Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Oğulcan Sümbüloğlu

http://blog.milliyet.com.tr/ogulcans

23 Nisan '07

 
Kategori
Güncel
 

Eminönü, Sarkozy, demokrasi. Ne alakası mı var?

Eminönü, Sarkozy, demokrasi. Ne alakası mı var?
 

Eminönü'nde yürürken, o kitabın gözüme çarpmasıyla başladı beynimi sarmaya düşünceler. Yere serilmiş onlarca korsan kitap arasında duruyordu: Nicolas Sarkozy-İtiraflarım. Kitaba derin derin bakıyordum ki, korsan satıcı açıklamasıyla düşüncelerimi böldü:

-Bu adam Fransa'da Cumhurbaşkanı adayıdır, bu kitapta kendini anlatıyor.

Satıcıya teşekkür ederek, 5 YTL karşılığında kitabı satın aldım ve düşünmeye devam ettim. Fransa cumhurbaşkanı adayının vizyonunu, misyonunu anlattığı kitap, benim dilime çevrilmiş haliyle, hatta korsan baskısıyla elime bu kadar kolay geçebiliyorken; içlerinden biri kendi ülkemin cumhurbaşkanlığı koltuğuna hepi topu 20 gün sonra oturacak adayların isimlerini bile bilmiyorum.

Bu ne acı bir gerçektir! Bu halkı ne kadar koyun yerine koymaktır!

Neyi kimden saklıyor bu insanlar? Ben, benim devletimin yedi yıl boyunca en üst kademesinde oturmaya aday olan insanları neden tanıyamam? Benim devletimde neden hiçbirşey kitaplarda yazdığı gibi olmaz? Fransa cumhurbaşkanı adaylarını tüm nitelikleriyle değerlendirebiliyorken, kendi ülkemdeki adayların isimlerini bile bilmiyor olmam hatta tahmin bile edemiyor olmam nasıl bir çelişkidir?

Başbakan'a soruyorlar: "Efendim, cumhurbaşkanı adayınız ne zaman açıklanacak?"

Başbakan yanıtlıyor: "Süre 25 Nisan saat 24:00'te bitiyor, bekleyeceğiz."

Başlıca niyetim hükümeti ya da başbakanı eleştirmek değil, yanlış anlaşılmasın; bu düzen onlardan önce de farklı değildi.

ABD'de Bush koltuğu 2009'da devredecek. Fakat ortada şu anda altı ciddi aday ve bu adayların yayınlanmış onlarca kitabı var. Her fırsatta televizyonlarda, açık oturumlarda, mitinglerde halkın karşısına çıkıp, kendilerini anlatıyorlar. ABD'de bugün her adayın her konudaki vizyonu, seçilmesi halinde gerçekleştireceği vaatler biliniyor.

Gerçi Fransa ve ABD'de seçimi bizdeki gibi meclisler değil, cumhur bizzat yapıyor. Bu da adayların kendini halka anlatmak için çırpınmasını daha anlaşılır kılıyor. Fakat Türkiye'de seçimi yapanın meclis olması, halkın bu seçimden soyutlanmasını nasıl meşrulaştırabilir?

2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ön süreci göstermiştir ki, Türkiye Cumhuriyeti 84.yaşında, demokrasi dersini hala alttan almaktadır. Dileğimiz odur ki, sürecin henüz yaşanmamış kısmı bize bu cümleleri sarfettiğimiz için özür diletsin. Fazla mı iyimser bir dilek oldu ne?

 
Toplam blog
: 7
: 500
Kayıt tarihi
: 19.12.06
 
 

İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümü öğrencisiyim. Politika ve edebiyat alanın..