Erdoğan ve Özal Politikası

Terör örgütüne maddi kaynak aktarıldı gerekçesiyle üç büyükşehir Belediye Başkanları görevlerinden uzaklaştırıldı bilindiği gibi. Bir başka deyişle açığa alındılar.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Diyarbakır'a bir düğün davetine icabet ettikten sonra görevden uzaklaştırılan Belediye Başkanlarını ziyaret etmiş.

Soru şu; İmamoğlu söz konusu Belediye Başkanlarını ziyaret etmeli miydi, yoksa ziyaret etmemeli miydi?

El cevap; hem etmeliydi hem etmemeliydi..

Ne demek yani. Bu nasıl bir cevap?

Ülkenin siyasi yapısına göre cevap bu. Gerçi, açık söylemek gerekirse ülkenin doğru dürüst bir siyaset yapısına sahip değildir. Siyaset insan odaklı olmalıdır. Kendimi bildim bileli böyle bir odak göremedim ne yalan söyleyeyim. Bu nedenle de üç defa seçim sandığına gitmişliğim var.

Gelelim üç Büyükşehir Belediye Başkanları konusuna. Terör örgütüne kaynak aktarıldıysa kısa sürede yargılanma sonrasında ilgili parti bir daha başka bir isim altında bile açılamamak koşuluyla kapatılmalı ve söz konusu partinin milletvekilleri ister ülke partisi olarak yeni bir parti kurma yoluna giderler, ister mecliste grubu bulunan herhangi partiye katılarak ülke hizmetine devam ederler.

Önümüzdeki kısa dönemde 'Güvenli Bölge' oluşturulduktan sonra ülkenin terör problemi sona ereceğinden yani terör örgütü silah bırakacağından (terör örgütü PYD kimliğiyle Suriye topraklarında ABD'ye hizmetine devam edecek) dolayı terör suçlusu bazı hapistekiler de serbest kalacaktır.

Amerika'nın tek amacı 'Güvenli Bölge' oluşumu sonrasında Ortadoğu petrollerini Akdeniz'e ulaşımını sağlamaktı ki, ABD 40 yıldır bu uğurda ülkemizi terör örgütüyle boğarak hem binlerce fidanlarımız toprağa düştü hem de ülje ekonomisine büyük zararlar verdi. Zarar vermekle kalmadı, özelleştirme yoluyla ülke varlıklarının yabancı şirketlere satılmasına ön ayak oldu. Kısaca Amerika, ülkemizi dolaylı şekilde sömürmeye çalıştı. Türkçesi bu bunun!

Şimdi Türkiye, Cumhuriyetimizin 100'ncü yılına terörsüz ve teröre endeksli savunma harcamaların da olmayacağı için, ekonomi kalkınmada ivme artırmış olarak girecektir diye düşünüyorum.

2023 yılına kalmadan seçimlerin de erkene alındığını düşünürsek, yerel seçimlerde çıtasını yukarılara taşımış olan Kılıçdaroğlu'nun yıldızı daha da parlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu arada şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. Erdoğan farklı bir dönüşüm sergileyerek yeni bir açılıma giderse şaşırmayalım (Kürt açılımı değil).

Erdoğan, Özal politikasını seçebilir..

Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz..

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılından beklentilerim çok olumludur.