Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '11

 
Kategori
Tarih
 

Elli Lirada portesi bulunan Fatma Aliye Hanımın İsmini Daha Önce Duymuş muydunuz?

Elli Lirada portesi bulunan Fatma Aliye Hanımın İsmini Daha Önce Duymuş muydunuz?
 

Paramızdaki portreleri tanımaya devam edelim.

Daha önce Beş, On, yirmi liralık banknotdaki portre ile ilgili bir blog yazmıştık.

Merak eden şu adresten okuyabilir.

http://blog.milliyet.com.tr/Bes_Turk_Lirasindaki_Portre__Aydin_Sayili__Taninmis_bir_bilim_adami_midir_/Blog/?BlogNo=323765

http://blog.milliyet.com.tr/10_Turk_Lirasi_uzerinde_portresi_bulunan_Ord__Prof__Dr__Cahit_Arf_kimdir_/Blog/?BlogNo=323774

http://blog.milliyet.com.tr/Yirmi_Turk_Lirasinda_Portresi_Bulunan_Mimar_Kemalettin_in_adini_daha_once_duymus_muydunuz_/Blog/?BlogNo=323890

Şimdi elli TL'lik banknotdan bahsetmek istiyorum.

50 TL'lik banknotta ön yüzde Atatürk portresi, portreyi çevreleyen ay yıldız motifi, hokka ve tüy kalem motifi var.

Arka yüzünde Yazar ve Felsefeci Fatma Aliye Hanım'ın portresi var. Portrenin sol tarafında Aliye Hanım'ın edebiyatçı ve felsefeci kişiliğini vurgulamak üzere hokka, tüy kalem, kağıt ve kitap motifleri kullanılarak bir kompozisyon oluşturulmuş.

Şimdi diyeceksiniz, böyle bir yazarımız ve edebiyatçımız mı varmış?

Varmış işte.

1862-1936 yılları arasında yaşamış.

Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak biliniyormuş. Ben yeni tanıdım, oldum olası Halide Edibi tanıdım, ilk Türk bayan edebiyatçı olarak.

Neyse Fatma Aliye Hanım, tarihçi ve devlet adamı Ahmet Cevdet Paşa’nın iki kızından büyük olanı imiş. Fransızca ve Arapça dersleri alan, matematik, hukuk, Arap tarihi ve felsefesi üzerine eğitim görmüş. 1879’da Faik Paşa ile evlenmiş, ileri düzeyde Fransızca bilen Fatma Aliye Hanım, tarih bilgisini babasından edinmiş. Demek ki o zamanlar, günümüzdeki okullar yokmuş. Babasından tarih öğrenmiş.

Bu Fatma Aliye Hanım Türk edebiyatının ilk kadın yazarlarından biri olduğu gibi, ilk Türk kadın felsefecilerinden biri imiş. Ama ben yeni tanıdım. Tanzimat döneminde yaşayan yazar, eserlerinde çoğunlukla kadının toplumdaki yeri, aile içindeki ve evlilikteki konumu, kadın eğitiminin önemi gibi konuları işleyerek, kadın haklarını o dönemde savunmuş.

Yazarlığının yanında şairlik yönü de bulunan Fatma Aliye Hanım, kız kardeşiyle birlikte bugünkü adıyla Kadınları Himaye Derneği olan Şefkati Nisvan'ı kurup, kadınların eğitimine destek olmak, kadınların üretime katılmalarını sağlamak yönünde çaba harcamış.

Edebi yaşantısına 1889’da George Ohnet’in Volonte adlı romanını Meram adıyla çevirerek başlamış, bu romanı “Bir Hanım” imzasıyla çeviriyor. Daha sonra yapıtlarında “Mütercime-i Meram” takma adını kullanmış. 1892 yılında ilk romanı olan Muhadarat’ı yazmış. Okuyan var mı bloggerlerden acaba? Neyse bu romanında bir kadının ilk aşkını unutamayacağı inancını çürütmeye çalışmış.

Eserleri Almanca, İngilizce ve Arapça’ya tercüme edilmiş, Arap, Amerikan ve İngiliz gazetelerinde, Fatma Aliye Hanım hakkında çok sayıda yazı yayımlanmış. .

1897 Türk - Yunan Savaşı’nda yaralılara yardım etmek amacıyla Tercüman - ı Hakikat’te yazdığı makaleler aracılığıyla çok miktarda yardım malzemesi temin eden Fatma Aliye Hanım, 1908 yılında kurulan Cemiyet - i İmdadiye adlı yardım derneğinin kurucusu imiş. Söz konusu dernek, bilinen ilk Türk resmi kadın derneği olma özelliğine de sahipmiş. Fransız yazar Emile Julyar’ın “Doğu ve Batı Kadınları” adlı kitabını Fransız gazetelerine yazdığı bir mektupla eleştiren Fatma Aliye Hanım, bu tavrıyla Paris’te büyük yankı uyandırmış.

Yaşadığı dönemde, Türk kadınlarının yazı yazması ayıp sayıldığı için, önceleri takma adlar kullanan Fatma Aliye Hanım’ın en önemli romanı olan “Hayal ve Hakikat”, Ahmet Mithat Efendi ile birlikte yazdığı bir esermiş. 1891 yılında yayımlanan bu romandan sonra uzun süre mektuplaşan Ahmet Mithat Efendi ve Fatma Aliye Hanım’ın mektupları Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlanmış.

İlk eserlerinde Fransız romantiklerinin etkisinde kalan Fatma Aliye Hanım, “Udi” adlı romanında (1899) babasının görevi üzerine gittiği Halep’te yaşamına tanık olduğu bir kadın udiyi anlatmış.

Fatma Aliye Hanım’ın “Hayal ve Hakikat”inin günümüz Türkçe’sine aktarılmış biçimi, Ağustos 2002’de yayımlandı.

1914 yılında yazdığı “Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı” son yapıtıdır. Bu romanında Meşrutiyet sonrası siyasal yaşamı ortaya koymayı amaçlayan Fatma Aliye, 13 Temmuz 1936 tarihinde İstanbul’da vefat etmiş.

Fatma Aliye Hanım, aynı zamanda Ahmet Cevdet Paşanın kızı imiş.

Ahmet Cevdet paşanın adını duymuştum da, kızınınkini duymadım. 50 lirada büyük tarihçi ve büyük hukukçu Ahmet Cevdet Paşa'nın resmini konulsa idi, daha iyi olmaz mıydı?

Fatma Aliye Hanım döneminde iyi biri olabilir eserleri bilumum yabancı dilere çevrilmiş olabilir, ama baktım da Türk kadını temsil edebilecek özelliği var mı anlayamadım.

Şimdi itiraz edenlerde olacak.

Herhalde Fatma Aliye Hanımda, dernek kurmuş, Türk kadını için ta o zamanlar bir takım çabalarda bulunmuş ama bana göre, Türk kadınının tarihinde diğer öncülerin arasında yeri vardır ama bana göre en önde değildir.

Tarihte Türk kadını deyince aklıma önce uluslar arası tanınan, Hindistan kurtuluş mücadelesinde bile adı geçen Halide Edip gelir.

Bir de ilk pilot kadın pilotumuz Sabiha Gökçen var.

Sonra ilk akademik ressamlarımızdan Mihri Müşfik hanım var.

Benim aklıma gelenler bunlar. 50 liraya Fatma Aliye Hanım’ı koyan büyüklerimizin de bir bildikleri vardır herhalde.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..