Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '12

 
Kategori
Alternatif Enerji
 

Enerji sorununu biyodizel ile çözmek

Enerji sorununu biyodizel ile çözmek
 

Bugün Milliyet'te çıkan habere göre THY, Harran'dan jet yakıtı alacakmış.

Gerçekten de bunu şimdiden dünya havacılığının devleri kendi uçaklarında uygulamaya başladılar. Şimdilik biodizel ile normal yakıtı belli oranda karıştırarak kullanıyorlar. Yakın gelecekte tamamen biyodizel kullanmaya geçeceklerdir. Zaten trend güneş enerjisi, biyodizel, rüzgar, termal enerji gibi yenilenebilir ve temiz enerjiye doğru gidiyor. Şu anda güneş enerjisi ile çalışan bir uçak yapılmış olup test sürüşlerine devam ediyor.

Bugün nasıl odun, kömürden termik santrallerde enerji elde ediyorsak, yeşil bitkilerin yağlarının alkolle karıştırılmasıyla elde edilen yakıtlar da elde ediliyor.
 
Hatta başlangıçta Dr. Rudolf Diesel mineral yağ ve bitkisel yağ gibi farklı yakıtlarla
çalışabilecek dizel motoru icat etmişti. Daha sonra bugünkü petrol yakıtlarına
geçilmişti.
 
Yani biyodizel gerçek ve petrolün bitmesi veya pahalılaşmasıyla petrole alternatif olarak ucuz ve her yerde bulunabilir biyodizel kullanımının yaygınlaşması bekleniyor.
 
Biyodizel, sera etkisi yapan, küresel ısınmaya yol açan gazlar da çıkarmıyormuş.
 
Biyokütle enerjisi fosil yakıtlarla aynı miktarda karbonsioksit üretiyormuş ancak her yeni büyüyen bitkiyle üretilen bu karbondioksit atmosferden atılıyormuş. Yani net karbondioksit salınımı bitkiler biyokütle enerjisi için kullanılmak üzere yenilenip büyütüldüğü sürece sıfır olarak kalıyormuş.
 
Türkiye'den biyodizel işine giren de çok kişi var.
 
Fabrikalarda otlardan, işe yaramayan yeşil bitkilerin sap ve artıklarından
enerji üretmek süper bir şey.
 
Yani gelecekte insanlık enerji sorununu çözerse pek çok sorununu da halletmiş olacak.
 
Türkiye bence de bu alana gerekli yatırımları yapmalı, enerjiye yıllık 50 milyar dolar
para harcıyoruz. Bu paranın ülkede kaldığını bir düşünsenize, neler yapılmaz ki?
 
-- * --
 
 
06 Ocak 2012 - 10:14 Milliyet.com.tr >> Ekonomi Ana Sayfa >> Haber
 
THY Harran'da jet yakıtı biçecek
 
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY'nin jet yakıtı üretimi konusunda planları olduğunu belirterek, "Petrol fiyatları her zaman risk. Doların yükselmesi de bize yaramaz. Jet yakıtı konusunda arayış içerisindeyiz. Sadece biz değil, bütün dünya havacılığında bu arayış var. Bio jet yakıtı kullanma denemeleri yapılıyor. Biz de bu konuda Opet ve Tüpraş ile birlikte hazırlanıyoruz. Bakarsınız Harran ovasına
petrol ekeriz. Bio yakıt yetiştiririz. Neden olmasın? Örneğin, Hint fıstığından çok kaliteli bio jet yakıt yapılıyor. Fiyatlardaki aşırı dalgalanmalara karşı maliyet dengeleme unsuru olarak bu tür arayışlara sıcak bakıyoruz. THY geldiği noktada bütün bu fırsat pencerelerini değerlendirmek durumunda" diye konuştu.
 
 
THY'nin sadece 2012 değil 2023'e uzanan planlarını Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu Dünya Gazetesi'ne anlattı. İşte Topçu'nun Dünya Gazetesi'ne verdiği röportajın bir bölümü...
 
