Evrim

Roman türü kitapları okumak insanın hayal gücünü geliştirmesine yardımcı olabilir elbette ama insan hayatının deneyimler sonucu toplamının karşılığı olduğu gerçeğinden yola çıkılarak önce kendini iyi tanıması ve varoluş nedenini sorgulaması için de evrenin varoluş sürecini merak etmesi gerekir diye düşünüyorum.

Bu nedenle roman türü kitaplar yerine bilimsel verilere dayalı kitapların okunması daha çok tercih edilmeli. Beş milyar yıl öncesi henüz bilinemeyen evrenin ne şekilde meydana geldiği, ilk canlı hangi evrim sonucu oluştuğunu, doğanın hayvanların ve ilk insanın kaç milyar yıl önce hangi evrimler sonucu ortaya çıktığı merak edilmeli ve insanın varoluş nedenlerini kendi içinde sorgulamalı.

Dünyanın ve canlı cansız varlıkların oluşumu tıpkı elektrik kablosunun içinde gözle görülemeyen bir enerji misali bilinmez bir enerjinin fiziksel kuramlar içinde meydana geldiği mi yoksa bütün din inançlarında olduğu gibi Allah Tanrı Rab gücünün oluşturmuş olduğu ve önceden belirlenmiş olan kurallar doğrultusunda evren içinde varlığımızı sürdürüyoruz?

İlk Sümerler döneminde ortaya çıkmış olan din, daha öncesinde demek ki dinsiz yaşam sürdürülüyormuş, o çağlarda ilkel koşullar nedeniyle kural tanımaz toplulukların birbirlerine saygı duymaları için filozofik düşünceye sahip kişi veya kişiler tarafından ateş ay güneş deniz güçlerini tanrı kabül edilerek kendi doğru  kurallarını koyarak yaşamlarını sürdürüyorlardı.

Saygı duymak veya duymamak aslında insanın davranışlarından ortaya çıkan bir ahlak kuramı olduğuna göre demek ki Sümerler döneminde ahlak kurallarını din felsefesiyle yürütülmesi uygun görülüyordu o çağda. Yani ahlak din ile ilintili hiç değildir. Tamamen insanın iç dünyası ile ilişkilere bağlı kendiliğinden oluşan bir durumdur.

Demem şu ki, bilimsel kitaplar tercih edilerek okunmalı, okundukça insan önce kendisini daha iyi tanıyarak iyi ve kötü insanları daha iyi ayırt ederek kötülerin neden kötü davranışlarda bulunduklarını ve kötü davranışlardan neden kurtulamadıklarını ve de kötüler arasına nasıl mesafe koyacaklarını öğrenirler.

Bilimsel kitaplar insanı insan yapar, duygu ile mantık paralel geliştirir, asla kötülük yapmaz dediğimiz kişilerin de kötülük yapabileceğine inandırır ve kimseye güvenilmemesini öğretir. Bilimsel kitaplar en önemlisi insanın kin ve nefret duygularının insanın en önemli düşmanı olduğunu da öğretir.