Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '16

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlenmek, evlenebilmek, evliliği yürütebilmek...

Evlenmek, evlenebilmek, evliliği yürütebilmek...
 

Bugün evleneli 6 ay 29 gün oldu…

Gün su gibi aktı geçti misali. Ki, evliliği rafa kaldırmışken, bütün çeyizlerimi dağıtmışken pat diye evleniverdim iyi mi…

Nasip diye çok güçlü bir olgu var. Ve senin asla hayale demeyeceğin bir şeyi kapının önüne koyuveriyor.

Hayatı boyunca Ordu’dan hariç hiçbir memleketliyle konuşmamış, flört etmemiş, evliliği düşünmeyi bırak, sevgili olmamış biri olarak pat diye amansız 63 gün içinde Urfalı arkadaşım, sevgilim nihayetinde nişanlım ve eşim olan adamla evlendim.

Mutluyum… kendimi yokladığımda bana evliliği sorsalar bu yaşımda denge derim. Kimseyi değiştirmeye çalışmadan kabullenmek derim, bazen kendinden vazgeçiş derim. Olmazsa olmazlarından taviz derim ben. Keyif almaya bakmak derim. Aman aman mükemmeliyetçilikten kurtulmak, karşındaki insanın değerlerine de saygı duymak derim…

Şimdiki aşklar fasa fiso diyenlere de açıkçası katılmadığımı söylemek isterim.

Emek vermeyince ekmeğin olmayacağını, emek olmayınca da evliliğin olmayacağını anlamak derim…

Ahkam kesmek değil amacım elbet, sonradan görme evlenen benim gibi birinin bunları  yazması…

Ciddi ciddi evliliğimde yakaladığım nüansları paylaşmaktır düşüncem…

Ki, herkes evlenmeli…herkesin bir yuvası olmalı… kendi evlilik hikayemi keşke 10 yıl önce diye başlayarak yazmak istemem açıkçası. Bugünmüş, bu adammış, diyerek başlamalı insan…

Herşeyin  artısını istemek yerine eksilerini de görüp, boşluğu tamamlayacak adımları atmaktır…

Gözü yummaktır, kanaat etmektir. Dört dörtlük diye bir şey yok hayatta. Dört dörtlük maddi anlamda yakalarsan o senin şansınadır. Ama dört dörtlük bir insan aramak saçmalık, kendini paralamaktır. Boşu boşuna umut etmek, attığın oltanın her defasında beklediğin balığa gelmeyeceğini bilmektir diye düşünüyorum… bir gözün görmüyor, bir kulağın duymuyor ve en önemlisi de süngeri kullanıyorum ki, gelecek günümüz güzel olsun… silip atıyorum, kötü kırıntıları…

Bilmiyorum belki de kendi kendime yetebildiğim, her zaman elimdekilerle hayata nasıl keyif katabilirim düşüncesinde olduğum içindir bu düşüncelerim…

Dünya malına karşı meyilli olmadığımı anladığım an mutlu olduğumu gördüm ben…

Yine kendimden bir örnek kalsın isterim ardımdakilere… mağaza mağaza gezip bir tür harika bir ev düzmedim… eşyam eski, biri birine uyum olmayan eşyaların ahengi evimde devam ediyor… eski halıma basıyorum, eski tenceremde eşim yemek yapmaya devam ediyor…

Evlenmeden önce aldığım su bardağında içiyoruz suyumuzu…

Hayır, günlerce mobilya mağazalarında dolaşıp, bir uygun vazo aramadık eşimle…

Birkaç gün veya bir ay aynı masada ayrı servisler açtığım yemek yemelerimizde, bir gün eşim makarna yaptı, harika bir makarnaydı ve yine aynı harika aşçılığına kurban olurum…

Evet, birgün makarnayı bir tabağa koydu, iki çatal koydu masaya ve bir bardak…

Bazen aynı şeyi tekrarlarız…

Bilmem ki anlatabildim mi evliliği şimdilik…

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..