Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '08

 
Kategori
Ramazan Eğlenceleri
 

Eski Ramazanların Vazgeçilmezi 1: Direklerarası

Eski Ramazanların Vazgeçilmezi 1: Direklerarası
 

Eski İstanbul'luların en büyük eğlencesi: Direklerarası


Özellikle Ramazan günlerinde, Osmanlı'nın son dönemlerinde (1800’lü yılların sonları) , İstanbul şehri halkının tek eğlence ve vakit geçirme yeri var. Direklerarası !.. Pek tabiki daha sonra da cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul eğlence hayatında ikinci önemli merkez Beyoğlu oluyor. Bunun hikayesini anlatacağım. Ama önce eğlence kültürümüzde, özellikle Ramazan eğlencelerinde önemli bir yer edinmiş olan Direklerarası’ndan bir bahsedelim.

Bugün Ramazan deyince, her kuşaktan insanın aklına farklı şeyler gelir. Benim aklıma Ramazan ile ilgili çok güzel anılar, heyecanlı sahur ve iftar vakitleri, kalabalık bir şekilde, semt camilerinin tavaf edildiği teravih namazları, yetmişli yıllardan sonra tek kanallı televizyonlarda gösterilen Karagöz, Kanto ve meddah oyunları..Ama bugünün genç kuşağı için hiçbir şey ifade etmeyen, kültürümüze ve literatürmüze giren "Direklerarası" sözcüğü de, üç - dört kuşak öncenin İstanbullularında, çok sıcak duygular yaşatan bir yerin ve eğlence hayatının ismidir..

Yazılı belgelerde, Direklerarası, çoğu insanın katılmasa da, "İstanbul'da modern tiyatronun kuruluş ve gelişmesinde çok önemli bir yere sahiptir," diye belirtilir. Anlatılanlar ve tarihçilerin belgelemelerine göre de, bu doğrudur. Belirttiğimiz gibi, birkaç kuşak geriye gidersek, Direklerarası'nın bir "eğlence merkezi", özellikle de Ramazan eğlencelerinin merkezi olduğunu görürüz.

Evet, fazla değil, yalnızca 100 yıl öncesinde dahi, İstanbullular, en çok Ramazan'da eğlenirlerdi. Teravih namazından sonra, insanlar ellerinde fenerlerle, güle, eğlene, Ramazan'ın ibadetlerini yerine getirmiş olmanın iç rahatlığıyla, Direklerarası'nda eğlenmeye gidiyorlar."

Direklerarası, bundan yaklaşık 150-200 yıl öncesinde bugünkü Şehzadebaşı mahalinde, özellikle Ramazan aylarında Haıkl eğlendirmek amacıyla, adından da anlaşılabileceği gibi boş alanlara dikilen direklere gerilen çadırların ortasında yapılan eğlencelere verilen ad. Adı buradan geliyor. Özellikle bu çadırlarda, önceleri yalnızca, önemli kişilere ve devletin önemli şahsiyetlerine eğlenceler düzenlenirmiş. Daha sonra, vatandaşlarda bu eğlencelere katılmaya ve izlemeye başlamışlar. daha çok halk tipi, ailece gidilebilen, özellikle ramazan eğlenceleriyle zamanında çok popüler olmuş bir yer.

İstanbul halkının eğlenmesi, hoşça vakit geçirmesi için, Saraçhane, Vezneciler, Şehzadebaşı civarını kapsayan bölge tiyatroları, musiki fasılları, meddah, Karagöz oyunları, sinemalarıyla orta sınıfın gözde eğlence mekânı olmuş. Bu zamanlar halk için Ramazan ayı direkler arası eğlenceleri demektir. Direklerarsı eğlenceleri, eski İstanbul'un eğlence hayatının kaynaştığı en canlı ve hareketli yer olmuş, Meddah, hokkabaz, kanto, tüluat tiyatrosu, göz boyamacılar (sihirbazlar), halka oynatıcılar, Karagöz, cambazlar, ateş yutan adamlar, dev adamlar, ve musiki fasılları demektir.