Avrupa'da satın alma, ortaklık, işletme fırsatlarını değerlendiriyor
 
Havayolu şirketi kurma konusunda Afrika da bir ülkeden davet aldık. Görüşmeler sürüyor, bitmedi. Bir fizibilite raporu hazırlayacağız. Şu anda 10'dan fazla ülkenin başbakanı, bakanı, dış işleri bakanı, havacılık şirketi yöneticileri, büyükelçileri geliyorlar ve bizim şirketimizi de siz çalıştırın, yönetin diye teklif veriyorlar. Sadece
Afrika'dan da değil Avrupa'dan da var. Bunları değerlendiriyoruz.
Avrupa'da 2012 ilk çeyreğinde verimli bulduğumuz takdirde yönetime getireceğim.
 
THY için, kriz büyümek ile eşanlamlı
 
Biz kriz lafını duyduğumuzda aklımıza büyüme geliyor. "Krizde kendini kontrol edersin" teorisi bizim için "krizde büyürsün" kuralına döndü. Bu büyüme cesaretini de bu ülkenin dinamiklerinde buluyoruz. Bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahibiz. İhracat yapmayan şehrimiz kalmadı. Dünya siyasetinde söz sahibiyiz. Artık dünya fırsatlarını da değerlendirmek istiyoruz ve Türkiye'nin hak ettiği
trafiği THY ile taşımak istiyoruz.
 
Dünya havayollarının küçülmesi THY'yi büyüttü
 
2008 krizi olduğu dönemde yönetim olarak bir karar aldık. Krizde sorduk; savunmaya mı geçeceğiz? yoksa büyümeyi mi tercih edeceğiz? Büyümeyi tercih ettik. Aynı dönemde dünyanın diğer büyük havayolları uçak siparişlerini ya iptal etmeye ya da ötelemeye çalıştılar. Böylece bizim için ancak 2015'te alabileceğimiz Boeing 777 uçaklarında bir fırsat doğdu. İlk önce başka bir havayolunun iptali ile 5 uçaklık bir paket geldi; aldık. Hemen ardından 7'lik bir paket daha geldi. Aynı
dönemde Airbus'tan da 330-300 uçaklarında böyle bir fırsat düştü. Hepsini değerlendirdik. 2009'un sonunda 2010'un başında bu anlaşmaları yaptık. Uçaklar 2010'un 9'uncu ayından 2011'in ağustos ayına kadar olan dönemde peyderpey filomuza girdi. Filomuza ilk defa 66 tonluk 330 kargo uçakları girdi. THY'nin geniş gövde filosu da kargo kapasitesi de yüzde 100'den fazla büyüdü. Uçak altı kargoda büyüme yıl sonunda yüzde 200 artışa tekabül edecek. Bir baktık ki 2015 hedeflerini
2011'de yakalamışız. Bunu bize kriz hediye etti.
 
Biodizel
 
 
Biyodizel, organik yağların baz ve alkolle karıştırılarak dizel yakıta çevirilmesi sonucu elde edilen ürün. Kolza (kanola), ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden
elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol veya etanol ) reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür. Evsel kızartma yağları ve hayvansal yağlar da biyodizel hammaddesi olarak kullanılabilir. Hatta donmuş yağ ve balık yağı gibi hayvansal yağlar da biyodizel yakıt yapımında kullanılabilir. Biyodizel gliserinin yağ veya bitkisel yağdan ayrıldığı transesterleşme adı verilen bir kimyasal süreçle elde edilir. Bu işlem sonucunda geriye iki ürün kalır metil esterler (biyodizelin kimyasal adı) ve gliserin (genellikle sabun ve diğer ürünlerde kullanılmak üzere satılan değerli bir yan ürün).
 
Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Dr. Rudolf Diesel mineral yağ ve bitkisel yağ gibi farklı yakıtlarla çalışabilecek dizel motoru icat etmiştir. Dr. Diesel'in ilk deneyleri ciddi hatalarla sonuçlandı. Fakat 1900 yılında Paris'teki Dünya Sergisinde icat ettiği motoru gösterdiği zaman bu motor % 100 yerfıstığı yağıyla çalışıyordu.
 
