Ermeni sorunu

Ermeni soykırımı, bazı tarihçilerin ve ülkelerin Osmanlı Devletinin 1915 yılında Anadolu da yaşayan Ermenilere karşı sistematik bir şekilde yok etme hareketi ve soykırım yaptığı yönündeki iddialarıdır. Ve bugüne kadar da iddiadan öteye geçememiştir. Bu iddiaya göre 1915 yılında yapılan Ermeni Tehciri sırasında Doğu Anadoluda bulunan 1.5 milyon Ermeni öldürülmüştür.

Osmanlının ve günümüz Türkiyesinin bulunduğu konum jeopolitik açıdan önem arzeden bir bölge. Geçmişten beri bu bölgelere göz diken sömürgeci devletler Osmanlının parçalanması için bazı ülkeleri ve azınlıkları araç olarak kullanmışlardır. Ermeniler de bunlardan biriydi. Rusya ve İngiltere Ermenileri Osmanlıya karşı siyasi ve ekonomik çıkarları doğrultusunda kullanmış ülkelerdir.

Osmanlı-Ermeni ilişkileri başlarda barış esasına dayalı olarak ikame ediyordu. O zamanlar aralarında herhangi bir uyuşmazlık yoktu. Daha sonra Osmanlının zayıflaması üzerine bundan pay almak isteyen bazı ülkeler Osmanlıyı parçalamak için Ermenileri Osmanlı aleyhine kışkırttılar. Amaçları Osmanlının toprak bütünlüğünü bozarak Doğu Anadoluda Büyük Ermenistan Devletini kurmaktı. Bu ülkeler “ıslahat” adı altında hem Osmanlının iç işlerine karışmakta hemde Ermenileri Osmanlı yönetimine karşı örgütlemişlerdir. Böylece ülke içinde örgütlenen Ermenilerin Osmanlıyla olan ilişkileri bozulmaya başladı

1914 yılına gelindiğinde Osmanlı Devleti Almanyanın da desteğini alarak I.Dünya Savaşına girdi. Bunu fırsat bilen İngiltere ve Rusya Osmanlının içindeki azınlıkları harekete geçirerek bir iç isyan çıkarmak isityordu. Böylece Osmanlı savaş boyunca bu sorunlarla uğraşacak ve savaşı kaybedecekti. Bu devletlerin araç olarak kullandıkları azınlıklardan biri de Ermenilerdi. Ermenileri birtakım vaadlerde bulunarak Osmanlıya karşı kışkırtmışlar ve bunda da başarılı olmuşlardır. Ermeniler daha sonra farklı adlar altında birçok örgüt kurmuşlardır. Hınçak, Taşnak , Ramgavar bunlardan sadece birkaçıdır. Ermeniler kurulan bu örgütlerle Türk köy ve kasabalarını yakıp yıkıyor ordunun ikmal tesislerine saldırıyordu. Osmanlı bu zamanda bir yandan Ermenilerin isyanıyla uğraşırken bir yandan da Doğu Anadoluda Rus ordularıyla savaşıyordu. Ermenilerin eylemlerinin gittikçe artması üzerine Osmanlı isyan halinde olan Ermenileri zorunlu olarak ülkenin emniyetli yerlerine sevk ettirmiştir. Tarihte buna Ermeni Tehciri denmiştir.. Daha sonra Ermeniler yapılan bu tehcir sırasında birtakım katliamların olduğunu iddia etmişlerdir. Bu konu dünya kamuoundan büyük yankı uyandırmıştır. Hatta İngilizler Ermeni olaylarına karışmaları gerekçesiyle aralarında asker ve siyasilerin de bulunduğu 143 kişiyi tutuklamış ve Malta ya sürmüştür. Buradaki tutuklular soykırımla ilgili delil bulunmadığı için serbest burakılmıştır.Günümüzde de delil yetersizliği durumu Ermenilerin ve destekçilerinin yaptığı sahte belgeler dışında devam etmektedir.

Herhangi küçük bir vakanın bile delileriyle birlikte tarihe geçmesine rağmen sözde Ermeni Soykırımı gibi büyük bir olay hakkında tek bir delil bulunamaması Ermeni soykırımı olmadığının bir delilidir aslında. Fakat bu durum bazı çıkar çevreleri tarafından kabullenilmemektedir. Çünkü onların amacı ortaya asılsız iddialar atarak Türkiyeyi yıpratmak, Türkiyeyi dış politikada etkisiz hale getirmektir. Bu nedenledirki Ermeni sorunu ülkemizin diğer ülkelerle ve bazı uluslarası örgütlerle olan ilişkilerinde önümüzde bir engel olarak kalmaktadır. Bu nedenle Türkiyenin dış politikada daha etkin olabilmesi için Ermeni sorununun çözülmesi gerekiyor. Bunun içinde siyasilerin ve bazı sivil toplum örgütlerinin işbirliği içinde çalışması gerekli.

Ülkemizde Ermeni sorunu ile sayısız konferans yapıldı; soykırım yapılmadığına dair deliller sunuldu ama maalesef bir sonuç alınamadı. Çünkü soykırım olduğunu iddia eden devletlerin beyninde böyle bir durum yaşandığı konusunda bir dogma oluşmuş durumda. Hatta bunu yasalarla güvence altına alan devletler bile var. Şuan Fransa ve İsviçre de Ermeni soykırımı yoktur demek suç. Bu yasalaşan kararlar demokrasiye sürülen bir lekedir. Çünkü tarihçileri ilgilendiren bir konu siyasilerin elinde çıkar aracı olarak kullanılmaktadır.

İşçi partisi genel başkanı Doğu Perinçek “Ermeni soykırımı emperyalist güçlerin uydurduğu bir yalandır” dediği için geçtiğimiz yıl İsviçrede yargılandı. Ve Ermeni soykırımı yoktur diye yasa çıkaran bir ülkenin ne kadar objektif bir karar vereceği ise düşündürücüdür. Perinçek gerçekten çok önemli bir noktaya değinmiş çünkü ülkemiz çıkarcı bazı guruplar tarafından parçalanmak istenmektedir. Gerçektende emperyalist güçler Türkiyeyi uluslarası arenada etkisiz kılmak için uydurmuşlardır bu yalanı. Şunu da belirtmek gerekir ki Perinçekin davası kişisel bir dava değil Türkiyenin davasıdır. Bu nedenle Ona milletçe sahip çıkmalıyız. Düşüncesi , ideolojisi ne olursa olsun

Kısaca belirtmek gerekirse İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sokulan Ermeni Sorunu, aslında emperyalizmin Türkiyeyi yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır.