Facebook çöktü!

Facebook çökmüş!..

Her nedense bir türlü Facebook’a ulaşılamıyor!

Şimdi içinizden böyle bir ortamda Facebook’un zamanı mı diye geçirenleriniz olabilir. Evet, tam zamanı! Yazılan yazının okunması için; ya magazinsel, Hadise’nin Düm teke’sini, ya da Bülent Ersoy’un Başbakandan Vip isteğini, olmadı Facebook gibi konulara değineceksin.

Ülkenin siyasi gündemine oturan ve asker ile iktidar arasındaki iktidar savaşında, balyoz kimin kafasına iniyor(!) hiç önemli değil.

Ülkenin yüzde 60’nın açlık sınırında yaşamasının, işsizliğin artmaya devam etmesinin, işlerini kaybetmemek için 80 günden beri Ankara’nın ayazında eylem yapan Tekel İşçilerine verilen sürenin dolmasının hiçbir önemi yok. Yeter ki Facebook nasıl çöktü onu anlatmak gerek.

Gelin sizinle Tekel İşçilerinin 4/C ile ilgili Danıştay’a açtıkları davayı tartışalım.

Tekel işçilerine tanınan bir aylık geçiş süresi Danıştay tarafından iptal edildi!

Bunun anlamı? “Cop” a erteleme “Dozer Darbe Planı” na davetiye olur mu?(Çadırları yıkmak için!)

Olabilir! İktidarın her yaptığını destekleyen, eski solcu, yeni liberaller, halkın parasını boş(!) yere harcatmamak için iktidarı destekleyen yazılarına ara vermeden devam ederler. Tabi onların yazdıkları köşe yazıları iktidarın istediği tarz yazılar!

Evet, Danıştay Tekel işçileri adına yapılan itiraz başvurusunu kabul etti. Bu durum Tekel işçilerini bekleyen coplu müdahaleyi de ertelemiş oldu. Hükümet, Ankara’daki çadırlarda eylem yapan Tekel işçilerine bu eyleme son vermeleri, vermemeleri durumunda gerekli müdahalenin yapılacağını açıklamıştı. Müdahalenin ne olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil!

Verilen süre sonunda 4/C’ye geçmeyen işçilerin eylem alanını boşaltmaları istenecek. Boşaltmayanlara polis müdahale edecek.

Şöyle hafızalarımızı bir yoklayalım. Polisin Tekel işçilerine yönelik müdahalesinden aklımızda kalanlar; “Suya girmiş işçinin üzerine tazyikli su ve biber gazı sıkma, copla dövme, tehdit” görüntüleri idi. Bildiğiniz gibi bu müdahaleden CHP milletvekilleri bile nasiplerini almıştı.

Danıştay’ın kararı bu müdahaleyi şimdilik erteletti. Karda, kışta, derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veren işçiler hiç olmazsa coptan kurtuldu(!) Hükümet Tekel meselesinde, işçilerin direncini kıramıyor. Destek artarak devam ediyor. Şimdi yapılanların hukuka aykırı olduğu da tescillenmeye başlandı. İşçiler çile çekiyor ama kazanmaya devam ediyor.

“Zafer Direnen emekçinin Olacak” sloganı adım, adım gerçeğe dönüşüyor.

Bunun üzerine yeni bir darbe planı iddiası gelir mi?

Adı “Dozer” mi olur, “Buldozer” mi?

İşçilerin direnişini kırmaya çalışan iktidar, 3.200 kişiyi 4/C’ye geçirerek bir anlamda başarılı oldu. Ancak bu sayı işçilerin beşte biri!

Facebook nasıl çöktü?

Son bir olayı daha aktarıp, ondan sonra Facebook’un nasıl çöktüğünü anlatmaya çalışacağım.

Evet, yaklaşık bir yıldır üretime ara veren Avrupa´nın en büyük iplik fabrikası Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği Yönetimi Kurulu fabrikayı tasfiye kararı aldı. Bu şu demek oluyor. Orada çalışan 600 kişinin daha işsiz kaldığı… İşte yeni 4/C adayları! Gerçi Tariş Başkanı M. Beliğ Abazdar, işçilere teminat vererek, hak ettikleri kıdem tazminatlarını(!) alacaklarını açıklasa da, işsiz kalmanın ne demek olduğunu bilmeyen bu tip yöneticiler, yaptıklarının işçi babalığı olduğunu bile savunabilirler. Tıpkı iktidarın uygulamaya koyduğu 4/C’nin işçilere verilmiş bir hak gibi gösterilmesinde olduğu gibi…

Gelelim Facebook’un nasıl çöktüğüne; nasıl çöktüğü önemli değil! Niye çöktüğü önemli! Her halde kullanıcısı çok da ondan çökmüştür! Aslında Facebook’un çökmesinin, Bülent Ersoy’un Vip geçiş hakkı istemesinin, Deniz Seki’nin uyuşturucudan içeri girince hidayete erip namaz kılmaya başlamasının veya Tarkan’ın dürüstçe(!) Kokain kullandığını itiraf etmesinin ülke gerçeğini değiştiremeyeceğinin bilinmesinde fayda var.

Dış basına göre ülke çok tehlikeli bir virajda! Bölünmenin eşiğinde! Oysa bu ülkenin kurtulması ve kurulmasında görev alan milyonlarca insan, bir gün ülkenin bu hale geleceğini bilselerdi, hayatlarını bu ülkenin kurtarılması için verirler miydi?