Dr. Diesel 1911 yılında dizel motorların bitkisel yağlarla beslenebileceğini belirtmiş, bunu kullanan ülkelerde tarımın gelişmesine önemli katkılarda bulunabileceğini söylemiştir. 1912 yılında ise Diesel şöyle demektedir; "Motor yakıtlarında bitkiselyağların kullanımı bugün önemsiz gibi görünebilir. Fakat bu yağlar zamanla petrol kadar ve günümüzün katranı kadar önemli olacaktır."
 
Dr. Diesel'in 1913'te ölümünden bu yana, icat ettiği motor "dizel" olarak bildiğimiz ve kirliliğe neden olan petrol yakıtında da çalısacak şekilde modifiye edilmiştir. Ancak tarım ile ilgili fikirleri ve yaptığı icat toplum için temiz, yenilenebilir, yerel
bölgelerde de yetiştirilebilinen bir yakıtın temelini atmıştır.
 
Biyodizel Nedir?
Biyodizel bitkisel yağdan yapılan ve modifiye edilmemiş tüm dizel motorlarda çalışabilen bir yakıttır. Biyodizel soya, ay çiçegi, kolza, hindistan cevizi ve kenevir gibi doğrudan tohumun ezilmesi (saf yağlar) de dahil tüm bitkilerden yapılabilir. Biyodizel ayrıca fast-food restoranlardaki kullanılımış yağlardan da yapılabilir. Hatta
donmuş yağ ve balık yağı gibi hayvansal yağlar da biyodizel yakıt yapımında kullanılabilir. Biyodizel "Geleceğe Dönüş" filmindeki gibi bir şey gözükse de bu, dizel motorların icadından bu yana 100 yıldan fazla bir zamandır kullanımda.
Biyodizel modifiye edilmemiş tüm dizel motorlarda çalışır. Diğer alternatif yakıtlarda çalısanlar için motoru dönüştürmeye gerek yoktur. Dizel motor biyodizelle çalışabilir, çünkü havanın önce sıkıştırıldığı, sonra da yakıtın ultra-sıcak, ultra-basınçlı yanma
bölümüne püskürtüldüğü sıkıştırma ile başlatma ilkelerine göre çalışır. Yakıt/hava karışımını ateşlemek için bir kıvılcım kullanan benzinli motorların tersine dizel motorlarda sıcak havayı ateşlemek çin yakıt kullanılır. Bu basit işlem sayesinde de dizel motorlar kalın yakıtlarda çalışabilir.
Biyodizel kimyasal olarak dizel yakıtlara benzediği için herhangi bir dizel aracın yakıt deposuna doğrudan biyodizel katabilirsiniz. Bir taşıt yakıtı olarak biyodizel kullanmanın birçok avantajları vardır. Biyodizelde daha az emisyon bulunur, dışa bağımlı olmadan kendi ülke kaynakları ile üretilebilir , motorun performansını etkilemez ve bitkilerden elde edilir. Bitkiler güneş enerjisi ile büyüdüğü için
biyodizel güneş enerjili sıvı yakıtlar olarak tanımlanabilir. Biyodizel gliserinin yağ veya bitkisel yağdan ayrıldığıi transesterleşme adı verilen bir kimyasal süreçle elde edilir. Bu işlem sonucunda geriye iki ürün kalır- metil esterler (biyodizelin kimyasal
adı) ve gliserin (genellikle sabun ve diğer ürünlerde kullanılmak üzere satılan değerli bir yan ürün).
 
