Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '08

 
Kategori
Siyaset
 

Ertuğrul Günay ideolojisini sattı mı?

Ertuğrul Günay ideolojisini sattı mı?
 

“CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, "Kimse milletvekili olmak için ideolojisini satmadı" diye laf atınca Günay, "Hiç mi hoşgörüden nasibi olmayan bir gelenekten geliyorsunuz? Anlayamıyorum. 2002 yılında kurulmuş, sizin parlamento dışında kaldığınız bir seçimde yüzde 34 oy almış, 2007 yılında yedi düvele karşı yüzde 47 oy almış bir siyasi partiyi töhmet altında bırakmaya çalışıyorsunuz. Aynaya bakın bir kere, aynaya bakın. Halk düşmanlığıyla sosyal demokratlığı nasıl bağdaştırıyorsunuz?" dedi.( http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&Kategori=siyaset&ArticleID=523275&Date=02.05.2008&ver=82) “

Ertuğrul Günay ideolojisini sattı mı? Her şeyden önce ideoloji satılmaz, çünkü ideolojinin sahibi diye bir şey ideoloji ortaya çıktıktan sonra ortadan kalkar, sahibi olmayan bir şey satılmaz. Ama insan kendini satabilir. Bu satış mümkündür, yasalar önünde insan satışı yasak olsa da mecazi anlamda bu satış mümkündür ve Türk siyaseti her kesimden insanın kendini sattığını görmüştür. Bu satışlar kişileri tiksindirse de “değiştim” sihirli sözcüğü ile insanlar satışa kılıf buluveriyorlar. Ama dilimizdeki “kırk yıllık yani olur mu kani” meselini de unutuveriyorlar bir an için.

Ben kuluçka süresini doldurmadan ortaya çıkan değişimleri samimi bulmamışımdır. Belki bu değişimler mutasyon, değişenler mutant olarak adlandırılabilirler.

Değişene laf edenlerin ilerde mutasyona veya satışa maruz kalmayacaklarını kim garanti edebilir. Bugünkü mecliste de oldukça çok mutant vardır.

Değişmeye karşı olmak aptallıktır tabii ki insan değişecektir, ama bu değişim gerçekten bir mutant yaratıyorsa, yani tüm özelliklerini yitirmiş tamamen yeni özellik taşıyan bir canlı ortaya çıkıyorsa değişimin inandırıcılığı ortadan kalkar, satılmanın ağırlık kazanması mümkün hale gelir.

Ben Ertuğrul Günay ve benzeri tiplere hiç sıcak bakmadım, bakamıyorum. Muhalif olmak ile karşıt olmak sınırı geçildiğinde içimde kuşkular uyanır. Biri CHP yönetimine veya herhangi bir bağlı olduğun parti yönetimine karşı olmak tır, diğeri ise CHP ye yani partinin kendine karşı olmaktır. Ertuğrul Günay Baykal’a değil CHP’ye karşı hale gelmiştir, bu hiç hoş değildir, değişim inandırıcı değildir.

Bizler Erkan Mumcu’nun AKP’ye geçmesini kabullenemedik, CHP bu değişimi nasıl kabullenebilir ki? Erkan Mumcu 100 derecelik bir değişime uğramıştı, Ertruğrul Günay’ın değişimi tam 180 derece.

Ben burada CHP’lilerin kızgınlıklarını haklı buluyorum.

Yaptığının kötü bir şey olduğunu bilenlerin savunmalarını hiç dinlediniz veya okudunuz mu, mesela bir hayat kadınının, hırsızın, katilin, hikayelerinde hep hayatı, düzeni ve karşı tarafı suçlama vardır. Ben bu siyaset döneklerini onlara benzetirim, savunmaları benim için acımayla dinlediğim öyküler gibidir.

Değişmekle, dönekliği ayıracak zekadayız o nedenle sayın Günay fazla savunmaya geçmesin.

Değerli arkadaşlar yine bir son çalışma günündeyiz bir hafta daha bitti. Bu hafta size bir şiirimi armağan etmek istiyorum.

İMZA

yaşadığım hayata imzamı atarım
ben yaşadım
ben yaptım her şeyi
mesul tutmuyorum kimseyi

yenilgilerimin bahanesi yok
galibiyetlerimin ortağı
ben kırdım elimdeki bardağı
ben doldurmuştum bin hevesle

bir kişilik yer var hepimize
oturduğumuz koltuk bizim edindiğimiz
bizim her şey üzüldüğümüz, sevindiğimiz
bizim bu aşklar acı çektiğimiz

yaşadığım hayata imzamı atarım
ben yaşadım
ben yaptım her şeyi
mesul tutmuyorum kimseyi

OĞUZKAN BÖLÜKBAŞI

Ben bu sözleri söyleyebilecek cesaretteki insanlar istiyorum.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..