Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Felsefe bilmeyen beni ne övebilir, ne yerebilir.

Felsefe bilmeyen beni ne övebilir, ne yerebilir.
 

Düşündüm ki Özdemir Asaf’ı Öyle tek sayfaya sığdırarak anlatamayız. Ne demiştik önemli bir şair, yazar ve felsefeci. O zaman gelin hep beraber Şairi daha yakından tanımaya çalışalım ve felsefeyi nasıl tanımlamış ona bakalım.

- Felsefe yapmak mı? Hayır! Yaşamak mı dümdüz? Hayır! Yaşamak, benim gerçekten yitireceğim bir şeydir.. Ya da, beni kesin yitirecek bir şeydir.
Sonuç yaşamda değişmez olabilir. Ama durum: Yaşam beni felsefeye itecekse.. Felsefe beni güçsüz kılacaksa.. Ben "olduğumu olmaya çalışırım": Felsefenin yüzü güler, yaşam ağlamaz. Ve sonuç bir anlam alır.

Kadına bakış açısı neymiş şairimizim bir de ona bakalım!

- Kadınları sevmek bir kadına haksızlık etmek demektir.

- Bir kadını sevmek kadınlara haksızlık etmek demektir.

- Bu tarifin erkek okurlarımızın çok hoşuna gideceğinden eminim. Fakat ne yazık ki biz kadınlar için de aynı durum sözkonusu olabilir yani değil mi? Bu sözünü hiç tutmadım sayın şairim. Bizim içinde bir şeyler söyleseydin o zaman durum farklıydı tabii. Onu da ben söylemiş oldum.

Sevgi ve sevgiliye bakış açısı ise aşağıda vereceğim örneklerde kendini gösterir.

-Sevgisiz bir bağlılık..
- Bu, insanı yaşa yaşaya öldüren bir yaşamda sürükler.
- Sevgiyle bağlılık..
- Bu insanı öldüre öldüre yaşatan bir yaşamda sürdürür.

- Sevgi bir kişiyi ikide yarım kılar. Aşk iki kişiyi birde.

- Bu da dosdoğru bir tespit gördüğünüz gibi.

Merdiven, çıkarken.. Aşk, inerken, kalbi yorar.

- Bu konuda şairimize tam olarak katılamayacağım ne yazık ki. Aşk hem çıkarken kalbi çok yorar, hem inerken.

- Gelelim paraya bakış açısına…

– İnsan mı paraya bağlı, para mı insana bağlı?
– Bu, insana bağlı.

Demiş…

- Çok doğru değil mi?

- Olaylara bakış açısına da bir bakalım şairimizin…
- Bir insan bir insanı bir şey görür, bu hayattır.
- Bir insan bir insanı birçok şey görür, bu sevgidir.
- Bir insan bir insanı her şey görür, bu aşktır.
- Bir insan bir insanı hiçbir şey görür, bu doğu’dur.
- Bir insan bir insanı görmez, bu ölümdür.

- Bu sözlerin üstüne ekleyecek bir şey bulamıyorum açıkçası…

- En önemli derslerimizden biri olduğuna göre yaşamak şairin bu konudaki düşüncelerini pas geçmek olmazdı sanırım…

Ne kadar çok olursa o kadar ölmek kolay.
Ne kadar ölmek olursa o kadar saymak kolay.
Ne kadar saymak olursa o kadar bilmek kolay.
Ne kadar bilmek olursa o kadar anlamak kolay.
Ne kadar anlamak olursa o kadar unutmak kolay.
Ne kadar unutmak olursa, o kadar yaşamak kolay.

- Bunun için o kadar zor
- Kolay yaşamak.

- Kafanız karıştı değil mi? Eeee o kadar kolay değildir onu çözmek. Biraz kafanızı yormanız gerekir. Tıpkı yaşamda olduğu gibi!

- Gerçek değer: Gelmesi boşluk dolduran değil, gitmesi boşluk yaratan.

- Burada şairimizin gidişiyle ne büyük boşluk yarattığını söylersem haksızlık etmiş olmam herhalde. Neyse ki bu güzel eserleriyle yaşatıyoruz onu biz…

—Her zaman bilenler her şeyi bilmez.
—Her şeyi bildiğini söyleyenler başka bir şey bilmez.
—Akıllarını işletmemiş olanlar çok şey bilmez.
—Çok işletmiş olanlar da her zaman bilmez.

- Konumuz düşünmek demiş ve eklemiş…

- İnsanlığa yararı dokunmamış en büyük kurumlar siyasi partilerdir.

Uf uf uf uffff. İyi demiş ama öyle değil mi???

- Yaşamak ve ölmek meselesine gelince…

- Gençlik’in yaşlılık çağları vardır. Orada birçok genç ölür.
- Yaşlılık’ın da gençlik çağları vardır.. Orada da birçok genç ölür.

Doğru söze ne denir. Doğru denir:)))

Köprü insanın ahlâkını sarsan buluşlardan biridir.

- Karşı kıyılara onun kolaycana geçmesini sağlar..
- Sağlar ama, ayağına kadar gittikten sonra.

- Değil mi yaaa… Ayağına kadar gittikten sonra ne değeri kalır ki. Önemli olan insanın ayağına kadar gelebileni keşfetmek! O da keşfedildi ama değil mi arkadaşlar.

Yitirmek ve kazanmak üstüne.

- Zamanın varsa, her şeyin gelir geçer..
- Her şeyin varsa.. Zamanın gelir geçer.

Açlık üstüne…

- Açlık insanı öldüren, partileri yaşatan bir olaydır.

Önüne bakmadan yürüyenlere uyarı niteliği taşıyan bu söz de iyi olur sanırım.

- Tam önüne bakan başını vurur.. Tam havaya bakan ayağını.

UMUD

En umudsuz pilot bile ileriye bakar.. Umuda bakmaz.

Bence de…

- İnsanın yininde “ameliyat” yapmak için onu bayıltmak gerekir.. Ruhunda yapmak için ayıltmak

Bu sözde çok doğru!

GÖREL

- Sen onlara ne kadar benzersen o kadar kolay yaşarsın.

- Onlar sana ne kadar benzerlerse yaşaman o kadar kolaylaşır.

Gel de çık şimdi işin içinden. İkisi de aynı kapıya çıkmaz mı? Sayın okurlar…

- Kişi ödevini yapmadıkça suçu devlette arar.. Birkaç şey bulmakta gecikmez.
- Devlet ödevini yapmadıkça suçu halk da arar.. Birkaç kişi bulmakta gecikmez.

Yine çok doğru…

KONUMUZ DÜŞÜNMEK

- Büyük işlerin içinde namus aramak yanlıştır.. Namusun içinde büyük işler aramak kadar.

Bence de Sayın Asaf! Ya siz ce???

AKILDAN, OKULDAN YANA

Okula ilk başladığımız yıllardan şunları hatırlayorum. Öğretmenlerimizden biri:
– Tanrı o kadar büyük, o kadar büyüktür ki, insan göremez.. demişdi.
Başka bir öğretmen de:
– Mikrop o kadar küçük, o kadar küçüktür ki, insan göremez.. demişdi.
Başka öğretmenlerimiz de, iyilik, doğruluk, kahramanlık, yüreklilik, vatan, nüfus... gibi göz ile görülmeyen, el ile tutulmayan kavramlar üzerinde düşünmeye zorlamışlardı.
Sonra, bizlere, görebileceğimiz, tutabileceğimiz, taş, demir, tahta, yaprak, toprak gibi şeyleri gösterip öğrettiler.
Şimdi bakınıyorum da.. Görüp öğrendiklerimizden çok görmediklerimiz bizleri bugün de tartışmalara sürükleyor.
Görülmeyenleri öğretmeye çalışırlarken bizleri görülenlerle mi oyaladılar yoksa!
Yoksa görülenleri öğretmek isterlerken görülmeyeceklerle mi oyaladılar bizi?

Gören köy kılavuz istemez tabii. Galiba biraz öyle oldu. Değil mi arkadaşlar???

