- Kategori
- Deneme
Evcilik oyunu
Küçüktüm ya da “ eşek kadar kızdım” kimilerine göre. Bilemiyorum hangisi geçerli. Şu an tek bildiğim ve gözlerimin önündeki görüntü şöyle:
“ Şebnem ve serisi şeklindeki kes- giydir kitapçıklarım önümde ve ben onları tek tek çıkartıp kağıttan kahramanlarıma giydirip çıkartıyorum. Aslında “ Şebnem “ de bendim tabii. Her türlü kılığa girip çıkıyordum Şebnem sayesinde.Kah çiftçi oluyordum, kah kayak yapıyordum, kah… diye diye sürüp gidiyordu bu içsel serüven.
İşin güzel yanı da hiç yoksul, çirkin, kaba ya da herhangi bir olumsuzluk içine düşmem, yaşamam olanaksızdı. Anlayacağınız tam bir düş dünyası. Ne güzel!”
Hep o düş dünyasında kalabilseydim keşke. Gerçekler hep canımı yaktı, bugün de yakıyor.
Bir ilişki yaşadım ve bitti. Çünkü hayatıma giren erkeği de tıpkı Şebnem ve erkek arkadaşını giydirip çıkardığım gibi, bir kalıba sokmaya çalıştığımı gördüm. Üstelik bunu karşı tarafın da aşırı istekliliğine tanık olarak yaptım.
İşte, o evcilik oyunlarında oynadığımız geleneksel kadın- erkek rolleri gerçek yaşamda da kan buldu, can buldu.
Peki, ben artık bunları yapmak istiyor muyum? Hayır.
Bu “ Hayır “ lar o kadar çok ki… Belki de aşılmayacak duvarlar örüyorum düşlerimle arama. Fakatyalnızca bugün için yapabildiğimin en iyisi bu. Gündemde olan referanduma da bir gönderme olacak ama olsun. İnşallah bu “ Hayır”larım “ Hayırlara” vesile olsun. Her şey hayrıma ve hayrımıza olsun. Teşekkürler!