Erol Taş'ın Toroğlu'ndan farkı

Adam birden bire ahlak bekçisi kesildi. Temiz ahlakın sadece futbolda geçerli olduğunu sanıyor ki bu ülkenin örf adet ve geleneklerini hiçe sayıyor. 

Futboldaki bu soruşturmalar, tutuklanmalar, ifade almalar, ertelemeler olmadan daha 3 ay önce Nisan ayında, Mesut Yar’ın ‘’Uyan Türkiye’’programında, ülkede tek eşli yaşayan vatandaşları uyandırırcasına ‘’Tek eşli değilim, bunu karım da biliyor, bu yüzden aramız limoni’’ sözleri hangi temiz ahlaka girer? Üstelik 60 küsur yaşında, toplumca tanınan bir kişinin ‘’gece dolaşmayı severim, bu yüzden çok uzun zamandır ilk defa, bu prıogram için 01.00 de yattım’’ sözleri nasıl bir örnektir? 

Ne ararsın o saatlerde bir yerlerde diye sormak ta o programı izleyenin hakkı?. Kimsenin özel hayatı kimseyi ilgilendirmese de, topluma mal olmuş, böyle atan tutanlara karşı cevap şaşırtıcı biçimde Kadırga’lı Aysel’den geliyor!. (Seda Sayan) 

Tahminen 6-7 evlilik yapan Kadırga’lı, bu ‘’çok eşliyim’’ sözünden ziyade, bunu iftiharla söylemesine takılıyor bir kere ve ‘’DANGALAK’’ deyiveriyor kendisine. 

Muhatabı olmadığı ve de karşı cinsten birinden bu tür kısa ve öz cevap adamı biraz sersemletiyor ama düşmüyor. Toparlanıyor, ''onu mahkemeye vereceğim'' diyor. 

Sonuç ne oldu bilmiyorum, çok da önemli değil. Kabahat de gizlidir, ibadet de bu toplumda. en azından belki onu öğrenmiştir. 

Temiz ahlaklı adam bugün yazdığı gazetede bu olayların sonucunun muhtemel senaryosunu yazmış, Senaryodaki maddelerde biri de şöyle; 

-Herkesin yapığı yanına kar kalacak’’!. 

Yani herkesin bir şeyler yaptığından emin. Eğer bugün cezaevinde olanlar dışarı çıkarsa bayağı üzülecek. Memlekette spor ahlakı diye bir şey kalmayacak. Daha Federasyon kararını vermeden, dosya incelemeleri bitmeden feryada başladı. Aklınca baskı yapıyor. Hem avukat, hem savcı, hem hakim. Kendisi kişilerin kararını çoktan vermiş bile. Zindanlarda çürüsünler.. 

Rahmetli Erol Taş, Yeşilçam’da kötü adam rolünü en güzel yapan bir oyuncuydu. O yüzden kendini o filmlere iyice kaptıran bir sinemasever tarafından sebepsiz dövüldüğü, kendisinin anlattığı bilinen bir vakaydı. Kötü adamı bu kadar güzel oynayan Erol Taş’ı tanıyanlar ise kendisini gariban babası, altın yürekli bir insan olarak tanımlardı. Diğerinde ise iyilikten ve merhametten eser yok. Kendisinden başka herkesin kötü olduğundan emin. 

Alman filozof Nietzsche şöyle der; 

Bir davaya zarar vermenin en kalleşçe yöntemi bunu, bile bile kötü nedenler ileri sürerek savunmaktır. 

İnsanlar cezaevinde daha savunma haklarını dahi kullanmamışken, hiçbir karar açıklanmamışken nedir bu şiddet, bu celal? 

Senin hiç mi anan, baban, evladın olmadı be kabzımal? 

Şu müberek günlerin hürmetine 

Bir sus hele, sükut biraz, biraz itidal