Ev sineması 1 (Home Cinema 1)

Evde sinema seyretmek her ne kadar gerçek bir sinema ortamında seyredilenle örtüşmese de, insanların bu konuda kendilerini kandırdıkları bir konu. Hayır, hiç de değil diyenler çıkacaktır. Doğrudur saygı duyarım, evde sinema seyretmek gerçek bir sinema ortamını yalıtımıyla ses düzeneğiyle perdesiyle koltuğuyla karanlık ortamıyla her şeyini evinize taşıyabiliyorsanız mümkündür. Bunu başarabilmek inanın hiçte kolay bir şey değil. Peki satılan yüzlerce home cinema receiver, dvd, blue ray, perde projeksiyon, hoparlör takımları evde ne işe yarıyor. Evde sinema seyrederek tatmin olmak ancak simulasyon araç kullanmaya benziyor aslında. Simulasyon ne kadar mükemmel olursa olsun size gerçek bir arabanın koltuğunda oturduğunuz ve ayağınızı gaz pedalına dokundurduğunuzda alacağınız hazzı ve heyecanı vermeyecektir. Bir kere psikolojik olarak insanın kendini o ortamda hissetmesi mümkün görünmüyor. 

Pekala bu ev sineması çılgınlığı nereye gidiyor. İnsanlar ev sineması teknolojisinden nereye kadar yararlanabilecek. Öncelikle bir ev sinemasının olmazsa olmazlarına değinmek istiyorum. Home Cinema Receiver Amplifier minumum 5+1, DVD ya da Blue Ray Player, Amfinizin çıkışlarına uygun adet ve kapasitede hoparlör takımı, size göre uygun gelebilecek büyüklükte TV (Tüplü TV, Projeksiyon -LCD TV-Plazma TV gibi) sahibi olmanız şart. İş bunlara sahip olmakla bitiyor sanmayın. Eğer ciddi anlamda bir seyir ve eğlence istiyorsanız kablolama sistemi kabinlerin yerleşimi amfinizin teknik olarak kurulumu ses seviyelerinin yapılması gibi uygulamaların gerçekleştirimesi gerekiyor. 

Ben gittim bir mağazadan hoparlör kabinleri dahil bütünleşik bir cihaz aldım getirdim eve taktım çalıştırdımcılardansanız ki çoğunluk böyle ev sineması kullanıyor sizin için detaylarla ilgilenmek çok can sıkıcı olacaktır. Bu tarz düşünmeyip benim ev sinema sistemim orta sınıf bir sistem olsun diyorsanız yukarıda bahsettiğim olmazsa olmazlar için cebinizden en az 8000 ile 10000 lira çıkmasını göze almanız anlamına geliyor. 

Ev sineması olayı aslında sinemanın çöküşe başladığı, sinemaya olan ilginin azalmaya başladığı yıllarda Hollwood sinemasının bir kontratak hareketinden bir başka şey değil. İnsanları sinemaya nasıl etsek ne yapsakta tekrar çeksek çalışmaları ev sineması adında yepyeni bir pazar oluşturdu. Özellikle Amerikan sineması, görüntünün yanında insanları koltuğuna çivileyecek insanı kuşatan bir ses sistemini sinemalara uygulatmaya mecbur etmesiyle başlayan görüntünün yanında insanı olayın içindeymişcesine hissettiren seslendirmelerle süslenmiş yapımlar üreterek bu çılgınlığa zemin hazırladı. Şimdilerde bu çılgınlığa sıradan halkı da dahil ederek evine odasına kadar girmeyi başardı. Artık dibi sonu olmayacak bu markette asıl kimlerin cebi dolduğu bilinmez ama tüketen toplumun ev sineması tüketimi çılgınlığı vazgeçemiyeceğimiz bir tiryakilik olma yoluda hızla hemde yıldırım hızıyla ilerliyor. devam edecek.. 

Emin ORTA