Biyodizelin Faydaları
1. Biyodizel tüm geleneksel, modifiye edilmemiş dizel motorlarda çalışır. Biyodizeli kullanmak için herhangi bir motor modifikasyonuna ve "motoru dönüştürmeye" gerek yoktur. Baska bir deyişle "biyodizeli yakıt tankına dökmeniz yeterlidir".
2. Biyodizel petrol dizelinin depolandığı her yerde depolanabilir. Pompalar, depolar ve taşıma araçları dahil tüm dizel yakıtlı altyapılar herhangi bir değişikliğe gerek kalmadan biyodizel kullanabilir.
3. Biyodizel Sera Etkisinin asıl nedeni olan Karbon Dioksit emisyonlarını % 100 azaltır. Biyodizel bitkilerden geldiği için ve bitkiler de karbon dioksit solunumu yaptığından biyodizel kullanılarak karbon dioksit etkisi azaltılır.
4. Biyodizel tek başına ya da istediğiniz miktarda petrol dizel yakıtı ile karıştırılarak kullanılabilir. Biyodizelin % 20 dizel yakıtı ile karışımına "B20," % 5 karışımına da "B5" adı verilir ve buna göre adlandırılır.
5. Biyodizel normal dizel yakıtından daha da yağlayıcıdır ve motorun ömrünü arttırır, ayrıca yandığında - asit yağmurlarının ana bileşeni olan- sülfür dioksiti üreten sülfürü -yağlı bir üniteyi- değiştirmek için de kullanılabilir. Fransa'da satılan tüm dizel yakıtlarda sülfürün yerine % 5 biyodizel kullanılır.
6. Biyolojik olarak parçalanabildiği ve zehirsiz olduğu için biyodizelin kullanımı güvenlidir. Uluslararası Biyodizel Kuruluna göre "temiz biyodizel, şeker kadar kolay ayrışır, tuzdan daha az zehir içerir."
7. Biyodizeli taşımak daha güvenlidir. Biyodizelde yaklaşık 300 F derecelik yüksek alevlenme noktası veya tutuşma sıcaklığı vardır. Petrol dizelde ise bu alevlenme noktası 125 F derecedir.
8. Biyodizelle çalışan motorlar sorunsuz çalışır ve kilometrede tükettiği yakıt dizel yakıtta çalışan motorlara benzer. Araç başlatma, ateşleme, güç çıktısı, motor torku de biyodizelden fazla etkilenmez.
9. Petrol dizelli yakıtların hepsinden çıkan pis kokunun yerine biyodizelde patlamış mısır kokusuna benzer hoş bir koku vardır.
 
Şuan ki dizel motorumda biyodizel kullanabilir miyim?
 
Biyodizel motorda ya da yakıt sisteminde çok az değişiklikle ya da herhangi bir değişiklik yapmadan da çalışabilir. Biyodizelde yakıt deposunun iç duvarında ve daha önceki dizel yakıt kullanımından gelen borularda toplanan birikintileri serbest birakabilecek bir çözücü etkisi vardır. Bu birikintilerin serbest bırakılması sonucunda bunlar yakıt filtrelerine inebilir, bu yüzden ilk zamanlarda filtreler daha
da sık kontrol edilmelidirler.
 
Biyodizel insan sağlığı için dizelden daha mı iyi?
 
Bilimsel araşırmalar biyodizel egzozunun petrol dizelli yakıtlara göre insan sağlığına daha az zararlı olduğunu teyit etmektedir. Saf biyodizel emisyonlarında potansiyel kansere neden olan bileşenler olarak adlandırılan polisilik aromatik hidrokarbonlar (PAH) ve nitrite PAH bileşenlerinin seviyesi daha azdır. Ayrıca tanecikli olarak astım
ve diğer hastalıklarla ilgili emisyonlar % 47 daha azdır ve zehirli bir gaz olan karbon monoksit % 48 daha da azaltılmıştır.
 
Devamı: http://www.bilgiustam.com/biyodizelbiodiesel-nedir-nasil-calisir/#ixzz1ifk9wFSr
 
Biyokütle Enerjisi
 
İnsanoğlu tahta veya odunları yakıp yemek pişirmeye veya ısınmaya başladığından beri biyokütle enerjisini kullanmaktayız.
 
