Fantastik bir aşk hikayesi (zaman yolcusunun karısı)

Zamanda yolculuk mümkün olsaydı nasıl olurdu? bunu herkes en azından bir kere düşünmüştür herhalde. Gerçekten de insanları bu kadar cezbeden çok az olağanüstü nitelik vardır (uçabilmek hatta görünmez olabilmek bile çok basit kalıyor). Geleceğin belirsizliğinden ya da geçmişin bir daha yaşanamayacak olmasından şikayet ederiz sürekli ama belki de böylesi en güzelidir. Belki de anılarımız bir daha yaşanamayacağı için değerlidir. Ve gelecek de neler olacağını bilmediğimiz için.. Bundan 10 yıl sonra nasıl bir hayatımızın olacağını öğrensek yaşayacağımız 9 yılın hiç bir önemi, anlamı da kalmazdı kesinlikle. Böyle düşündüğümüzde zamanda yolculuk etmenin fantastik olduğunu ama pek de güzel sonuçlar doğurmayacağını kabullenmiş oluruz.

Peki bunu yapabilen tek kişi biz olsaydık? Tüm insanlardan farklısın. Evet başta kulağa hoş gelebilir ama böyle bir durumu kimseye açıklayamazsınız. Peki bir de yolculuklarınız kontrol dışı gerçekleşiyorsa? Ne zaman, nereye gideceğinizi; nerde, ne kadar kalacağınızı; kaç yaşında, hangi yıla gideceğinizi... bilmiyorsunuz ! İşte o zaman işin içinden çıkamazsınız. Yaşayacağınız en büyük sorun da yalnızlık olacaktır çünkü kimseye bağlanmamanız en iyisi gibi gözüküyor.

Filmde de durum aşağı yukarı bu şekilde..Audrey Niffenegger ‘in 2003 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan film bilim-kurgu ve aşkın/dramın belki de en mükemmel karışımlarından biri. Chicago’da kütüphaneci olan Henry DeTamble (Eric Bana ) sahip olduğu genetik bir bozukluk neticesinde istem dışı olarak zamanda yolculuk ediyor ve Clare Abshire (Rachel McAdams ) adındaki bir ressama aşık oluyor. Filmde Henry ve Clare ‘in her şeye rağmen ilişkilerini ayakta tutma çabalarına şahit oluyoruz.

Henry ve Clare birlikte mutludurlar ve ilk başlarda Henry'nin durumu sorun olmaz. Ama evlendikten sonra bazı şeylerin iyi gitmediğini fark edecekler. Örneğin; Clare çocuğunu düşürür ve Henry zamanda yolculuk yaptığı bir anda kısır olmak için ameliyat olur. İlerde karısının üzülmesini ya da çocuğunun da kendisi gibi olup, sorunlar yaşamasını istememektedir.

Clare, Henry'i çeşitli yaşlarda görmüştür ancak yaşlılığını hiç görmüyor. Bir gün Henry'nin yaralı bir şekilde gelecekten geldiğine şahit olurlar...

Daha sonra bir kızları olur (Nasıl olduğu süpriz olsun) ve Henry bir gün gelecekte seyahat ederken kızıyla karşılaşır. Kızı da tıpkı kendisi gibidir. Ancak bir farkı vardır: Nereye gideceğini seçebilmekte hatta istediğinde yolculuk yapmamaktadır. Kızıyla tanışmasının mutluluğunu yaşayan Henry bir kaç yıl içinde öleceğini öğrenince yıkılır.

Filmde Henry sahip olduğu 'genetik bozukluğun' avantajlarını da kullanır. Filmin henüz başında, bir trafik kazasında kaybettiği annesini geçmişe giderek görebilir. Ya da bir şans oyununundan büyük ikramiyeyi kazanarak yaşamını devam ettirebilir...

Henry ve Clare'nin tanışmaları, düğünleri, Henry'nin ölüm anı, öldükten sonra olanlar (filmin finali 'göl evi' ni hatırlatıyor)...Güzel süprizler var. Avatar ya da Matrix tarzı bir bilim-kurgu değil; ya da canavarlar, uzaylılar vs. de yok. Salgın bir hastalık/virüs şeklindeki bilim-kurgulardan da değil. Tam bir harmanlama. Bilimsel filmlerin duygusuzluğundan yakınanlara; dramatik, romantik bir bilim-kurgu

Filmde dünyaca ünlü, çok büyük bir sinema yıldızı yok. Bu konunun ön planda kalmasını sağlamış. Orjinal senaryo eksikliğinin tavan yaptığı günümüz sinemasında mutlaka izlenmesi gereken bir film. Bir an önce izlemenizi öneririm.

Yapım: 2009  -  ABD
Tür: Bilim Kurgu,  Dram,  Fantastik, Romantik,  Psikolojik, 
Süre: 107 dakika
Yönetmen: Robert Schwentke, 
Oyuncular: Rachel McAdams,  Eric Bana,  Brooklynn Proulx,  Jane Mclean,  Stephen Tobolowsky,  Ron Livingston,  Tatum Mccann,  Alex Ferris,  Hailey Mccann,  Carly Street, Michelle Nolden,  Abi Mckenzie,  Alexis Beckley, Craig Snoyer,  Amanda Whitcroft,  Esther Jun, Romyen Tangsubutra,  Christina Orjalo,  Brian Bisson, Arliss Howard,  Matt Birman,  Katherine Trowell,  Bart Bedford, 
Senaryo: Bruce Joel Rubin, 
Senaryo (Kitap): Audrey Niffenegger, 
Yapımcı: Brad Pitt,  Brad Grey,  Justis Greene,  Nick Wechsler, Michele Weiss,  Dede Gardner, 

not: Filmle ilgili bloglarda arama yaptım. Kitabıyla ilgili bir blog var ancak filmle ilgili herhangi bir şey bulamadım. Kitabını okumadım ancak kitabıyla filminin birebir aynı olmadığı söyleniyor.