Bu kadar kritikten sonra birkaç Özdemir Asaf şiiriyle demlenmenin tam zamanı sanırım arkadaşlar.

ALDANI-ALDATI
Benim düşlerimin içinde
O uyuyordu, duyuyordum.
Ben bir uykusunda onun,
Bir düş'ünde bulundum...
Uyuyordu, duyuyordu,
Avundum.

II

Benim düşlerimin içinde
O uyumuyordu, biliyordum.
Ben ne bir uykusunda onun,
Ne de bir düş'ünde bulundum...
Bulunsaydım,
Vururdum.

AKIL GÖZÜ

Seni bulmakdan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim.

AN

Gülüş bir yanaşım'dır bir öbür bir kişiye;
Bir'den iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.

ANAHTAR

Konuşmak susmanın kokusudur.
Ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma.
Yalan korkaklığın tortusudur.
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.

ANLA

Akıllı derler aldır
Deli derler aldırma
Derler’i öngörürsen
Yok bakarlar adama

Derler’i songörürsen
Deli derler adama
Sen derler misin, ya da
Deyen misin, de bana

BAĞLI

Beni öyle bir yalana inandır ki,
Ömrümce sürsün doğruluğu.

"Akıllı olduğunu düşünemeyecek kadar akıllı
Deli olduğu düşünülmeyecek kadar deli’nin
niçindenliğini bilmediği sıkıntısı geçiyor

BİL

Adının üstüne
Anılar koyma.
Sen mezar değilsin.

Anılar
Adının ardından gelsin.
Sen duvar değilsin.


BELGE

Soru bir:

Senin yüz fotoğrafın çekilecek
Yüzünde yüz var mı?

Soru iki:

Senin yüz fotoğrafın çekilecek
Sende çekilecek yüz var mı?


BİL

Tutkuların evinde savaş kırıkları var;
Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var.
Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde,
Anı kuyularının suskun çığlıkları var.

BİR ADAM

Korku dağlarının yürekçisi,
Ölüm denizlerinin kürekçisi;
Öyle suskun oturuyor şişesinin basında,
İçtiğinin hem hırsızı, hem bekçisi,

Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikçe susması, düşündükçe susması...
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.


BİR BİR

Seni bende, beni sende arıyorlar,
Beni senden, seni benden tanıyorlar,
Bir birim gibiyiz tümünün gözünde,
Yarım'larımızı bütün sanıyorlar.


BİLSEYDİ EĞER

Bir şiir bir geceye değer,
Bir şiir bir uykuya değer,
Bir şiir bir uyanmaya değer,
Bir şiir bir sigaraya değer,
Bir şiir bir rakıya değer,
Bir şiir bir şarkıya değer,
Bir şiir bir türküye değer,
Bir şiir bir ağrıya değer,
Diye-diye..
Meğer.

BİR ŞEYİN ADI

Önce, büyük büyük düşündüm.
Sonra, büyük büyük yaşadım.
Ne varsa, onlar aldı.
Şimdi, bana-küçük/bir ölüm kaldı.

ÇAĞRIŞIMLAR

Çok küçük bir yalanı
Çok büyük bir orantıda
Dinlediniz mi..

Çok büyük bir yalanı
Çok yalın bir doğrultuda
Söylediniz mi..

Gecikmiş bir gizlemİ,
Birikmiş bir özlemi
Sakladınız mı..

Gelmeyecek bir gideni,
Olmayacak bir nedeni
Beklediniz mi..

Bir gerçeği erken,
Bir açlığı tokken
Anladınız mI..

Hep mi hep ölecekmiş gibi,
Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi
YaŞadınız mı..

Yalanı sürmeye sürmeye,
Yanlışı görmeye görmeye
Saklandınız mı..

Doğruluğun yönünde,
Doğruların önünde
Aklandınız mı..

Ortamsız bir yaşamda,
Yaşamsız bir ortamda
Harcandınız mı..

Özdemir Asaf

Hoşca, dostça, şiirle ve şairlerimizle kalın. Hepinize şiir dolu günler!


 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..