Günümüzde tahta halen en büyük biyokütle enerji kaynağıdır. Fakat artık çok daha başka biyokütle enerji kaynakları kullanılabilmektedir. Bunlardan bazıları çeşitli bitkiler, tarım veya ormancılık artıkları, endüstriyel ve şehirsel atıklardır.
 
Biyokütle enerjisinin yaygın kullanımı sera etkisi yapan gaz salınımlarının azaltılması açısından çok önemlidir.
 
Biyokütle enerjisi fosil yakıtlarla aynı miktarda karbonsioksit üretir fakat her yeni büyüyen bitkiyle üretilen bu karbondioksit atmosferden atılır. Yani net karbondioksit salınımı bitkiler biyokütle enerjisi için kullanılmak üzere yenilenip büyütüldüğü sürece sıfır olarak
kalacaktır.
 
Hızlı büyüyen ağaçlar gibi biyokütle alanında kullanılmak için yetiştirilen bitkilere biyotkütle hammaddesi denir. Biyokütle kullanımı tarım alanından elde edilen kar payını da arttırır.
 
Günümüzde biyokütle teknolojisinin üç çeşit uyguluması vardır.
 
 
Biyoyakıt: Biyokütlenin ulaşım alanında kullanılmak üzere sıvı yakıt haline dönüştürülmesi.
Biyogüç: Biyokütlenin doğrudan yakılması veya gaz haline dönüştürülerek elektrik üretilmesi işlemi.
Biyoürünler: Daha önceden petrol kullanılarak üretilen bazı ürünlerin biyokütleden üretilen kimyasallar yardımı ile üretilmesi.
 
http://www.limitsizenerji.com/temel-bilgiler/biyokuetle-enerjisi
 
Biyokütle
 
Endüstriyel anlamda biyokütle, yaşayan ya da yakın zamanda yaşamış biyolojik maddelerden yakıt elde edilmesi ya da diğer endüstriyel amaçlarla kullanılması ile ilgilidir. Yaygın olarak, biyoyakıt elde etmek amacı ile yetiştirilen bitkiler ile lif, ısı ve kimyasal elde etmek üzere kullanılan hayvansal ve bitkisel ürünleri ifade eder.
Biyokütleler, bir yakıt olarak yakılabilen organik atıkları da içerir. Buna karşın, coğrafi etkilerle değişikliğe uğramış, kömür, petrol gibi organik maddeleri içermez. Genellikle kuru ağırlıkları ile ölçülürler. Biyoyakıtlar, biyoetanol, biyobütanol, biyodizel ve biyogazlarla ilgilidir. Biyokütle elde etmek üzere, şeker kamışı, şeker pancarı, mısır, dallı darı, arpa, keten tohumu, ayçiçeği, kolza, soya fasulyesi gibi pek çok
değişik bitki yetiştirilebilir. Petrol bağımlılığı azaltma ve küresel ısınma ile mücadelede yenilenebilir yakıtların artan önemi nedeniyle biyokütle üretimi büyüyen bir endüstri haline gelmiştir. Biyokütleler de, petrol ve kömür gibi, güneş enerjisinin depolanmış halidirler. Bitkiler güneş enerjisini fotosentez aracılığıyla
tutarlar.
Biyoyakıtların içerisindeki karbon, bitkilerin havadaki karbondioksiti parçalaması sonucu elde edildiği için, biyoyakıtların yakılması, dünya atmosferinde net karbondioksit artışına neden olmaz. Bu nedenle, pek çok insan, atmosferdeki karbondioksit miktarının artışına engel olabilmek için, fosil yakıtlar yerine biyoyakıtların kullanılması gerektiği görüşünü savunmaktadırlar.
Biyoyakıtlar, enerji dışında yapı malzesi geri dönüşümlü kâğıt ve plastik üretiminde de kullanılırlar. 
 
Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
 
06 Şubat 2006
Tanju Çolak biyodizel işine girdi
 
A.A.
 
Eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli'den sonra, eski futbolcu Tanju Çolak da hızla gelişmekte olan biyodizel sektörüne girdi. Vergilerden şikayet eden Çolak, biyodizele ÖTV gelirse şirketlerin ve çiftçilerin iflas edeceğini öne sürdü. 
 
Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği (ALBİYOBİR), biyodizel sektöründeki düzenlemelerden kaynaklanan sorunları görüşmek üzere, üretici firmalarla birlikte Ankara'da İçkale Oteli'nde bir toplantı düzenledi. 
 
Toplantıya, aralarında eski futbolcu Tanju Çolak, eski bakan Ekrem Pakdemirli'nin de bulunduğu, derneğe üye 144 biyodizel üreticisi firmanın temsilcileri katıldı. 
 
Tanju Çolak, basın mensuplarının biyodizelle ilgili soruları üzerine, biyodizel üretimi işine 4 ay önce girdiğini, biyodizel limited şirketi kurarak Bursa'da 300 bin dolar yatırımla günlük 50 ton kapasiteli bir fabrika yaptırdığını, işleme lisansı almak için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na (EPDK) başvurduğunu söyledi. 
 
Türkiye için çok önemli bir sektör olan biyodizel üretiminin önündeki en önemli sorunun ÖTV ve standart olduğunu anlatan Çolak, ”biyodizele ÖTV getirilmesinin vatan hainliği” olacağını öne sürdü.
 
Biyodizel işine, “geleceği olan bir sektör olması ve yüzde 20-22 kar haddi bulunması” nedeniyle girdiğini ifade eden 
Çolak, Türkiye'nin ham petrol ve bitkisel yağ konusunda dışa bağımlı olduğunu, yağ ithalatı için yılda 1 milyar dolar ödendiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: “Doğalgaz da da dışa bağımlıyız. Doğalgaz kesildi, bir hafta okullar tatil edildi. Dünyada alternatif yakıt arayışı sürerken, Türkiye'de biyodizel, ÖTV ile engelleniyor. Daha önce bu sektörde yapılan merdivenaltı üretim nedeniyle, ürüne yönelik bir güven kaybı oluşmuş. Ancak şimdi sektörde çok ciddi yatırımlar yapıldı. Türkiye ham petrol ve yağda dışa bağımlı. Oysa milyonlarca dönüm arazi boş duruyor. Çiftçiler kahvede pişpirik oynuyor. Avrupa'da ise kanola üretimi için teşvik veriliyor. Bizde imkan varken neden kanola üretmeyelim? Türkiye'de şu anda kanola üretimi yetersiz. Mecburen ithal ürün kullanıyoruz. Benim firmam Cargill'den alıyor. Şimdi 1.3 YTL'ye mal ettiğimiz ürünü 1.5 milyon YTL'ye satıyoruz. Normal dizelin litre fiyatı 2.1 YTL. Eğer biyodizele ÖTV gelirse, benim rekabet etmem mümkün değil. Güven sorunu nedeniyle kimse biyodizel almaz. O zaman hem kanola üreticisi hem biz iflas ederiz. Sektör ölür, dağıtım şirketleri kazanır.”
 
Geçen yıl akaryakıt ürünlerine yapılan yüzde 38 zam nedeniyle, taşımacılık sektörünün ayakta kalabilmek için, artık 10 numara yağ bile kullanmaya başladığını öne süren Tanju Çolak, petrol firmaları ile otomotiv sektörü arasındaki bağlantı nedeniyle Türkiye'de biyodizelin engellendiğini savundu. Kendi fabrikasında üretilen biyodizeli kendi aracında yüzde 50 oranında kullandığını ve çok memnun olduğunu anlatan Tanju Çolak, ”Avrupa'da 10 yıldır kullanılıyor ve araçlara bir şey olmuyor. Türkiye'de kullanılınca mı bir şey olacak” dedi.
 
AB biyodizel standardının Türkiye'de uygulanması konusunda da kanola üretiminin artırılması için gereken süre dikkate alınarak, geçiş süresi verilmesini isteyen Çolak, biyodizel sektörünün ihtiyaç duyduğu kanolanın üretiminin artarılması için özel sektörün yoğun çaba gösterdiğini, birçok firmanın sözleşmeli ekim yaptırdığını, kendisinin de arazi kiralayıp kanola üretmeyi düşündüğünü böyledi. Çolak, 5 yıl içinde yeterli kanola üretiminin mümkün olabileceğini, bu süre içinde ÖTV istisnasında yerli-ithal ürün ayrımı yapılmaması gerektiğini söyledi. 
 
