Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Eteğinin içine parfüm sıkan kadın

Eteğinin içine parfüm sıkan kadın
 

Hep böyle böyle kandırdınız bizi. Mis kokulu kadın, deli eder adamı...


Uyanıktır o, biraz da düzenbaz… Eteğinin içine parfüm sıkar ki, yürüdükçe rüzgarı peşinden ayrılmasın. Cinselliğin en etkin unsururlarından biri olan güzel  koku, o hareket ettikçe işini kolaylaştırsın.

Böyle bir kadın, tabii ki sadece mis gibi kokmakla yetinmez. Dişiliğini, kimliğini, kişisel cazibesini, kadınsı çekiciliğini çalışılmış bir doğallık görüntüsüyle taçlandırır. Asla şansa bırakmaz işini. Daima hedefi on ikiden vurmaya niyetlidir.

Hesapçıdır. Hafiften matematikçi… Her davranışı, başka bir çalışmanın ürünü… En çok başarısızlığı hazmedemez. Güç odaklıdır. Kontrol meraklısı… Kusursuzluğa olan zaafı, en çok da kendini yaralar.

Kaç kadın eteğinin içine parfüm sıkmayı akıl eder ki? Hangi hatun böylesine ince düşünür? Kaçı bu kadar detaycıdır? Tamam, kadınların çoğu, ayrıntı delisidir; kabul ediyorum bunu. Ama eteğinin içine bile parfüm sıkmak; acık da delilik işaretidir ve ne yazık ki, narsistlik başlangıcı…

Sakın bana, “Bi eteğin içinden geldiğin yere bak!“ diye söylenmeyin. Davranışlarımız, psikolojimiz, bazen tek bir hareketle tüm benliğimizi açık eder. Bir anlık bir tereddüt, bazen upuzun yılları, bazen koca bir yaşamı zehir eder kişiye.

İsterseniz kaldığımız yerden devam edelim konuya.

Eteğinin içine parfüm sıkan kadın, erotizm odaklıdır. Her fırsatta seksapalitesini abartır. Dekolte kıyafetlere, abartılı hareketlere, şuh kahkahalara abandıkça abanır. Ve doğrusu, kendine de çok güvenir. Sarsılmaz bir egoyla desteklediği kadınlığı, arzuladığı tüm zirvelere tırmanışını sağlar.

Güç ve kariyer delisidir. Her zaman en son noktaya, en ileri hedefe konsantre eder kendini. Çoğunlukla da istediğini alır; kibri ve kendini beğenmişliği elini, ayağını dolaştırmadığı sürece.

Bi bakıma, “plaza kadını“ da derler ona. En pahalı markaları giyip, en lüks restaurantlara takılır. Gezmenin, gecesini de gündüzünü de iyi bilir. Bir kusuru var ama. Bunca güçlü bi abla, erkekleri ya kaçırır yanından ya korkutur kendinden. “Ne var canım bunda?,” mı dedin? O yolun sonu, koca bir yalnızlıktır güzelim. Allah insanı boşuna mı çift yarattı? Soyunun devamı için, en az iki kişnin sevişmesi gerekir!

Geldik zurnanın son deliğineee!.. Parası, pulu, şanı, şöhreti yerli yerindedir ama; daima tek başınalığı oynar, her zaman tek tabancadır; eteğinin içine parfüm sıkan kadın. Ve küçük numaraları, onu belirlediği hedeflere ulaştırırsa da çoğu kez, kendine yabancıdır artık. Gerçekte ne istediğini de unutur.

Güçlüdür güçlü olmasına ama… O artık yalnız bir kadın... Derdine kimselerin çare olamadığı…

 

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

                                                                                                      

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..