Ramazan günlerinde, erkeklerin teravih namazından sonra, çoluk çocuk soluğu direklerarasında almaları, bu eğlenceleri ne kadar fazla önemsediklerini gösteriyor. İlk zamanlar, musiki fasılları ve belki de yalnızca yabancı sanatcıların sundukları Kanto gösterileri varken, Onsekizinci yılın sonlarına doğru tiyatro gösterileri daha ağırlık kazanmış. Özellikle Türk tuluat sanatı bu yıllarda ortaya çıkmış ve gelişmiştir.

Önceleri yalnızca Şehzadebaşı ve ahalinde kurulmuş olan ve adı Direklerarası olan eğlence yerleri, yalnızca Müsluman halka hizmet vermiş, zamanla Beyoğlu’na kayan eğlence yerleri ise daha çok gayrimüslimlerin mekânı haline gelmiş. Müşterileri daha zengin ya da daha 'günahkâr' olabiliyor. Tipik bir Müslüman Osmanlı ailesi için gidilmemesi gereken ya da sessizce gidilip bakılan bölgelerden biri haline gelmiş. İstanbul eğlencelerinin Batılı anlamda sahne sanatlarıyla buluşmasında gezgin İtalyan tiyatrolarının oldukça etkisi var. Bugün kullandığımız tiyatro ve müzik terimlerinin çoğu İtalyancadan geliyor. Mesela dilimize Kanto olarak giren müzikli dans gösterisi, İtalyancada 'Cantare' şarkı söylemek anlamındadır.

Direklerarasında, en büyük eğlence, tiyatro idi. Önceleri, direkler arasına gerilen çadırlar içinde yapılan tiyatrolar, İstanbul’a gelen ve semtteki kahvehaneleri kiralayan kumpanyacılar sayesinde, İstanbul halkı tiyatroyu çok sevmiş. Küçük küçük salonlar, kırahathanelerden bozma tiyatrolar “Hayalhanei Osmani”, “Eğlencehane-i Osmani “ gibi isimlerle hizmet veren tiyatrolarda, "Tuluat" denilen tiyatro tarzı gelişti ve o yıllar, “Kavuklu Hamdi”, “Abdürrezzak”, “Küçük İsmail”, “Şevki ve Kel Hasan” gibi isimler bu mekanlarda ölümsüzleşti.


Şehzadebaşı semtinde, 1880'lerden sonra Direklerarası'nda, çeşitli tiyatro binaları yaptırıldı. Artık Ramazanlarda ve diğer günlerde tiyatrolar bu binalarda yapılıyordu. Tiyatrolarda yerler dolunca, açıkta kalan halk, diğer eğlence mekanlarına koşardı. Diğer eğlence yerlerinde geleneksel Karagöz'den kukla gösterisine, hokkabazdan pehlivan güreşine, halka çeviricilerden, ateş yutan adamlara kadar, bir çok seçenek bulunmasına rağmen, hiçbir şey, tiyatro kumpanyalarının "kantocu kızlar"ı kadar etkileyici olamazdı!

Direklerarası, 1950’lere kadar İstanbul halkına hizmet verdi. Zamanla, Direklerarası ve Şehzadebaşı'nın İstanbul'un önemli bir kültür ve sanat merkezi olmaktan çıkması, 1930'lardan sonra hızlanan bir sürece dayanır. Bu yıllarda, İstanbul'un sanat ve kültür etkinlikleri hızla Beyoğlu'na kaymaya başlar.
Önceleri, Beyoğlu eğlence yerleri yalnız gayrimüslimlere hizmet veriyorken, zamanla Müslümanları da kabul etmeye başladılar. Menderes iktidarda olduğu 1958 yılının Ramazan’a denk gelen günlerinde, İstanbul'da, "istimlak günleri" yaşanır. Büyük bulvarlar açılır, büyük meydanlar yapılır. Bu arada, bir neslin en büyük eğlence mekanı olan Direklerarası tarihin tozlu sayfalarında kaybolur.

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..