Erkek çocuğu annelerine...

Çevremizde  ne çok insan var  kişilik bozuklugu içinde yaşayan ve bocalayan çocuklukta iyi yetiştirilememiş yada tranva yaşamış binlerce insan var .

Bu nedenle annelere çok fazla görev düştügünün inancındayım .Bir çok erkek çocuk annesi ,kocasından ilgi görememiş yada babasının baskısı altında kalmış  basık kişilikli anneler çocuklarında ya baba rolünü  benimseterek büyütüyorlar  yada eşlerinden alamadıkları sevgiyi onlarda arıyorlar ve ilerki yaşlarda erkek çocukları kimliklerini oluşturmaya başladıklarında bir çok kişilik içinde buluyor kendilerini.

Genelde bu erkek çocuklarının patlak verdigi yaş ise 40larda net olarak beliriyor.Bu yaşa kadar anlaşılamıyor yada hiç anlaşılamadan hayatlarına bu şekilde devam ediyorlar .Eger ben kadar  iyi bir gözlemciyseniz ve yakından takip ediyorsanız kolayca anlayabilirsiniz.

Aslında hayatımızın içinde aynı yastıga baş koyduğunuz insan dahi kişilik bozkuluğu yaşamakta olabilir.

Ailelerin çocuklarını çocuk olarak görüp büyütmemesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Psikolog degilim sadece çok iyi ‘’insan analizi’’yapıyorum.

Hayatımıza giren erkeklere odaklanın ve biraz gözlemleyin ben  çevremdeki erkekleri gözlemleyerek yazıyorum.        

Kişilik bozuklugu olan  bir çok erkeğin  çok sakin , içe kapanık ,  fazla konuşmayan, hemen daralan,çok iyi  yanları varken size nasıl davranacagınıda  bilemezler. Kadını zaman zaman kadın olarak degilde annesinin yerine koyarlar yada yanında çalıştırdıgı işçisi yerine koyarak tavırları degişir yada siz sadık kalsanızda beyninde  bir senaryo yazar ve aldatıldığını düşünerek  sizi aldatır.

kişilik bozukluklarının tanımlanması ve kategorize edilmesi zordur.Kökeni ise kalıtsal yada çevresel oldugunu biliyoruz.

Kişisel bozuklukların tanımında kişinin içinde bulunduğu kültürel ve sosyal ortamın çok önemi var .Kişilik bozuklugu kişisel yada sosyal yaşamında önemli oranda sıkıntı ve bozukluğa yol açıyor.Anlaşılamayan bir çok evliligin bitmeside bu nedene dayandıgını görüyoruz. Eşini zaman zaman annesi yerine koyabilen , rahatlıkla aldatmaya megilli erkeklerin çocukluklarında sıkıştırılmış, bastırılmış duygularla büyütüldügüne inanıyorum ve bir çok aile bu nedenle yok oluyor.

Bu köşe yazımda  sadece bir tanesini ele almak istedim.Kişilik problemleri çok  çeşitlidir.Ancak hepsinin segilediği ortak yanı dış dünyanın taleplerini ve sınırlamalarını kabul etme yeteneğinin noksanlığı.

Bu bozukluklar kişinin davranışlarını, ailesiyle veya işteki ve eğlencedeki insanlarla ilişkilerini etkiledigini gözlemledim.

Bir kimseye kişilik bozukluğu teşhisi konulmadan önce, doktorların kişilik bozukluğu degişiklikleri araştırılması gerekiyor. .Ekseriyetle kişilik bozukluğu onların çocukluk döneminde duygusal probleri oldugunu savunuyorum.

Kişilik bozukluğu bulunanlardan ancak beşte biri psikiyatrik destek ve tedavi istiyor.. Çoğu, evlilikte, düzgün bir iş hayatı yürütmekte ve arkadaşlıklarında, uzun zaman devam eden zorluklar yaşıyorlar.

Bu kişilik bozukluğu olan kimseler ekseriyetle problemlerinin sebebinin farkında değiller. Kendi davranışları ve düşünceleri yüzünden başkalarını suçlamayı seçerler.

Bizse bu durumda önce kendimizi sorgularız ,evliligimizi sorgularız, hata ararız kendimizde ama asıl sorun evlendiğimiz adamda olduğunu anlarız

Sevgiyle....

emine zaimoğlu 12 mayıs 2015-05-12

 ERKEK ÇOCUĞU ANNELERİNE...

