Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ev Faresi

Ev Faresi
 

http://tr.wikipedia.org/wiki/Fare_(hayvan)


Bu hafta bir ev faresi yakaladım. Nasıl diye sormayın, tamamen tesadüfen, üstelik çaldıkları ile birlikte. Fare görmüş çoğu kadın gibi çığlık atmadım ama elim ayağım boşaldı, şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. Bir taraftan farenin anlattığı yalanı dinlerken, bir taraftan hala emin olamadığım için evdeki malzemeleri kontrol ediyordum.

Geçen yıl ev işlerine yardım etmek amaçlı gelen teyzemiz bizi zorunlu olduğu için bırakınca, bir süre pazar günleri temizlik işini ailece yapmaya başlamıştık. Fakat sadece pazarları bir aradayız ve bu iş bayağı bir zaman aldığından, evden birini bulmam konusunda istekler artmaya başladı.

Mart ayında yaptığım veli toplantısında, velilerimden bana birini bulmalarını rica ettim, zira o çevrede bu tür işlerde çalışan kadınların olduğunu biliyordum. Bir velim ben gelirim dedi. 4 yıllık velim, durumlarının çok kötü olduğunu, eşinin çalışmadığını biliyorum. Hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen kabul ettim, zaten her yıl elimden geldiği kadar yardım ediyordum, bari çalışarak para kazanır, benim de yardım etmem daha kolaylaşır diye düşündüm. Aksi halde bir veli ile bu türlü bir ilişkiye girmek gibi bir niyetim yoktu. Bana yakın olması beklenti içine girmesine neden olur, bu beklentiyi de ben gerçekleştirmediğim için sorun çıkar diye düşünmüştüm.

Her neyse, mart ayında bir de cumartesileri okula kursa başlayınca her hafta temizlik işlerine almaya başladım. Sabah geliyor, ben öğlen bırakıp gidiyorum. O işini bitirince kapıyı çekip çıkıyor. Hem velim, hem tanıyorum ya aklıma bir şey gelmiyor, sonsuz güveniyorum…

Pazartesi kışlık evimin temizliği için sabah okula geldi, anahtarı aldı ve gitti. Öğlen okuldan çıkınca ben de eve gittim, hem biraz yardım edeyim, hem de işi bitince ona hazırladığım erzak paketi ile birlikte evine bırakayım diye düşünüyorum, bu arada anahtarı da almam lazım tabii, çünkü henüz yazlıktan taşınmamışız. Neyse eve gittim, hanım oruçlu, ben mutfak dolaplarını, buzdolabını vs. sildim, yazlıktan getirdiğim poşetleri boşaltıyorum. Hanımın daha önce hazırlayıp vestiyere bıraktığı poşeti de kendi poşetim diye boşaltıverdim...

İçinden bir kavanoz deterjan, bir kavanoz yumuşatıcı, bulaşık makinesi tablet deterjanları, sabun, tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, gece lambası, sivrisinek tabletleri ve bir kulplu cam bardak çıktı. O an yanlış poşet boşalttığımı anladım tabii de bunlar ne? Uzun süredir de evde olmadığım için markaları hatırlamıyorum ama gidip kontrol ettim, hepsi benim evde kullandığım markalar. Bu arada hanım bana bir sürü yalan söylüyor.

Salak olmadığımı kesin bir dille söyleyince sustu. Yıllardır yaptığım iyiliklerin karşılığı buymuş. İlk defa yaptım dese de asla inanmadım, çünkü evde kaybolan mutfak eşyaları vardı. Bana daha önce kırıldığını söylemişti ama kırık parçaları görmemiştim, aramamıştım. O anda ne diyeceğini bilemiyor insan. İşini bitirmesini, parasını vereceğimi, ama bir daha gelmemesini söyledim.

Bir yandan çocukları için üzülürken, bir yandan bindiği dalı kesen bu kadın için ne yapabilirim diye düşündüm. Ona bir başka evde sakın yapma dedim, herkes ben değil polise haber verebilirler. O günden beri aklıma geldikçe daha neleri çaldı diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çünkü hiçbir zaman onu eli boş göndermemiştim. Üstüne bir de o alıyormuş.

Nankörlük bu olsa gerek, yine de ona acıyorum, kızgın değilim. Ben biraz babam gibiyim sanırım, herkese kolayca inanıyor, güveniyorum. Güvenin karşılığı bu olmamalı…

 
Toplam blog
: 111
: 5210
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

1997 yılında öğretmenliğe başlamış bir mühendisim. Bir oğlum var. Çocukları ve yaşamı seviyorum. ..