Ersin Önince ve Keçi Yetiştiriciliği

Kamuoyunun yakından tanıdığı Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince gazetelere verdiği bir demeçte Genel Müdürlüğü ve Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu başkanlığını bırakacağı ve Keçi Çiftliği kuracağı söylüyordu. Özince’nin aldığı bu kararı her vatandaş gibi biraz şaşkınlıkla birazda üzüntüyle okudum. Böylesi bir kararı almasında son günlerdeki olumsuz gelişmeleri gerekçe göstermesi üzüntümü daha da artırdı. Tabii bu olayın üzücü tarafıydı. Ülkenin ne hale geldiğinin bir göstergesiydi.

Ancak olayın benim sevindirici olan tarafı Özince’nin basına keçi yetiştiriciliği yapmak istediğini açıklamasıydı. Yıllarca tarımı farklı gözlüklerle gören sermaye ve finans kesiminin içinde yer alan bir yöneticinin bu demecini gerçek mi, şaka mı diye düşünmeden memnuniyetle karşıladım.

Çünkü Özince gibi finans kesiminden başarılı bir insanın yatırım alanı olarak keçi yetiştiriciliğinden söz etmesi ülkemiz için çok önemli bir vurgulamaydı. Özince ister yapsın ister yapmasın keçi yetiştiriciliğine yatırım konusunda kamuoyunun dikkatini çekmesi olumlu bir davranıştı

Özince’nin bu dikkat çekici konuşmasından sonra keçi yetiştiriciliğinin ülkemiz için önemine değinmek istiyorum. Keçi insanoğlunun ilk evcilleştirdiği hayvandır. İnsanoğlunun değerlendiremedikleri ve diğer hayvanların ulaşamadıkları ve kullanamadıkları kaynakları hayvansal proteine çevirebilmektedirler.

Ülkemizde 5 milyon keçi vardır. Ne yazık ki ormanlara zarar verdiği gerekçesi ile getirilen yasaklar sonucunda keçi varlığımız hayvan sayısı olarak azalmakta ve bu durum süt üretiminide olumsuz yönde etkilemektedir. Yetiştiricilik daha çok keçi sütü için yapılmaktadır. Sadece kılı ve eti için yetiştirilen keçi sayısı azalmıştır. Tiftik üretiminde ve politikasındaki yanlışlıklar üretimin düşmesine yol açmıştır. Bu amaçla yetiştirilen başlıca ırk tiftik ya da Ankara Keçisidir.

Ziraat Fakültelerince kıl keçileri yerine 2.5 kat daha fazla süt veren kıl keçisi yerine melez ırkların yetiştirilmesi önerilmiş ve bu görüş olumlu bulunarak melez ırklar yaygınlaşmaya başlamıştır. Ülkemizde süt üretimi bakımından da önemli keçi ırkları ırklar başta İsviçre kökenli Saneen keçisi olmak üzere, Halep ve Kilis keçisidir. http://www.ziraat.ege.edu.tr/~kaymakci/hayvancilik/15.pdf

Bu keçi ırklarından başta gelen Saanen keçisidir. İsviçre kökenli bu keçi ülkemizde yerli ırkların süt ve döl verimini artırmak amacıyla kullanılmış ve yetiştiriciliği hızla yayılmıştır. Bu hayvanların ortalama süt verimi yılda 700 – 900 kg civarındadır. Döl verimi de yüksektir. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine göre daha karlıdır. Saanen keçisi özellikle aile yetiştiriciliği ve modern işletmeciliğe uygundur.

Keçi sütü diğer sütlere göre kıymetlidir. Keçi sütü diğer sütlere göre 2 kat fiyatla satılabilmektedir. Gerek ülkemizde gerekse batı ülkelerinde keçi sütü üretiminde açık bulunmaktadır. Dondurma üretiminde en temel hammadde keçi sütüdür. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine göre daha karlı bir üretim alanıdır. Son yıllarda keçi sütü üretimindeki açığı gören yatırımcılar için başta gelen ve önerilen yatırım alanlarının başında gelmektedir.

http://www.kobifinans.com.tr/tr/bilgi_merkezi/021611/23374, http://www.sutas.com.tr/tr/sutuphane/Merak_Ettikleriniz/Keci_sutu_uretiminiz_var_mi.aspx

Saneen keçisi dışında ülkemiz için önemli süt veren keçi ırkları Halep ve Kilis keçileridir. Süt verimleri Saneen keçisi gibi yüksektir. Ayrıca ülkemizin zorlu şartlarına uymaktadırlar. Halep keçisi ayni zamanda iyi bir etçi ırktır. Ülkemizin kırmızı et açığı da dikkate alındığında etçi ırklarında yaygınlaştırılması ülkemiz için önemli çözüm yollarında biri olarak görülebilir. http://www.kiliskecisi.net/halep_kecisi.html

Keçi yetiştiriciliğinin geliştirilmesi verimli ırkların üretime kazandırılması, ormana zarar vermeyecek yetiştirme yöntemlerinin uygulanması sınırlı gelir kaynaklarına sahip olan orman köylerimiz için de önemli ekonomik kazanç kapısı olacaktır.

Keçi sütünü diğer sütlerden önemli yapan özellik öncelikle keçi sütünün sindirimi inek sütünden daha kolaydır. Bebeklerin beslenmeleri, hastaların diyetlerinde özel bir yere sahiptir. Yetişkinlerde de ketozis ve karaciğer hastalıklarında önem taşır.B1, B2 vitamin düzeyi yüksektir. İlaçların kullanılmasını gerektiren hazım sorunlarında ve peptik ülserlerin tedavisinde önemlidir. Yüksek fosfat içermektedir. Bebeklerde sık görülen ve ani ölümlere de neden olan inek sütü ve ürünlerinde olan alerjik durum keçi sütlerinde yoktur. Egzama, astım, sindirim rahatsızlıkları, varisle ilgili bazı rahatsızlıkların ve alerjik durumların tedavisinde yararlı olmaktadır. Keçi sütü genellikle diğer sütlerden daha az mikro-organizma içerir. Ayni keçi sütü gibi etinin de hazmı kolaydır. Özellikleri diyet uygulayan tüketiciler tarafından tercih edilmektedir http://www.bolana.com.tr/

Keçi yetiştiriciliği gerek sütü gerekse eti ile ülkemiz için büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde kaliteli süt ve et açığı olduğu dikkate alınırsa sorunların çözümünde rol oynayacak potansiyele sahiptir. Bu gerçeği gören birçok yatırımcı ve çiftçi bu yönde yatırımlar yapmaya başlamışlardır.

Keçi sütünden üretilen dayanıklı süt, peynir marketlerimizin raflarını süslemeye başlamıştır. Daha fazla mamul ve et ürünlerinin de pazara girmesi üretimi destekleyecek, başta orman köylülerimiz olmak üzere tüm üreticilerimizin maddi menfaatine olacaktır. Hayvancılığın ülke ekonomisine katkısı artacaktır. Hayvansal protein açığımız bir ölçüde kapanacaktır.

Dileyelim ki sayın Özince'nin Keçi çiftliği kurma fikriniz sözde kalmasın. Gelsin tarıma yatırım yapsın, birazda bu topraklara can veren insanların gözünden dünyaya baksın ve sorunlara çözüm arasın.