Fatih Terim en doğru tercih

Öncelikle herkesin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum. Büyük önder Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.


Bildiğiniz gibi Galatasaray 14 Mayıs'ta kongresini yaptı ve Ünal Aysan başkanlığa seçildi. Çiçeği burnunda başkan Ünal Aysan da teknik direktörlük için Fatih Terim ile anlaştı.

Ünal Aysan'ın Fatih Terim tercihi bence çok doğrudur. Çünkü Galatasaray şu anda her anlamda bir yıkım içerisinde. Bu enkazı kaldırabilecek en doğru isim de Fatih Terim'dir.

Yabancı bir teknik direktör getirilseydi yeni hoca önce Türkiye'yi ve kulübü tanımaya çalışacaktı. Ardından büyük ihtimalle kasetlerden oyuncular hakkında bilgi sahibi olmaya çalışacaktı. Bu liste de böyle uzayıp gidecekti.

Fatih Terim ise kulübü en iyi tanıyan isimlerin başında geliyor. Taraftar ve camia üzerinde büyük bir kredisi var.

Galatasaray futbol takımının tarihindeki en başarılı döneminde Fatih Terim damgası var.

Kulübün sarsılan değerlerini onarabilecek isim de yine Sayın Terim'dir. O'nun otoritesi ve heyecanı Galatasaray'a yeni bir ivme getirebilir.

Sarı- kırmızılıların bu sezon Avrupa kupalarında oynamayacak olmaları da iyi bir yabancı teknik direktörün getirilmesini engelleyebilir. Bu açıdan bakıldığında da Terim en doğru tercihtir.

Ayrıca Türkiye'de işler Avrupa'dan farklı yürümektedir. Takımdaki sorunlara Avrupalıların bakış açısıyla getirilecek çözümler de sorunları gideremeyebilir. Ama içeriden biri olan Fatih Terim bu sorunları çözmede yabancı teknik direktörlere göre oldukça avantajlıdır.

Son olarak Sayın Fatih Terim mesleki olarak Avrupalı meslekdaşlarından aşağı kalır biri değildir. Bana göre de kariyerinde bazı eksiklikler kalmıştır. Bunları giderebileceği en doğru ortam da Galatasaray'dır.

Bu yazdıklarım Galatasaray için değil, Türk futbolu ve onun doğru yapılanması anlamında hissettiğim duyguların ürünüdür. Çünkü Türk futbolunun önemli kulüpleri Türkiye adına başarılı olmak zorundadırlar. Buradaki başarıdan kastım da özellikle Avrupa'da başarıdır. Dileğim Avrupa kupalarına katılan tüm takımlarımızın renk ayrımı yapmadan başarılı olmalarıdır.