ET siberuzaya girer mi?

Bence hayır. Girmek istemesi de, girebilmesi de bana % 50’den az olasılıklı görünüyor.

Oysa William Gibson, ‘Sprawl Üçlemesi’nden tersini düşünür: Orada bir ET (Dünyadışı Zeka) vardır ve yalnızca siberuzaya çok yüksek hızda girebilenlerle ve yazılım ölümsüz durumuna yükseltgenmişlerle etkileşir. Ancak belirli bir mesaj verip vermediği belirsiz kalır.

Bence neden ET’ler siberuzaya girmek istemez ve/ya giremeyebilir?

Öncelikle zeka ve negatif olarak insan türü, kendi türünden başka örneklerle pek iletişimde değildir. Öyle olduğu sanılır ve/ya varsayılır ama bu durum gerçekte geçersizdir.

İnsanların birbirleriyle iletişimsizliğini sosyal psikoloji ve/ya altkültür gibi sorunlara indirgeyecek değilim. Sorun, henüz ortada ortak uzlaşılmış bir dil olmamasındadır. (Limit tümel sayılan öte-diller olan mantık ve matematik, ‘çok şeyi henüz ifade edemezlik’ evrimsel aşamasında, ileride belki bunu becerirler.)

İnsanlar birbirleriyle iletişimsizken, bunu algılayan bir ET’nin insanlarla iletiişme girmek istemesi için pek neden kalmaz. Sonuçta, insan olarak bizler de, bizimle konuşmak istemeyenle genelde konuşmayız.

Peti, ET neden siberuzaya giremez?

Çünkü siberuzayda da şimdilik ışık hızı limiti var. En yakın yıldız 4 ışık yılı ötede olduğuna göre, orayla kurulacak iletişim, ‘çok yavaş işleyen paketler gönderme’ biçiminde sürebilirdi.

Asıl meta-neden ise şu: Negatif ve tersine diyalektik, bize farklılıkların illa ki birbirleriyle etkileşmediğini modelliyor.

Buna benzer örnek elimizde var: 2. Sanayileşme’nin 9 öncü altkültürünün hepsi de bir diğeriyle etkileşiyor durumda değil. (9 öncü altkültürü, özgün birer ‘negatif entropili kültürel olgu’ olarak kabul ediyoruz.

Bu durumda, en azından başlangıç için, bir ET’nin insandan ve siberuzaydan şimdilik uzak duracağını rahatça söyleyebiliriz. (Ayrıca bu, onun yararına olur, ayrı konu.)