerin olması gerektiğini…

Acele etmeyin, bir çay daha ya da bir kadeh içki fazla için, mühim değil; mühim olan sizi nelerin mutlu edeceğini bulmak.

Sağlık, para, tatil; ev, araba, okul, iş… Başarı, aşk, sevgi, güven…

Eeee, başka neler?

Bunlar klişe istekler, dahası da olması gerek; yani daha kişisel…

******

Kağıt ve kalemimizi alabiliriz artık elimize, yeni bir yıldan beklentilerimizi yazacağız: Gerçekten ne istiyorsak onları sıralayacağız!

İnsanın kendi el yazısı ile yazdığı şeylerin evrende ayrı bir kabulü var; şöyle bir geçmişinizi deşelerseniz, laf olsun diye yazdığınız bir notun dahi gün gelip de yaşamınızda yer bulduğunu gözlemlersiniz.

******

Her ne kadar kendimize dönelim, kendimiz ne istiyorsak belirleyelim dediysem de, biliyorum ki: Listeye öncelikle kendimiz ve tüm sevdiklerimiz için sağlık, bereket, başarı, vs… ile başlayacağız ki doğrusu da budur.

Vicdan dedikleri de budur zaten!

******

Gerekiyorsa ikinci kağıda geçin, yeter ki kendiniz ile ilgili isteklerinize kadar gidin…

İşin püf noktası ise gerçekten neyi istediğinle ilgili ve de en açık yürekli halinle düşünüp, en açık şekilde ifade etmenle…

Sanıyorum yıl 2005’e birkaç gün kalaydı, ilk kez yeni yıl listesi hazırlamıştım: Tabii ki en klişe isteklerle başlamıştım yazmaya, ne yalan; sonraları sıra geldi ancak kendi şahsi isteklerime; üç sayfa mı tutmuştu ne? 

Ama, ilk sayfası klişe istelerle dolup taşmıştı zaten!

En bariz olan örneği vereyim size: O listede bir istek vardı: Çok giysim olsun!

Yeni yıla girdiğimiz gecenin ertesinde kız kardeşim acayip beğendiğim birkaç giysisini “Ben yeterince değerlendiremiyorum, lütfen sen kullan” diyerek bana armağan etti!

İki gün sonra bir arkadaşım geldi, elinde paketler; “Canım yaaa, ablam bana hediyeler göndermiş, üstüme olmadı, sana olursa al kullan!”

Bir başka gün yine benzer durumlar; oldu mu benim “Çok giysim!”

Oldu, vallaha!

“Satın alacağım çok giysim olsun!” diye yazsaydım keşke diye hayıflandım!

******

Bir kitapta da benzer şeyler yazıyordu: Nasıl bir sevgili istediğimi yazdım, madde madde… (Şey, yazının gücü yalnızca yeni yıl için değil, her daim geçerlidir, bilginiz olsun bu arada!)

Genç kadın yazmış madde madde, tam da tüm maddelere uyan bir adamla tanışmış; istediği maddelerin içinde “Bana çok aşık olsun” da varmış, adam kör kötük aşık olmuş, peşini bırakmıyor!

“Her madde tamamdı da, acayip ter kokuyordu adam!” diyordu kadın, “En nefret ettiğim şeyi yazmayı unutmuşum!”

******

Biraz daha relaks olun isterseniz şimdi, vee… İsterseniz yeni bir liste yapmaya başlayın ya da aynı listeye devam ediyorsanız, vallaha, ne mutlu size!

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com