EKREM PAKDEMİRLİ DE BİYODİZEL İŞİNDE 
 
Eski Maliye ve devlet bakanlarından Ekrem Pakdemirli de, Bandırma'da, Türkiye'nin en büyük kapasiteli biyodizel fabrikalarından birini kurmuştu. Bandırma'da inşaatı devam eden yıllık 75 bin ton kapasiteli biyodizel fabrikasının bu yıl Mayıs ayında faaliyete geçmesi öngörülüyor. Özellikle Avrupa'ya ihracata dönük üretimi planlanan fabrikaya hammadde sağlamak için de Pakdemirli, sözleşmeli çiftçilerle kanola üretimini 500 bin dekara çıkarmayı hedefliyor. Pakdemirli şirkette yönetim kurulu başkanlığı yapıyor.
 
GAZİANTEP MİLLETVEKİLİ SARI DA BU İŞLE İLGİNENİYOR
 
Toplantıya katılan AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Sarı da yaptığı açıklamada, kardeşlerinin biyodizel üretimi amacıyla fabrika kurduğunu, kendisinin de bu işle ilgilendiğini, işleme lisansı almak için EPDK'ya başvurduklarını söyledi.
 
Biyodizel üretiminin, Türkiye'nin petrolde dışa bağımlılığının azaltılması açısından önemli olduğunu vurgulayan Sarı, şöyle devam etti:  “Biyodizelde tek taraflı düzenleme yapılması yanlış. Konunun bürokrasi, siyasetçi ve kamuoyuna iyi anlatılması lazım. Bu amaçla, ben, sektörün TBMM'deki parti grup başkan vekilleri, ilgili komisyon başkanları ile görüşmesi konusunda aracılık yapacağım. Sayın Başbakan'ın da bu konuda doğrudan bilgilendirilmesi gerekiyor. Bunu sağlamaya çalışacağım. Konunun ülke yararına olduğnu herkes görüyor. Avrupa'da yıllardır kullanılıyor. Otomotiv fabrikaları neden sadece biyodizel fabrikaları ile uğraşıyor? Otomotiv fabrikalarını ilgilendirmiyor, petrol şirketleri ile ilgili bir konu.”
 
ALBİYOBİR GENEL SEKRETERİ AFACAN: SEKTÖRÜN ÖNÜ KESİLMEK İSTENİYOR
 
Toplantının basına açık bölümünde konuşan ALBİYOBİR Genel Sekreteri Tamer Afacan ise sektörde 144 ciddi yatırımcı olmasına karşın, sektörün görüşü alınmadan ve sektöre rağmen yasal düzenlemeler yapıldığını söymedi. 
Biyodizelin petrol olmadığını, yenilenebilir enerji kaynağı olması nedeniyle ayrı enerji verimliliği ile ilgili kanun tasarısa içinde yer alması gerektiğini anlatan Afacan, “biyodizelin önünün kesilmesi konusunda ciddi kamusal kaprisler var. Konu yeterince bilinmiyor ve taraflar dinlenmiyor. Kamu sektörü ve düzenleme yapanlar ile kolluk kuvveti ile kurulan iletişim dışında iletişim kuramıyoruz” dedi.
 
Ne kadar engelleme ve geciktirme yapılırsa yapılsın, biyodizelin önünün kesilemeyeceğini savunun Afacan, sektörün kayıt dışı üretim yaptığı, vergi kaybına neden olduğu iddialarınındoğru olmadığını ifade etti. Afacan, “biyodizelin önü açılırsa, 5 yılda Türkiye yağ açığını kapatır ve biyodizel ihracatçısı bir ülke haline gelir” dedi. 
 
 
 
 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..