                Çevremizde  ne çok insan var  kişilik bozuklugu içinde yaşayan ve bocalayan çocuklukta iyi yetiştirilememiş yada tranva yaşamış binlerce insan var .

Bu nedenle annelere çok fazla görev düştügünün inancındayım .Bir çok erkek çocuk annesi ,kocasından ilgi görememiş yada babasının baskısı altında kalmış  basık kişilikli anneler çocuklarında ya baba rolünü  benimseterek büyütüyorlar  yada eşlerinden alamadıkları sevgiyi onlarda arıyorlar ve ilerki yaşlarda erkek çocukları kimliklerini oluşturmaya başladıklarında bir çok kişilik içinde buluyor kendilerini.

Genelde bu erkek çocuklarının patlak verdigi yaş ise 40larda net olarak beliriyor.Bu yaşa kadar anlaşılamıyor yada hiç anlaşılamadan hayatlarına bu şekilde devam ediyorlar .Eger ben kadar  iyi bir gözlemciyseniz ve yakından takip ediyorsanız kolayca anlayabilirsiniz.

                Aslında hayatımızın içinde aynı yastıga baş koyduğunuz insan dahi kişilik bozkuluğu yaşamakta olabilir.

Ailelerin çocuklarını çocuk olarak görüp büyütmemesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Psikolog degilim sadece çok iyi ‘’insan analizi’’yapıyorum.

Hayatımıza giren erkeklere odaklanın ve biraz gözlemleyin ben  çevremdeki erkekleri gözlemleyerek yazıyorum.        

                 Kişilik bozuklugu olan  bir çok erkeğin  çok sakin , içe kapanık ,  fazla konuşmayan, hemen daralan,çok iyi  yanları varken size nasıl davranacagınıda  bilemezler. Kadını zaman zaman kadın olarak degilde annesinin yerine koyarlar yada yanında çalıştırdıgı işçisi yerine koyarak tavırları degişir yada siz sadık kalsanızda beyninde  bir senaryo yazar ve aldatıldığını düşünerek  sizi aldatır.

kişilik bozukluklarının tanımlanması ve kategorize edilmesi zordur.Kökeni ise kalıtsal yada çevresel oldugunu biliyoruz.

Kişisel bozuklukların tanımında kişinin içinde bulunduğu kültürel ve sosyal ortamın çok önemi var .Kişilik bozuklugu kişisel yada sosyal yaşamında önemli oranda sıkıntı ve bozukluğa yol açıyor.Anlaşılamayan bir çok evliligin bitmeside bu nedene dayandıgını görüyoruz. Eşini zaman zaman annesi yerine koyabilen , rahatlıkla aldatmaya megilli erkeklerin çocukluklarında sıkıştırılmış, bastırılmış duygularla büyütüldügüne inanıyorum ve bir çok aile bu nedenle yok oluyor.

Bu köşe yazımda  sadece bir tanesini ele almak istedim.Kişilik problemleri çok  çeşitlidir.Ancak hepsinin segilediği ortak yanı dış dünyanın taleplerini ve sınırlamalarını kabul etme yeteneğinin noksanlığı.

                Bu bozukluklar kişinin davranışlarını, ailesiyle veya işteki ve eğlencedeki insanlarla ilişkilerini etkiledigini gözlemledim.

Bir kimseye kişilik bozukluğu teşhisi konulmadan önce, doktorların kişilik bozukluğu degişiklikleri araştırılması gerekiyor. .Ekseriyetle kişilik bozukluğu onların çocukluk döneminde duygusal probleri oldugunu savunuyorum.

Kişilik bozukluğu bulunanlardan ancak beşte biri psikiyatrik destek ve tedavi istiyor.. Çoğu, evlilikte, düzgün bir iş hayatı yürütmekte ve arkadaşlıklarında, uzun zaman devam eden zorluklar yaşıyorlar.

Bu kişilik bozukluğu olan kimseler ekseriyetle problemlerinin sebebinin farkında değiller. Kendi davranışları ve düşünceleri yüzünden başkalarını suçlamayı seçerler.

Bizse bu durumda önce kendimizi sorgularız ,evliligimizi sorgularız, hata ararız kendimizde ama asıl sorun evlendiğimiz adamda olduğunu anlarız

sevgiyle....

emine zaimoğlu 12 mayıs 2015-05-12