Ersun Hoca Fenerbahçe'yi teslim etti (Eskişehirspor 2-1 Fenerbahçe)

Süper Ligin 19. haftasına en yakın rakibinin 10 puan önünde giren Fenerbahçe, 3 puanı Eskişehirspor deplasmanında bıraktı.

Eskişehirspor: Boffin, Akaminko, Servet, Tarık (Sezgin), Özgür, Hürriyet, Aytaç, Erman (Kamara), Erkan, Jorquera, Bienvenu (Necati)

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Alves, Egemen, Caner, Mehmet Topal, Meireles (Salih), Holmen (Mehmet Topuz), Kuyt, Webo (Emre), Sow

Fenerbahçe; Kayserispor maçının ikinci yarısı haricinde, son aylarda rakipleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturamıyordu. Ersun Hoca'nın ileri üçlü üzerine yoğunlaşması, orta alandaki zaafiyetleri gözden kaçırmasına neden oluyor.

Haftalardır son dakikalarla güç bela kazanılan maçlar, herşeyin toz pembe gittiği görüntüsünü oluşturuyordu. Takım öyle ya da böyle galibiyeti içerde/dışarda çıkarabiliyordu. Ancak bu gidişattan ders çıkarmak sanırım kimsenin aklına gelmedi.

Ocak ayı transfer sezonu iyi bir fırsattı, değerlendirilemedi. Rakiplerle aramızdaki puan farkına güveniliyorsa, 3 puanlık sistemde ne puanlar kapatılabiliyor. Fenerbahçe bunu en iyi bilen takımdır. Bu takımın orta alanda yaratıcı bir oyuncuya ihtiyacı var. Cristian, Meireles gibi düz oyuncularla bu iş yürümez.

Takımda mücadele var, ancak organize atak geliştirmekte ciddi sıkıntılar var. Hatalı pas oranı çok yüksek. Kuyt ve Mehmet Topal'ın özellikle bu akşam yaptıkları basit hatalar, iyi giden maçın rakip lehine değişmesine neden oldu.

Bir de Ersun Yanal'ın anlamsız değişiklikleri. Emenike'nin sakatlığında Webo ile maça başladık. Webo sakatlandıktan sonra, Emre'nin oyuna girmesi, Fenerbahçe'nin orta alan zaafiyetine ilaç oldu. Kalabalık orta saha ile Eskişehir'in pas koridorlarını kapatan Fenerbahçe, galibiyete daha yakın görünüyordu.

Alves'in hatası ile geriye düşen takım, önemli pozisyonları gole çeviremese de Caner'in şutunda topa dokunan Kuyt skoru eşitledi. En önemlisi de haftalardır organize ataklar geliştiremeyen ve duran toplarla maçları kazanmayı alışkanlık haline getiren Fenerbahçe, bu akşam zorlu deplasmanda ciddi pozisyonlar geliştirdi.

Ta ki Ersun Yanal'ın, orta alanda en çok koşan, mücadele eden Holmen'i çıkarıp, Mehmet Topuz'u oyuna dahil edene kadar. O dakikaya kadar orta alan üstünlüğünü elinde bulunduran Fenerbahçe, oyun üstünlüğünü rakibe teslim etmeye başladı.

Ersun Yanal, sahada yürüyen Kuyt'ı, orta alanda Holmen kadar mücadele gücü olmayan Meireles ve Mehmet Topal'ı maç sonuna kadar izlemeyi tercih etti. Ayrıca bu kuru kalabalığın içinde, her maça onbirde başlaması gereken Salih'i de son on dakikada sahaya sürmesine ne demeli! Hani bu forma mücadele edenin hakkıydı. Holmen mücadele etmedi de yerine oyuna dahil olan Mehmet Topuz mu mücadele etti!

Forma adaleti olmayan Sayın Yanal; takımdaki gidişatın iyi olmadığı güç bela alınan maçlardan belliydi. Bu takımın takviyeye ihtiyacı var. Bu takımın; oyunu yönlendirecek, forvet hattına ara pası atabilecek, hızlı ve teknik bir oyuncuya ihtiyacı var.

Yaş ortalaması yüksek ama takım organizasyonu becerisi düşük Kuyt, Meireles, Cristian, Alves vs. gibi oyuncuların 2015'i yok.