Evindeki eşya senden daha fazla yer kaplıyorsa oturduğun yer ev değil depodur

Eskiden olsa eşyalarla dolu ev makbuldü ama artık bu konudaki anlayış değişti. Yani akıl doğruyu buldu. O zamanlar ev gösteriş aracıydı “evindeki eşyaları gördün mü?” İnsanlar bunun yanlış olduğunu anladılar. Evindeki eşyalarla övünmek görgüsüzlük oldu. Buzdolapları, çamaşır makineleri, koltuk takımı, sehpa, televizyon, halı, kilim… Burası ev mi yoksa beyaz eşya ya da mobilya mağazası mı? Adım atacak yer yok, her taraf eşya; yoksa depo mu? Baktılar ki evinin eşyasıyla övünenlere millet gülüyor. Eşyadan oturmaya yer yok. Buzdolabının kapağı ağzınıza açılıyor.

En önemlisi insanlar bu depo gibi eşya dolu evlere sığmamaya başladılar. Önce duvarları kaplayan bilmem kaç kapılı vitrinler gereksiz görülüp atıldı. Eşek ölüsü eski halılar kilimler sırf gösteriş içindi, ya da sıcak tutsun diye. Soba/doğalgaz gelince, yerler de laminat parke olunca halı kilim de dışarı. Bilgi ve kültür değişimine paralel İnsanlardaki bu akıllanma sonucu televizyon bile yer işgal ediyor diye duvarlara çakılmaya başlandı.

Tabii ki buna direnenler de vardı ve hala var. Hala bi karı koca 100 metre daireye sığmayan insanlar var. Yani gereksiz bir sürü abuk subuk eşyadan temizlenen ferah geniş evler daha mı kötü oldu. Eskiden ışıklar kararsa nereye çarpacağız diye korkuyorduk. Şimdi evi geniş olanlar çift kale maç yapıyor. Duvardan duvara 6 kapılı 9 metre gardrop sahi ne işimize yarıyordu.

Evlerimiz daha yeni yeni eve benzedi. Küçük de olsa içi eşya dolu olmadığı için yine de ferah. Önceden nefes alamıyorduk. Mobilya sektörünün batmasına üzüldüm ama ne yapalım her şeyin bir devri var.

Peki, evlerimizde hiç mi eşya olmasın. Evet, en azından görünürde olmasın. Duvara göm, mutfak tezgâhının altına, yere sok ne yaparsan yap. Yerlerde halı kilim çok çirkin duruyor. Halıların kalite görünüşleri bile durumu kurtarmıyor.

Öncelikle mutlaka gerekli eşyalarımız ama oda salon gibi yaşam bölümlerinde mümkünse hiç eşya olmayacak. Hoşumuza giden akvaryum, çiçek, heykel, duvarlara tablo falan olabilir. Ev deyince önceden eşya anlaşılıyordu. Bir eve girince doğrudan eşyalara bakıyorduk. Şimdi evlerimizde eşya yok, daha mı çirkin? Ev deyince eşyayı unutacaksınız; çünkü orası ev, depo değil.