Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '08

 
Kategori
Haber
 

Ergenekon'da ilk tahliye

Ergenekon'da ilk tahliye
 

Öztürk cezaevi çıkışında gazetecilere açıklama yapıyor


Neredeyse iki yıldır Türkiye gündemini meşgul eden Ergenekon davasında nihayet ilk tahliye çıktı. Davanın bir ve iki numaralı sanıkları Oktay Yıldırım ve Muzaffer Tekin'in en yakınındaki isim olarak 17 ay önce tutuklanan emekli Astsubay Mahmut Öztürk tahliye oldu. Böylece davanın üzerindeki karabulutlar dağılmış oldu, artık herkes hukukun işlediğini ve kendilerinin de tahliye olabileceğini görüyor.

Aslına bakılırsa, Mahmut Öztürk'ün tahliye olması çok beklenmedik bir durum değil. Çünkü Öztürk'ün iddianamede yer alan herhangi bir eylem ya da olayla doğrudan bir bağlantısı yok. Öztürk'ü zor durumda bırakan tek olay, Muzaffer Tekin ve Oktay Yıldırım'la olan yakınlığı ve özellikle emekli Yüzbaşı Tekin'in Danıştay saldırısından sonra intihar girişiminde bulunduğu sırada en yakınındaki kişi olması...

Mahkemeye çıkan hiçbir sanık "Evet ben suçluyum" demez. Ama hal ve hareketleri, uslubu, savunmasında kullandığı argumanlar, davayı izleyenlere belli ip uçları verir. Bu ip uçlarına göre, herkes kendi tahlil ve yorumunu yapar. Öztürk'ün savunmasını izleyen herkeste aynı kanaat hakimdi "Bu adam suçsuz!" Zaten iddianamede Öztürk'le ilgili tek iddia "Örgüt üyesi olmak"tı. Bu da çok soyut deliller de destekleniyordu. Zaten Terörle Mücadele Yasası ve Organize Suçlarla Mücadele Kanunu'nun biraz "devletçi" yorumlamasıyla sosyal bir ilişki pekala "örgütsel" bir ilişki olarak değerlendirilebilirdi. Nitekim, savcılar bu yorumu yapsa da hakimler, bu kanaati paylaşmadı, Öztürk'ün savunması yapılır yapılmaz, tahliye edildi. Demek ki iddianame daha erken hazırlanıp, sanıklar daha erken sorgulansa Öztürk ve onun gibi en az 10 kişi daha çoktan tahliye olacaktı. Bu durumda Öztürk ve avukatlarının tazminat talep etme hakkı var. Avrupa İnsan Hakları mahkemesine kadar gidebilirler.

ve tahliye...

Öztürk'ün tahliye kararı okununca salonda birkaç saniyelik bir saşkınlığın ardından bir alkış ve çoşku fırtınası koptu. Öztürk'ün kardeşi ve eşi de salondaydı. Sadece onlar değil bütün izleyeciler birbirlerine sarılıp bu kararı kutluyorlardı. Çünkü bu karar onlar için de bir umuttu. Alkışlar ölçüyü kaçırınca, mahkeme başkanı sert bir uyarı yaptı "Burası alkış yeri değil, alkışlamak istiyorsanız maça gidin" herkes sustu. Gazeteciler, özellikle televizyon habercileri bu "son dakika" gelişmesini bir an önce haber merkezlerine aktarmak için çoktan salonu terketmişlerdi. Dışarı çıktığımda Öztürk'ün kardeşini gördüm. Sigara içiyordu. Heyecanı ve tedirginliği hala üzerindeydi. Tebrik ettim, geçmiş olsun dedim. Gözleri nemliydi, belli ki ağlamıştı. Birazdan, tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in eşi ve kızı da geldi. Onlar da tebrik ettiler. Tekin'inin eşi, zarif ve şefkatli bir edayla Öztürk'ün kardeşine "Geçmiş olsun!" diyerek, sarıldı.

Mahkeme salonunun bulunduğu yerden ayrılıp, çıkış noktasına doğru yürüdüğümde gruplar halinde yürüyen sanık yakınları ve avukatların hepsi aynı şeyi konuşuyorlardı: "Bu çorabın ilk söküğü..."

Öztürk'ün birkaç saat içinde cezaevinden çıkacağını bildiğimiz için en dış kapının olduğu yerde beklemeye başladık. Saat 19.00 sıralarında Jandarma minibüsü Öztürk'ü getirerek dış kapının önüne bıraktı. Yanında avukatı vardı. Öztürk'ün etrafı gazeteciler tarafından hemen sarıldı ve Öztürk ilk açıklamasını yaptı. Mahkemede yaptığı savunmasını tekrarlayarak "Suçsuzluğum ortaya çıktı" dedi. Yanında eşi de vardı. Herhangi bir Karadeniz hanımından farkı olmayan bu hanımefendinin gözlerindeki yaşlar hala dinmemişti. Belki daha büyük bir çoşkuyla sevinmek, kendini havalara atmak istiyordu ama muhtemelen biraz karadenizlilik, biraz da asker eşi olmanın verdiği ağırlıkla çok daha vakur duruyordu.
Öztürk ve eşi yakınlarıyla birlikte arabalarına doğru ilerlerken, gazetecilerin takibi hala devam ediyordu. Silivri'nin Balkanları aşıp gelen ayazında, tutuksuz sanıklardan biri tarafından kapısı açılan arabaya binen Öztürk uzaklaşırken, bizler, canlı yayına hazırlanan televizyon haberlerine şakalar yapmaya çoktan başlamıştık.

 
Toplam blog
: 32
: 1375
Kayıt tarihi
: 19.11.08
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni 2004 yılında bitirdi. 2006 – 2008 yılları arasında Ame..