Ergenekon Destanı'nı okuyorlar

Basının darbelerdeki tartışılmaz rolü
Çok yönlü bilgilenmek için, zaman buldukça Türkiye'de yayımlanan gazetelerin çoğunu(internetten) okurum.22 Temmuz seçimleri öncesinde, bu okuma eylemini öncekilerden daha dikkatli yaptım ve gerek gördüğümde bazı notlar da aldım.Aynı şeyi, 28 Şubat 1997 öncesinde de yapmışttım.O zaman da bazı notlar almış ve bu notlardan yaptığım değerlendirmelerin bazılarını, günlük gazetelerin okuyucularına ayırdıkları köşelere göndermiştim.

28 Şubat öncesi ve 22 Temmuz seçimleri sonrası notlarıma baktığımda, aralarında büyük benzerlikler görüyorum.
Özellikle, çok okunan birkaç gazetenin yayınları beni endişelendiriyor. Acaba diyorum, 28 şubat benzeri bir durum yaşanabilir mi? Bu durum, bana "28 Şubat sürecinin sonsuza kadar süreceğini" söyleyenleri hatırlatıyor.

İktidara muhalif, özellikle birkaç gazetenin yayımları, haberciliğin ötesinde, kışkırtmaya yöneliktir. Bu gazeteler, 28 Şubat öncesinde de benzer yayımları ile Silahlı Kuvvetler üzerinde de etkili olmuş ve "postmodern" darbenin adeta
hazırlayıcısı olmuştur.

İleriyi görmek ya da görememek

Seçim öncesinde, bu gazetelerin bazı köşe yazarları, Türkiye'nin siyasi ve sosyal geleceğini görememesi beni oldukça şaşırtmıştı. Örneğin seçim sonrası siyasi tabloyu, kahvehanedeki ve sokaktaki(eğitim düzeyi Türkiye ortalamasının altında olan) bazı insanlarımız bile görürken, bu gazetelerin yönetiminin ve ünlü köşe yazarlarının görememesi çok ilginç gelmişti bana.

Özellikle köşe yazarlarının yaptığı yorumlar; hele Cumhuriyet mitinglerinde ortaya koydukları coşku, CHP yönetimini ve tüm CHP'lileri, tek basına iktidar olacağına o kadar inandırdı ki, CHP lideri Baykal, neredeyse sarhoş oldu.Bu gazetelerin verdiği "gaz", sadece Baykal'ı sarhoş etmekle kalmadı, devletin bürokrat kesimini de etkiledi.

28 Şubat sürecinde, "şeriat"ı gündeme getirip aynı "gazlamayı" yapan bu gazeteler, 28 Şubat sonrası kurulan beceriksiz bir hükümetin iktidara gelmesine ve dolayısıyla da, şimdi Türkiye'nin bir sorunu olarak görülen AKP'nin ülke siyasetinde yer almasına yol açtı.

CHP lideri Deniz Baykal'ın, yine bu gazetenin verdiği gazla hafife aldığı Recep Tayyip Erdoğan, üst üste kazandığı seçimlerle karşıtlarını şoka soktu. CHP+Cumhurbaşkanı+YÖK cephesine karşı tek başına iktidar oldu. Şimdi, bu gazetelerin, şapkasını önüne koyup düşünmesini ve nerede hata yaptıklarını araştırmasını isterim.

Dün, "şeriatçılığı" inceleyen ve bu konuyu gündeme taşıyarak 28 Şubat sürecinin başlamasına yol açan bu gazeteler, acaba bugün ne yapıor, dersiniz?

Bugün bu gazeteler, yönetimleri ve köşe yazarlarıyla hep birlikte, ERGENEKON DESTANI'NI OKUYORLAR.


cdenizkent